Hadislerin Sabit Olup, Olmaması Durumu

El-Luknevi, ”El-Rafi ve El-Tekmil” adlı kitabda şöyle diyor: Bu hadis, “sahih değildir” ya da “sabit değildir” denilen birçok hadisler bulunmaktadır ki, bilgisizler onu uydurulmuş ya da zayıf sanırlar. Şüphesiz böyle bir kanaat, ıstılahlarla il­gili bilgisizlikten ve deyimlere olan vukufsuzluktan kaynaklanmaktadır. Ali El-Kari “Tezkire El-Mevduat’ta şöyle demektedir: Sabit olamamak, uy­durulmuş olmayı gerektirmez. Mustafa Sıbai, İslam Hukukunda […]

Daha fazla oku
Hadis, Müslümanların İlerlemesi Bir Sonucu mudur?

Goldziher diyor ki: “Hadisin önemli bir bölümü, ilk iki yüzyılda müslümanların dini, siyasal, sosyal gelişmelerinin sonucundan başka birşey de­ğildir.” Bu tür iddiaları kaynaklar yalanlamış olmasına rağmen,Resulullah’ın vefatından önce görkemli İslam anıtını temelleriyle yerine oturtmasına, geniş ve ayrıntılı yasaları kapsamına alan sünnetini oluşturmasına, hatta Resul Allah’ın vefatından önce “Size iki şey bıraktım, onlara sarıldığınız sü­rece sapıtmayacaksınız, […]

Daha fazla oku
Kur’ân’da ki Hikmet Kelimesi Neyi İfade Ediyor?

-Allah’u Teala buyuruyor ki: “Evlerinizde, Allah’ın ayetlerinden ve hikmetten tilavet olunan şeyleri hatırlayın. Allah latif ve Habirdir.”Burada evlerinde iki ayrı şeyin okunduğu belirtiliyor.Kur’an’ın okunduğunu anladık, “Hikmet“ nasıl okunur? (İmam Şafii)-Burada tilavet Kur’an’ın dile getirilmiş olması gibi sünnetin de dile getirilişini ifade etmektedir.Bu, “Hikmetin Kur’an’ın dışında bir şey olduğunu daha açık bir şekilde ifade etti.Allah, Resulü’ne […]

Daha fazla oku
Hayattayken Sünnetten Yazıldığı Olmuş mudur?

Kur’a’nın  taş, tahta ve deri üzerinde yazılıp korunduğu, bunun Rasulullahın gözetimi altında gerçekleştirildiği konusunda, sünnet bilginleri, ta­rihçiler ve tüm müslümanların herhangi bir kuşkusu yoktur, öyle ki, Rasulullah vefat ettiklerinde tüm ayetlerin yazılıp belirli bir düzene sokuldu­ğu, ancak sadece kitaplaştırılmadığı bilinen bir gerçektir. Ne var ki, Sünnetin durumu bu bağlamda bir ayrıcalık yansıtır. Rasulullah zamanında sünnetin […]

Daha fazla oku
Hadisleri Akla Başvurma Hikayesi

  Bu akla başvurma hikayesi, çok öncelerine dayanan ve kimi Mu’tezile bilginlerinin başvurduğu bir yöntemdir. Aklın hoş karşılamadığı tüm ha­disleri reddetmişlerdir. Şimdilerde ise, müsteşrikler böyle bir yola başvur­makta, kendilerini de Allah rahmet eylesin, Ahmed Emin izlemektedir. Ebu Reyye, daha sonraları kendince akla aykırı gelen bazı Sahih hadis­leri, örnek olarak gösteriyor. Biz bu konuya, verdiği örnekler […]

Daha fazla oku
Oryantalistlerin Sünnetin Hüccet Değerine Dil Uzatması Ve Modern Dönemde Bunu İlk Yapanların Oryantalistler Oluşu

Şüphesiz hadis kaynakları Sünnetin en güvenilir koruyu­cularıdır. Nebevi Sünnet, İslamî teşriin ikinci kaynağı olmanın yanısıra akide, hukuk ve medeniyet gibi bütün İslamî konularda özellikle de bu konuların ilk dönemde arzettikleri durumun tet­kikinde başvurulan temel referansdır. İşte nebevî hadisleri araştırmanın önemi de burada ortaya çıkmaktadır. Zira hadislerin etkisi, İslam Medeniyeti kurumla­rından herhangi biriyle sınırlı değildir. Aksine […]

Daha fazla oku
Gaflet Sebebiyle Hadisi Reddetmek

Eğer Peygamber’den sabit olan bir hadise [farkında ol­madan] muhalefet edersek, umarım bundan dolayı muaheze edilmeyiz inşaallah. Kimsenin (bilerek) bunu yapmaya hakkı yoktur; fakat insan bazen Sünnete muhalefet kasdı taşımadığı halde Sünnetten haberdar olmaz ve ona muhalif söz söyler. Ba­zen de gaflet sebebiyle tevilde hata eder. Şeyhu’l-İslâm İbni Teymiyye (rahimehullâh) şöyle der: “Şu husus iyice bilinmelidir […]

Daha fazla oku
Hadisleri Değerlendirmek Ancak Muhaddislerin İşidir

Bilindiği üzere herhangi bir ilim dalında, ancak o dalda uzman olup ilgili dalın inceliklerine vakıf olan kimseler görüş be­lirtebilirler. Değilse, ileri sürülen görüş, akılların kabul etmediği, kulakları tırmalayan garip bir görüş haline gelir. Bundan hare­ketle şunu belirtmek gerekir: Hadisleri sened ve metin ba­kımından değerlendirmek, sahasında uzman olan muhaddislerin işidir. Aksi halde İslamî ilimler arasında en […]

Daha fazla oku
Tarihte Sünnetin Hüccet Değerine Dil Uzatanlar

Daha önce de belirtildiği gibi Sünneti terkedip sadece Kur’anla yetinmek mümkün değildir. Keza İslam’ın öğretilerine bağlılık iddiasıyla Sünnetin delil oluşunu inkar etmeyi bağdaş­tırmak da mümkün değildir. Ancak bazı insanlar, meseleleri kavrayamamakta, hatta be-dîhî konulan bile İdrak edememektedirler. Sünnet-i Nebeviye konusunda da durum bundan farklı değildir. Nitekim sahabe (radiyallâhu anhum) döneminde de Sün­netin teşriî değerini takdir […]

Daha fazla oku
Haber-i Vahidin İtikatta Hüccet Değeri

Amelî hükümlerde haber-i vahidle amel edilmesi gerektiği bütün alimlerin icmaıyla sabittir. Müslüman alimlerden hiçkimse haber-i vahidi, haber-i vahid olması nedeniyle reddetmiş değil­dir. Burada “itikadı konularda haber-i vahidle amel” konusunu ele almak istiyoruz. Ulema konuyla ilgili uzun uzadıya açıkla­malarda bulunmuştur. Ancak hiçbirinin meseleyi hakkıyla tah­kik edip tatmin edici bir tarzda açıklamadığını görmekteyiz. Şimdi Allah’ın yardımıyla bu […]

Daha fazla oku