Bazı Sûre ve Âyetleri Okumanın Faziletleri

Peygamberimiz Aleyhisselam hadis-i şeriflerinde buyururlar ki: “Bakara ve Âl-i İmran sûrelerini okuyunuz! Çünkü onlar Kıyamet gününde iki bulut veya iki gölge, veya kanatları gerilmiş iki fırka kuş gibi gelecekler, okuyucularını savunacaklardır.” [1] “Evlerinizde Bakara sûresini okuyunuz. Çünkü şeytan içinde Bakara sûresi okunan eve giremez.” [2] “Şüphe yok ki, şeytan içinde Bakara sûresi okunan evden kaçar.” […]

Daha fazla oku
İbn-i Teymiyye Kimdir, Üç Talak Hakkında Görüşü Nedir?

Şeyhülislâm Tahiyüddîn Ebû’l-Abbâs Ahmed b. Abdülhalim el-Harrârî: Hanbelî fukahasından meşhur bir zattır. Harran’da 661 tarihinde doğmuş, Tatarların zulmünden dolayı babası ile birlikte Dimaşk’a hicret etmiş, 728’de orada vefat etmiştir. Tahsilini Dimaşk’da tamamlayan İbn-i Teymiyye, az zamanda tefsir, hadis, usûl-i fıkıh ve Arabiyyatta geniş bilgi sahibi olmuş; henüz yirmi yaşında varmadan yüksek malûmatı ile şöhret bularak […]

Daha fazla oku
Gençleri Ahlaksızlık Tufanından Kurtaracak Yegane Nizam İslam’dır!

İngilizler medreseyi, toplumu yıkmaya ayarlı içtimai marazlara karşı aşılmaz bir bend olarak gördüklerinden kapattırdı. Asılarak bitiremedikleri ulema, yanlışlara müdahil olur endişesiyle harf inkılabı yapıldı ve bir gecede milletin en bilgeleri eğitim alanından tasfiye edildi. Medreseyi kapatanlar, doğal olarak uyuşturucunun kapısını sonuna kadar açmış oldu. Talimatla kitap yazıldı. İnançsızlığın pençesindeki gençliğe, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi […]

Daha fazla oku
Müslümanlar Hazinelerinize Sahip Çıkın!

Hiç şüphe’yok ki, İslâm âlemi kendi içinde yaratılmış olan kalbini, gözünü, kulağını gereğince kul­lanamadığı sürece Kitap ve Sünnetin hâzineleri, bun­lar ne kadar basılırsa basılsın, ne kadar kütüphane­lerin raflarını doldurursa doldursun Müslümanın önünde kapalı duracaktır. Tıpkı Allah’ın Tevrat’ı ellerinde bulundurup sonra ondan fayda sağlayama­yanlar hakkında verdiği örnekte olduğu gibi. Kuşkusuz, üzerine mühür basılmış kalpler, perde çekilmiş […]

Daha fazla oku
Hikemi Ataiyye Şerhinden Bir Kıssa

Ebu Abdullah el-Basrî Hazretleri Suriye’de korkunç bir dağda, irfan ehlinden olduğu tavırlarından anlaşılan bir adama rastladı. Ona: “Neden burada yalnız oturuyorsun?” diye sordu. Adam dedi ki: “Öyle bir hakikat soruyorsun ki, onu istersen anlayamazsın, anlarsan gerçekleştiremezsin.” Ebu Abdullah yine: “Bu dediğin hakikat nedir?” deyince: “Allah’la birlikte olmanın ebedî cennet nimetlerini kapsadığını kesinlikle bilmemdir.” cevabını verdi […]

Daha fazla oku
Allah Neyi Nehyetmişse Onda Hikmet Vardır

Ey mürid, Cenab-ı Hakk’a senin taatin fayda, masiyetin zarar vermez. Sana taati emredip masiyeti nehyetmesi senin menfaatin içindir. Muhakkak emr ü nehyi Kibriya’nın Sana ait olur nef’i nihayet, Cenab-ı Hak efâlinde garazlardan münezzeh olduğu için amel edenlere ihtiyacı yoktur. Ona ne iyi kişinin ibadeti fayda, ne de kötü kimsenin masiyeti zarar verir. Kullarına ibadet etmeyi […]

Daha fazla oku
Allahu Teala, Kulunun İbadetinden Fayda Sağlamaz

Allah kulunun ibadetinden fayda sağlamaz, masiyetinden de zarara uğramaz. Hiç ihtiyacı olmadığı halde kullarına ibadet etmekle emredip mecburiyet zincirleriyle kulluğa sevk etmesi, onların tabiatlarındaki zayıflık ve tembellikten dolayı gönüllü olarak ibadet etmekte gevşek davranacaklarını bildiğindendir. Bu yüzden onları azaba uğratmakla korkutarak kulluk zorlama zincirleriyle sürüklemiştir. Cenab-ı Mevlâ sanki şefkatli bir babanın çocuklarına davrandığı gibi muamele […]

Daha fazla oku
Mevlana ve Şems’in ilk Konuşması

Ledün ilimlerine anadan doğma istidatlı olmakla beraber zahir ilimlerle de fevkalade şöhretli olan Hak lisanının tercümanı Şems Tebrizî Hazretleri, Mevlâna Celâleddin Rûmî Hazretlerini irşad etmek için Tebriz’den ta Konya’ya gelmiş, irşad etmeden önce Mevlana’nın medresesinden hücresine döndükleri sırada yol üzerinde bekliyordu. Hazreti Mevlâna mehtabın etrafında çevreleyen hâre gibi yanlarında toplanan talebelerle birlikte büyük bi debdebe […]

Daha fazla oku
Ataullah İskenderi, Hikemi Ataiyye Şerhinden Alıntılar

Duanın kabulünün gecikmesi ümitsizlik ve usanç vermemelidir. Mademki Mü’min suresi 60. ayetinde duaya icabet edeceğini vaat etmiştir, kabul eserlerinin erken veya geç ortaya çıkmasında başka hikmet bulunduğu düşünülmelidir. Hekim hastanın istediği gibi değil, hastalığın gerektirdiği şekilde tedavi eder. Cenab-ı Hak da bu hikmet şifahanesinde tabii hallerin ve nefsanî arzuların hastası olan kullarına tedavi kabilinden olan […]

Daha fazla oku
Cenab-ı Hakk’ın Her Şeyden Evvel Zâhir Olması

Cenab-ı Hakk’ın her şeyden evvel âşikâr olması, ez-Zâhir isminin ezelî ebedî olarak gerçekleşmesinden dolayıdır. Çünkü Hakk’ın zuhuru, Hak için zâtîdir; sonradan kazanılmış bir şey değildir. Bir başka şeyden faydalanmadığı gibi illetli de değildir. Yaratılmış olan âlem ve içindekilerin ortaya çıkması ise Hakk’ın zuhur sıfatı ile tecellisinden meydana gelmiştir. Bu halde varlıkların yaratıcısı, her şeyin varlığından […]

Daha fazla oku