Varlıkta Olan Her Şey, Hakikatte Fânidir

Kırk İkinci Fasıl  Varlıkta olan her şey hakikatte fânidir; bakilik hay ve kayyumun varlığı­na aittir. Nitekim aynadaki suret hakikat itibarıyla fâni olup, bakilik, hârici sûrete aittir. Bu, halk nazarında kanaat oluşturmak üzere hissi misallerle verilen bir örnektir. Yoksa ârif nazarında aynadaki suret fâni olduğu kadar aynayla birlikte hârici sûret de fânidir. Kırk Üçüncü Fasıl [Aynayı […]

Daha fazla oku
Allah’ın Bilmesi

On İkinci Fasıl Kur’ân’daki eşsiz âyetlerden biri de Allah Teâlâ’nın “Ve onlara (olup bitenleri) tam bir bilgi ile mutlaka anlatacağız. Biz (olup bitenlerden) uzakta değiliz.” (Arâf, 7/7) mealindeki sözüdür. Bu âyet göstermektedir ki, her şey onun için hâzır olduğu gibi o da her şeyle birlikte hâzırdır. Bu nedenledir ki, hiçbir şey onun ilminden uzak değildir. […]

Daha fazla oku
Peygamberlerin Günahlardan Masum Oluşu

Bizim tercih ettiğimiz görüşe göre peygamberler peygamber oldukları zamanda mutlak olarak büyük günahlardan ve kasten küçük günahlardan masumlardır. Bizim buna dair birkaç delilimiz vardır. Birincisi: Eğer onlar günah işleseydi günah işledikleri hususta onlara tabi olmak haram olurdu. Zira günah işlemenin haramlığı bunu zorunlu kılar. Bu yani söz ve fiillerinde peygamberleri izlemek ise vâciptir. Zira bu […]

Daha fazla oku
Cennet ve Cehennem Şu Anda Yaratılmış mıdır?

Cennet ve Cehennem Şu Anda Yaratılmış mıdır Yaratılmamış mıdır? Ashâbımız ile Ebû Ali el-Cûbbâî, Bişr b. Mu‘temir ve Ebüî- Hüseyirı el-Basrî cennet ve cehennemin yaratılmış olduğu görüşüne vardılar. Abbâd b. Süleyman es-Saymerî, Dırâr b. Amr, Ebû Hâşim el-Cübbâî ve Kâdî Abdülcebbâr gibi Mu‘tezile’nin çoğunluğu bunu inkar edip cennet ve cehennemin kıyamette yaratılacağını söylediler. Bizim iki […]

Daha fazla oku
Tövbenin Hakikati 

Bu hususta iki bahis vardır. Birinci Bahis: Tövbe dilde dönmek demektir. Yüce Allah “Sonra onlara tövbe etti ki onlar da tövbe etsinler” demiştir. Âyetin anlamı şudur: Allah fazlı ve a onlara döndü ki onlar da itaat ve teslimiyete dönsünler. Tövbe dinde kişinin yapma gücü bulunduğu halde bir daha dönmemek azmiyle isyandan isyan olması bakımından pişmanlık […]

Daha fazla oku
Ehl-i Kıble içinde Hakka Muhalif Olanlar Tekfir Edilir mi Edilmez mi?

Kelamcıların ve fakihlerin çoğunluğuna göre ehl-i kıbleden hiç kimse tekfir edilmez. Zira Şeyh Ebü’l-Hasan el-Eş‘arî Makâlâtû’l-Îslâmiyyîn kitabının başında şöyle demiştir: “Müslümanlar peygamberlerinden (s.a.) sonra bir kısım şeylerde ihtilaf etmişlerdir. Bir kısmı diğerlerini sapıklıkla suçlamış ve bir kısmı da diğerlerinden uzak olduğunu ilan etmiştir. Böylece farklı fırkalara ayrılmışlardır. Fakat Islâm onların hepsini birleştirir ve kuşatır.” İşte […]

Daha fazla oku
Ashâbımızın Sevap, Azap ve Bu ikisine İlişkin Meseleler Hakkındaki Görüşü

Bu hususta bir kısım bahisler vardır. Birincisi: Demişlerdir ki sevap, Allah’ın fazlıdır ve Allah sevabı vaat etmiştir ve herhangi bir zorunluluk olmaksızın bu vaadine vefa gösterecektir. Çünkü vaadinden dönmek, yüce Allah için bir eksiklik demektir. Niçin zorunlu olmadığı daha önce defalarca anlatılmıştı. Yine demişlerdir ki azap Allah’ın adaletidir. Çünkü her şey Allah’ın mülküdür. O, mülkünde […]

Daha fazla oku
Yüce Allah Cisim Değildir

İkinci Maksat: Yüce Allah’ın cisim olmadığı Ehl-i Hakk’ın görüşüdür. Bazı cahiller O’nun cisim olduğunu düşünmüşler sonra da görüş ayrılığına düşmüşlerdir. Buna göre Kerrâmiyye’nin bir kısmı şöyle demiştir: O cisimdir yani mevcuttur. Kerrâmiyye içinde başka bir grup ise O’nun cisim olduğunu yani kendi başına var olduğunu söylemiştir. Bu iki açıklamaya göre onlarla tartışma yalnızca isimlendirmede yani […]

Daha fazla oku
İhtilaflı Sıfatlar

…. Üçüncü sıfat istivâdır. Zira yüce Allah “Rahman arşa istivâ etmiştir”(Taha,5) âyetinde kendisini istivâyla nitelemiştir. Ashap istivâ hakkında ihtilaf etmiştir. Çoğunluk istivânın hükümranlık demek olduğunu söylemiştir. Bu takdirde istivâ kudret sıfatına varmaktadır. Şair şöyle demiştir: “Amr Irak’a istivâ etti // kılıçsız ve kan dökmeden”. Bu şiirde istivâ hâkim olmak anlamındadır. Bir başka şair şöyle demiştir: […]

Daha fazla oku
Tevessül ve İstiğase Konuları

Bize Mekkeli bir Müslümandan uzun bir yazı geldi. Sahibi beni herhalde keskin bir kılıç zannederek, uzun uzadıya konuşup, söz­lerini tekrarlayıp, ısrar ediyor ve hattâ yazının sonunda diyor.- Ey faziletli hocam! Kendisinden başka ilâh olmayan Allah hakkı için, tevessül ve istiğâse meselelerinin insafla tahkikini senden rica ederim, diyor ve sorular yöneltiyor. Biz, Vehhabîlerin o suallerini özetleyip […]

Daha fazla oku