Hz. Peygamberin ( s.a.v) Aldığı Vahiyler Sadece Kur’an Ayetlerinden İbaret midir ?

Evvela şunu belirtelim ki, Hz. Peygamber ( s.a.v) ‘in Kuran dışında vahiy almadığı konusunun delalet-i kat’iyye sarahatinde ifade eden bir Kur’an ayeti mevcut değildir.Yazarın yaptığı gibi ( Yaşar Nuri Öztürkten bahsediyor ) mesela ” O arzusuna göre konuşmaz. O ( bildirdikleri ) kendisine indirilen vahiyden başkası değildir ” ( en-Necm, 3-4 ) , ” Peygamber […]

Daha fazla oku
Tevâtürle Sabit Hükümleri İnkar Etmek

Ebubekir Sifil: Zaman zaman gençlerin bilhassa itikadi konularda serbestçe sarf-ı kelam ettiği konusunda mailler alıyorum. İnternetteki kimi forumlarda tevatürle sabit bir takım meselelerin inkârı söz konusu oluyormuş. Bilgi sahibi olmadan kanaat sahibi olmanın getirdiği önemli bir tehlike bu. Hz. İsa (a.s)’ın nüzulü, kabir azabı ve benzeri meseleler hakkında genellikle şu tarz değerlendirmeler yapılıyor: “Bu meseleler […]

Daha fazla oku
Müteşabih Hadislerin Yorumunda Temsil Sanatı

Osman BODUR* Hadis ilminin en önemli konularının başında hiç şüphesiz müteşâbih hadîslerin anlaşılması ve yorumlanması gelmektedir. İlk dönemlerde müşkil başlığı altında ele alınıp yorumlanan müteşâbih hadîsler, özellikle İbn Fûrek sonrası dönemde değişik âlimler tarafından müstakil olarak incelenmiş, bu kabil rivâyetlerin yorumu noktasında bir takım ilke ve prensipler vaz’ edilmiştir. Bu ilke ve prensipler arasında en […]

Daha fazla oku
Sünnet’in Anlamının Araştırılması ve Ona İhtiyacın Açıklanması(*)

Süleyman en-Nedevi(**) Çeviren: Dr. Mustafa Canlı Giriş Bazı ilim öğrenen gençlerimizin durumu, bizi hem mutlu etmekte hem de onların ilgilerinin bir bölümünü dini konuları araştırmaya çevirmeleri, bunu vakit kaybı olarak görmemeleri ve dini; ilgi ve önemi hak etmeyen boş bir şey olarak algılamamaları, bizi memnun etmektedir. Bu bakımdan onlar övgü ve teşekkürü hak etmektedirler. Fakat […]

Daha fazla oku
İslam Medeniyet Tarihinde İlim Yolculukları

Bir yerden diğerine seyahat etme anlamına gelen “rıhle” genelde âlimlerin, özelde muhaddislerin hadis öğrenmek, bildiklerini tevsik etmek için yaptıkları ilim yolculuklarını ifade etmek için kullanılır. Her şeyi bilen Allah Azze ve Celle, Hz. Âdem’i yaratınca, ona eşyayı öğretti, dilediği kullarına da murat ettiği kadar “ilim” verdi. İlmin gerekliğine inanan insanlar ilim sahiplerine ulaşıp onlardan istifade […]

Daha fazla oku
“Ümmetimin İhtilafı Rahmettir” hadis midir?

Bediüzzaman eserlerinde, “Ümmetimin ihtilafı rahmettir.” Rivayetini hadis olarak değerlendirmektedir. Fakat aşağıdaki iddia sahibi bunun hadis olmadığını ileri sürmektedir. Bizleri bu konuda aydınlatır mısınız? Yazar: Niyazi BEKİ (Doç. Dr.), İddia: «. إختلاف أمتي رحمةﺇ » Aliyyu’l-Kari bu hadis hakkında diyor ki: “İmamların çoğu bunun aslının olmadığını zannettiler. Fakat, Hattabî bunu Garibu’l-Hadis’te istitraden zikretti ve kendi kanaatine göre […]

Daha fazla oku
Allah Resulü’nün (s.a.v.) Beşeriyetine Dengeli Bakış

  ilk yazı: Allah Resulü’nün (s.a.v.) Beşeriyeti   Ömer Özpınar: Peygamber’in ve sünnetinin anlaşılmasında, onun insan ve peygamber olma gibi iki önemli sıfatının olduğunu, sahabenin yaptığı gibi, göz önün­de tutmaktır. Zira, biraz sonra geniş bir şekilde ele alacağımız üzere, Hz. Peygamber (s)’in davranışlarının ve buyruklarının dinî konumu ve bağlayıcılık derecesi belirlenirken, onun peygamberlik vasfıyla mı yoksa bir beşer olarak […]

Daha fazla oku
Deve İdrarının İçilmesi Hakkındaki Hadis-1: Edip Yüksel’e Cevap

Edip Yüksel: Zalim sultanları, valileri ve kumandanları peygamberin hayatından örnekler ile desteklemek için “Peygamber şair kadını iki atın üzerine koyup ikiye yardı” veya “Şifa için deve sidiği içmelerini tavsiye ettiği kişiler çobanını öldürünce onları yakalatıp gözlerini kızgın çivilerle oydu” gibi hadisler uydurdular. (1) Cevap: Hadisteki müsle uygulaması mensuh olmakla birlikte hadisten çıkarılan en önemli sonuç kısasın meşruluğudur. Yani […]

Daha fazla oku
Hakikat Nerede ?

İmam Şâfiî günümüze gelen ilk usul eseri olma özelliğini taşıyan er-Risâle adlı eserinde Arap dili ve sünnet ile ilgili –önemi halâ yeterince kavranmamış olan- iki önemli tespitte bulunur: a) Arap dili, her bir Arap tarafından bütünüyle bilinmese de bir bütün olarak Araplar tarafından bilinmektedir. b) Sünnet, her bir âlim tarafından bütünüyle bilinmese de âlimlerin bütünü […]

Daha fazla oku
Bazı hadislerde, anasız kalasıca, eli toprak olasıca, canın çıksın şeklinde geçen ifadeleri nasıl anlamamız gerekiyor?

Bazı hadislerde, muhâtabına “ثَكِلَتْكَ أُمُّكَ” denilen ve Türkçe’ye “annesi kaybedesice” şeklinde çevrilebilen bu söz, Arapların gelenek olarak kullandıkları bir ifadedir. (bk. Aynî, Umde, VI, 88). “Sükl/ثُكْل” kelimesi, annenin veya babanın çocuğunu kaybetmesi (İbnu’l-Esîr, Nihâye, I, 217), ya da çocuğun annesini kaybetmesi mânâsındadır. Bu ifade, kötü fiillerinden ve sözlerinden dolayı kişinin aleyhine beddua gibi olsa da […]

Daha fazla oku