Bunun Neresi Cennet

Büyük İslam alimi Hafız İbn Hacer Rahmetullahi aleyh güzel giysiler içinde, haşmetli bir halde, büyük bir cemaatle birlikte bir pazar yerine uğradı. O böyle pazarda dolaşırken, pejmürde ve eski kıyafet içinde, yağlara bulanmış bir vaziyette sıcak zeytin yağı satan bir yahudi, kendisine doğru yaklaşıp atının yularından tuttu ve; “Ey Şeyhü’l-İslam, siz Peygamberinizin, “Dünya mümin için […]

Daha fazla oku
Cennete Zahmetsiz Girilmez

Halife Ömer bin Abdülaziz (Rahmetullahi aleyhin) bir oğlu devletin hazinesinden sorumlu idi. Bayram arefesine rastlayan bir gün Ömer bin Abdülaziz’in kızları yanına gelerek; “Baba yarın bayram! Halkımızın kızları ve kadınları bizleri ayıplıyorlar ve ‘sizler müminlerin emir’inin kızlarısınız buna rağmen giyecek… Güzel bir elbiseniz yok Siz şu beyazdan başka elbise giymezmisiniz?’ diyorlar” dediler ve ağlamaya başladılar […]

Daha fazla oku
Nankör Olan Kaybeder !

Ebu-Hüreyre [r.a] Peygamberimiz’in [s.a.v.] şöyle buyurduğunu anlatıyor: İsrailoğulları’nda, biri ala tenli, biri kel, biri de ama üç kişi vardı. Allah [cc] onları imtihan etmeyi diledi ve onlara insan şeklinde bir melek yolladı. Melek önce ala tenliye geldi ve ona sordu: – En çok neyi seversin? Ala tenli, – Güzel bir renk ve güzel bir ten […]

Daha fazla oku
Şems Tebrizi ve 3 Filozof

Bir grup filozof Mevlana Celaleddin Rumi’ye (k.s) gelerek birkaç sual sormak istediklerini bildirdiler. Niyetleri, bir şeyler öğrenmek değil, Müslümanları dinleri hakkında şüpheye ve fitneye düşürmekti. Hz. Mevlana, adamların halini hiç beğenmedi, onları üstadı Şems-i Tebrizi’ye(k.s) gönderdi. Bunun üzerine gruptakiler onun yanına gitti. Şems-i Tebrizi mescitte talebelere ders veriyordu. Konu teyemmüm abdestiydi; talebelere bir kerpiçle teyemmüm […]

Daha fazla oku
Bir Kıssa;Ya Varsa !

Hz. Ali’ye (r.a), birisi geldi. Adam, ölümü, tekrar dirilmeyi, ahirette hesabı, cenneti ve cehennemi inkar ediyordu. Hz. Ali’ye: “Ya Ali, siz müslümanlar ölüme ve ölüm ötesine inanıyorsunuz; biz ise inanmıyoruz. Siz cehennemden kurtulmak, cennete girmek için bir sürü ibadet ediyor, mal harcıyor, zahmete giriyorsunuz. Bu zahmet değer mi? Hem ölümden sonra tekrar dirilmenin olacağı ne […]

Daha fazla oku
Hikemi Ataiyye Şerhinden Bir Kıssa

Ebu Abdullah el-Basrî Hazretleri Suriye’de korkunç bir dağda, irfan ehlinden olduğu tavırlarından anlaşılan bir adama rastladı. Ona: “Neden burada yalnız oturuyorsun?” diye sordu. Adam dedi ki: “Öyle bir hakikat soruyorsun ki, onu istersen anlayamazsın, anlarsan gerçekleştiremezsin.” Ebu Abdullah yine: “Bu dediğin hakikat nedir?” deyince: “Allah’la birlikte olmanın ebedî cennet nimetlerini kapsadığını kesinlikle bilmemdir.” cevabını verdi […]

Daha fazla oku
Bir Kıssa

Eyüb el-Tâlakanî Hazretlerinin “Dostlarımdan biri anlatmış ti.” diyerek naklettiği bir kıssa; Mercü’d-dibac denilen yerde azıksız ve arkadaşı/ birine rasladım. Selâm verdim ve nereye gittiğini sordum. Bilmem: dedi. Ben; “Bir yere gitmek isteyip de nereye gittiğini bilmeyen kimse olur mu?” dedim. “İşte o kimse benim!” dedi, “Niyetin nereyedir?” dedim. “Mekke’ye!” dedi. “Öyleyse, neden nereye gittiğini sorunca […]

Daha fazla oku
Bir Kıssa

Eban bin İyaş Hazretleri anlatıyor; Hasan Basri da Ashab-ı Kiram’dan Enes bin Malik’in yanından çıkıp giderken dört zencinin bir cenazeyi götürdüğünü gördüm. Hiç cemaati olmamasına hayret edip üzülerek onları takip ettim, Musallaya varınca cenaze namazı için imam olmamı istediler. Namazı kıldırdım ve onlara cenazenin kim olduğunu sordum. Orada bulunan bir kadını işaret ederek: “Bizi şu […]

Daha fazla oku
Bir Kıssa

İbn Ebu’l-Havarî Hazretleri anlatıyor: Bir gün Ebu Süleyman Dâranı Hazretlerinin huzuruna var­dım. Gördüm ki pek çok ağlıyorlar, şaştım ve sebebini sordum. Dediler ki: “Ya Ebu’l-Havârî, gece karanlığı bütün ufku kaplayıp gafil gözler tecelli nurundan kapandığı (uyuduğu) ve her dost dostuy­la yalnız kalarak vuslat neşesine daldığı zaman muhabbet ehli­nin tam bir incelik ve hassasiyetle azaları yumuşar, […]

Daha fazla oku