Allah’ı Tanımanın Yolu

( Gazzali ) [Tanrı’nın sıfatları meselesi, din felsefesinin diğer konularında olduğu gibi, ontolojinin ve epistemolojinin kesiştiği bir noktada yer alır. Bu her iki meseledeki kavrayış, bu konudaki eğilimleri de belirler mahiyettedir. Meselenin bu boyutunu çok iyi fark etmiş olan Gazzali, aşağıda yer alan metinde, marifetullah konusunda taklit ve tahkik yolunun nasıl birbirinden ayrı olduğunu anlamlı […]

Daha fazla oku
Eşyanın Lisandaki Varlığı

 (Gazali) [Aşağıdaki metinde, Gazali, Islam düşüncesinde bir çok tartışmaya konu olan, Ilahi Kelam’ın doğasına ilişkin meseleleri aydınlatabılecek bir çerçeve sunmaktadır.] Şunu iyi bilmelisin ki: her şeyin varlığı dört mertebededir: a Hariçteki varlığı, b Zihindeki varlığı, c Lisandaki varlığı, d Yazı ve şekildeki varlığı, Ateşi misal alalım: Bunun ocakta bir vücudu vardır. Bir de zihin ve […]

Daha fazla oku
Allah’a Nispet Edilen Fiiller Kulların Fiilleri Gibi Değildir

Fecr 22. : Rabb’in gelip melekler de saf saf dizildiğinde; Bu İlâhî beyan değişik şekillerde yorumlanabilir: Birincisi: Mânası “Ve câe Rabbuke bi’l-meleki” Rabb’inin meleği getirmesi şeklindedir. Zira “vav” harfinin “bâ” harfi yerine kullanılması caizdir. Tıpkı şu İlâhî beyanda olduğu gibi: “İsrâiloğulları, “Ey Mûsâ! Onlar orada bulundukları sürece biz oraya asla girmeyeceğiz. Sen ve Rabb’in gidin […]

Daha fazla oku
Allah’ın Meşîeti/Dilemesi

Zuhruf,20. “Rahmân dileseydi biz onlara ibadet etmezdik, dediler. Bu konuda hiçbir bilgileri yoktur, yalnızca tahminde bulunuyorlar.” Rahman dileseydi biz onlara ibadet etmezdik, dediler. Mûtezile, Allah’ın kâfirden küfrü değil, ancak imanı dilediğini bu âyetin zahiri anlamına bağlar. Çünkü kâfirler Allah Teâlâ’nın kendilerinden küfrü dilediğini, [§]putlara tapmayı bırakmalarını dilemediğini iddia ediyorlardı. Çünkü Rahman dileseydi biz onlara ibadet […]

Daha fazla oku
Yazıcı Meleklerin Amelleri Yazması

Kaf,17:”İnsanın sağında solunda oturmuş iki alıcı (yaptığını) alıp kaydeder.” Yani insanın yanında duran o iki alıcıyı hatırla yahut iki alıcıyı koru veyahut iki alıcıdan sakın! Bunlar senin yaptıklarını ve söylediklerini gözetleyen iki melektir. Çünkü onlar senin yaptıklarını ve söylediklerini senden alır, onları senin aleyhinde olmak üzere muhafaza eder ve yazarlar. Cenâb-ı Hak bunu söylüyor ve […]

Daha fazla oku
Allah’ın İradesi

İradî eylemler, istem (irâde), bilgi (ilim), güç (kudret), yöneliş (kast) ve yapma (icâd) ile gerçekleşir. Buradaki ilmin ne olduğu bellidir. Zira bilmeden bir işe yönelmek mümkün değildir. İrade ise, yapmak istemeyle gerçekleşir. İrade, düşünen insanların rahatlıkla bilebileceği bir durumdur. Herhangi bir insan, bir eylemi gerçekleştirmeden veya terk etmeden önce kendisinde iki durumdan birisini tercihe yönelik […]

Daha fazla oku
Allah’ın Eylemlerinin Nedenselliği

Allah’ın eylemleri ve hükümlerinde neden aranılıp aranılmayacağı (muallel) konusunda farklı görüşler ileri sürülmüştür. Mu’tezile âlimleri ile fıkıhçıların çoğunluğuna göre, Allah’ın eylem ve hükümleri, kulun yararı doğrultusunda bir nedenliğe sahiptir. Ötekiler ise bu yaklaşımdan kaçınmışlar ve kendilerini şu delillerle savunmuşlardır: Birincisi: Kâdir ve Hâkim olan bir amaç doğrultusunda bir eylem gerçekleştirdiğinde, eğer söz konusu amaç meydana […]

Daha fazla oku
Esmay-ı Hüsna’dan Hayy ve Kayyum’un Tefsiri

Bil ki, Allah lâfzının tefsiri, kitâbın başında;Lailahe illa hu  “Ondan başka Tanrı yoktur” buyruğu-Esmay-ı Hüsna’dan Hayy ve nun tefsiri de “SizinKayyum’un Tefsiri Tanrınız, tek bir Tanrı’dır. O’ndan başka bir Tanrıyoktur” (Bakara, 163) âyetinin tefsirinde geçmişti. Burada geriye sadece, Hak Te- âlâ’nın “el hayyu kayyum” tavsifinin tefsiri hakkında konuşmak kalmıştır.İbn Abbas (r.a.)’ın şöyle dediği rivayet edilmiştir: […]

Daha fazla oku
Hz.Ali ile Bir Yahudi’nin Konuşması

Nu’mân b. Sa’d anlatıyor: Kûfe’de vilâyet konağında, Ali b. Ebî Tâlib’in evindeydik. Bulunduğumuz mekâna Nevf b. Abdillah geldi ve “Ey Müminlerin Emiri, kapıda kırk Yahudi adam var” dedi. Ali “Bana getirin” dedi. Huzuruna geldiklerinde ona: “Ey Ali! Semadaki Rabbini bize anlat,kendisi nasıl bir şeydir, nasıl oldu, ne zaman oldu, kendisi şimdi nerededir?”diye sordular. Ali dik […]

Daha fazla oku
Mümkün Alemlerin En İyisi

I.* (…) Eğer sen “Şimdi herşeyin bir zorunluluk (cebr) altında bulunduğu belli olmuştur. Öyleyse Allah’ın sevap vermesi, azap etmesi, öfkelenmesi ve hoşnut olmasının manası nedir? Kendi yaptığından dolayı Allah nasıl öfkelenebilir?!” dersen; Bilmelisin ki, biz bunun ne anlama geldiğine “Şükür Kitabı”nda işaret etmiştik. Burada onu tekrarlayıp sözü uzatacak değiliz. Tevekkül halini doğuran şeyin, tevhid ile […]

Daha fazla oku