En büyük azap ressamlara mı?

İddia şöyle: Kur’an: “Gerçekten Allah kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışında kalanı ise dilediği kişi için bağışlar.” Nisa, 48. Hadîs: “Cehennemde en şiddetli azaba uğratılacak kişiler ressamlardır.” (Buhari, Tesavir, 89) Kur’an’a göre en büyük günah Allah’a ortak koşmaktır. Allah, ortak koşmayı affetmeyeceğini söylemekte, bunun dışında her günahın affedilebileceğini belirtmektedir. Bu yüzden Allah’ın en şiddetli azabına […]

Daha fazla oku
Basit bir mantık kuralı bilinse…

Evet, mantıkta bazı çelişmezlik kuralları vardır. En basitini söyliyeyim. A ve B önermeleri olsun. Mesela A’nın çelişiği nedir, diye sorsam, ilk akla gelen A, B olursa çelişir şeklinde olacaktır. Yani A, B’dir. Oysa A’nın çelişiği A değildir, şeklinde olmalıdır. Mesela iki cümlemiz olsun. 1. Ali Okula gitti 2. Ali, eve gitti. Sorsam, bu iki cümle […]

Daha fazla oku
İslamoğlu ve Tarihselcilik

‘İslamoğlu, Kur’ana olması hasebiyle tarihselci olamaz. Acaba gerçekten öyle mi? Önce “Maksad eksenli okuma” dediği şeye üç örnek verir. Sonuncusu hırsızlık cezasıdır. Sorular sorar. Cezanın kendisi mi, maksad mı diye… Ardından bu cezayı Kur’an’ın ihdas etmediğini söyler. Hz. Peygamber in geleneksel cezayı olabilidiğince sınırladığını ifade eder. Mesela seferde bu cezanın uygulanmayacağını buyurmuştur. (Not: Ona göre […]

Daha fazla oku
İsrailoğulları olmasaydı, et kokmayacak mıydı?

Islamoğlu, Buharî’de Kur’an’a aykırı gördüğü -ama esasen muhtemelen zahiri tecrübe ve akla aykırı olan bir Buharî hadisi vardır. Bunu da Buharî’de sahih senedli bir iftira olarak ballandıra ballandıra anlatmaktadır. Bu hadis şöyledir: Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur; “Eğer İsrailoğulları olmasıydı, et kokmazdı…” (Buhârî, Enbiyâ, 2) Peki, gerçekten bu hadis akla ve tecrübeye aykırı mıdır? Hadîsin zahirinde […]

Daha fazla oku
İslamoğlu’ndan bazı inciler!

Bilemiyorum, insan bir noktaya kilitlendi mi, artık gözü başka bir şey görmüyor. Kesin tarih vermek zor, ancak en iyi tahminle Üç Muhammed’den sonra bariz bir dönüşüm ortaya çıktıktan sonra bü­tün himmetler hadisleri delil olmaktan nasıl çıkarırız ateşine odun toplamaya sarfedilmiş gözüküyor. İşte onlardan bir kaçı: “Sünnet/ hadisi vahiy ilan etmek cerh-ta’dil ulemasına bir sözün vahiy […]

Daha fazla oku
Bir milyon hadis sayısı hadislerin uydurma olduğunun en büyük delili midir?

İddia şu ki, muhaddislerin, eserlerini oluştururken 600.000 hadîsten, 1.000.000 hadîsten seçim yaptıkları ifade edilmektedir. Bu kadar hadis olmaz. Bu durum hadislere el atıldığına, onların uydurma olduğuna, hadislerin güvenilmez bir tarihe sahip olduğuna işarettir. İslamoğlu’na göre hadislerin sayısı konusunda Ebu Davud çok ciddi bir emek vermiştir. Bundan anlıyoruz ki 4500 ile 6300 arasında bir hadis var. […]

Daha fazla oku
Buharî, Müslim’in; Müslim Buharî’nin hadislerine güvenmemiş midir?

İslamoğlu’nun, konuşmalarına bakıldığında belli ki, Buharî ile bir alıp veremediği var. Özellikle Buharî’yi bertaraf etmek için yoğun çaba sarfediyor. Sahih senedli iftira olur mu derken Buharî’den örnek veriyor. Hatta bir münasebetle Buharî’nin, Sahih’ini kendisinin yazmadığını ileri sürüyor. Ona göre Buharî’den yıllar sonra yazılmış. Tabii ki, böyle olunca insanlar onun hadisleriyle oynamış intibaını veriyor. Buna cevap […]

Daha fazla oku
Gazali,Sünnet ve Mutlak İttiba

Şimdi Gazali üzerinden tarihte sünnetin nasıl anlaşıldığı üzerinde duralım. Gazalî’ye göre mutluluğun anahtarı, yeme, içme, uyuma, konuşma gibi davranışlarda olsa bile tüm hal ve harekatında Resullerin Efendisine uymaktır. Gazali, bilinçli bir şekilde bununla Hz. Peygamberin sadece ibadet konularındaki emir ve adabını kastetmediğini vurgular. Zaten ibadet konularındaki sünneti ihmal etmenin hiçbir sebebi yoktur. Ona göre işte […]

Daha fazla oku
Hadîslerin Anlaşılması ve Yorumlanmasında Geçmiş’in İhmali Söz Konusu mudur ?

SORU 24: Hadîslerin anlaşılması ve yorumlanması konusunda geçmişin ihmalinden bahsetmek mümkün müdür? Hadislerin anlaşılması ve yorumlanması konusunda geçmişin ihmalinden bahsetmek mümkün değildir. Zira muhaddisler bu konuda oldukça fazla çaba göstermiştir. Bazı rivayet eserlerinde bile anlama ve yorumlama çabasında bulunmuşlardır. Bunun yanında ğarîbu’l-hadis, ihtilâfu’l’hadîs gibi müstakil kitaplar yazarak hadîslerin anlaşıl­masına katkıda bulunmuşlardır. En önemlisi ise, hadîs şerhlerinde bi­hakkın […]

Daha fazla oku
Sufilerin Hadis Tashih ve Tazifi

  SORU 28: Sûfılerin hadîs tashih veya taz’if kriterleri bir hadîsin sa­bit olup olmamasını belirlemede isabetli midir?   Objektif bir delil olarak elbette hadîslerin sabit olup olmadığını tesbitte ölçüt olarak kullanılamazlar. Ancak sûfîlerin rüya ve keşf yo­luyla hadîs tashihlerinin bir anlamı vardır. Rüya ve keşf ile hadîs tas­hihi konusunda şu kadarını burada söylemek gerekir:   […]

Daha fazla oku