Abdülvehhâb eş-Şa’rânî’ – El-Yevâkît Ve’l-Cevâhir cilt:2 -Notlarım-

İmâmü’l-Haremeyn (rh.a) şöyle derdi: “Peygamberlerden küçük günahların meydana gelmesine cevaz verenler bu günahları bir lokmalık hırsızlık, ölçü ve tartıda bir hurmalık aldatma gibi hasisliğe delâlet etmemek [şartı] ile kayıtlamışlardır. Bu konularda şüphesiz anında uyarılmaları gerekir. Rivayetlerde yer aldığı gibi, onun (sav) yetmiş defadan fazla istiğfar etmesine gelince bu, daha yüksek makamlara yükselmek içindir. Yükseldiği her […]

Daha fazla oku
Abdülvehhâb eş-Şa’rânî’ – El-Yevâkît Ve’l-Cevâhir cilt:1 -Notlarım-

Hocamız, Şeyhülislâm Zekeriyyâ el-Ensârî (ö. 926/1520) -Allah rahmet eylesin- şöyle derdi: “İmamların sözleri şu üç durumdan birinin dışında olamaz: Ya Kitap ve Sünnet’e açıkça uygundur ki bunlara kesin olarak inanmak gerekir. Ya Kitap ve Sünnet’e açıkça muhaliftir ki bunlara inanmak da kesin olarak haramdır. Ya da uygun veya aykırı olduğu tam olarak açık değildir ki […]

Daha fazla oku
”Kelam” Terimi ve Kelam İlminin Oluşumu

“Kelam” terimi Müslüman filozoflar tarafindan, kelime, akıl ve delil anlamında “logos”un Arapça karşılığı olarak kul­lanılmıştır. İbn Rüşd’ün Yunanca “doğa hakkında tartışma” anlamına gelen ifadeyi “el-kelâmu’t-tabi’i (doğa bilimi) ile karşı­ladığını, “fizikçiler” anlamına gelen kelimeyi ise bazen “ashâbu’l-kelâmü’t-tabîî” bazen de “mütekellimûn, el-mütekelli- mûn fi’t-tabi’yyât” olarak tercüme ettiğini görüyoruz (İbn Rüşd 1948:1,101,104; 1,8). “Konuşma” ve “söz” anlamına gelen […]

Daha fazla oku
Sonumuz belli ise niçin bu dünyaya geliyoruz?

Kader hakkında düşünen ve kaderin sırlarına vâkıf olmayan kişilerin, kendi kendilerine en çok sordukları ve cevabını en çok merak ettikleri sorulardan bir tanesi de şudur: “Allah benim cennete veya cehenneme gideceğimi biliyor. Ve bunu kader defterimde yazmış. O hâlde beni bu dünyaya niçin gönderiyor?” Bu sorudan anlaşılıyor ki, soru sahibi, akıbetinin ne olacağının Allah tarafından […]

Daha fazla oku
Allah Bizim Cennete ve Cehenneme Gireceğimizi Biliyorsa, Neden Bizi İmtihan Ediyor?

Doç. Dr. Soner Duman Sorunun önemi Özellikle lise ve üzeri düzeydeki gençlerimizin sıklıkla sorduğu soruların başında yukarıdaki soru gelmektedir. Bu soruya cevap verme teşebbüsünde bulunmadan önce şu iki hususun göz önünde bulundurulması gerekir: a) Bu soru aslında İslam tarihi boyunca Müslüman âlimlerin üzerinde en çok konuştuğu ve tartıştığı meselelerden birini oluşturuyor. Çünkü bu sorunun imana […]

Daha fazla oku
Alemlerin Rabbinin Varlığı ve Birliği Üzerine

Dünyayı yok iken var eden bu kudret, ne muhteşem bir kudrettir, Allah Allah! O Allah ki Hamîd’dir, Hâmid’dir, Hayy ve Ebededir. Vahîd’dir, Vâhid dir, Ferd ve Samed dir.(1)İki cihan ve güneş Allah’ın cemaline peçedir, onun güzelliğini örter. Nitekim güneşe bakalım, onun da ışığı zatına perde değil midir? Ama Allah’ın cemali sıfatlarına, özelliklerine yansımıştır; sıfatlan zatının […]

Daha fazla oku
Kitabu Kavaid’il-Akaid

  Ebû Hamid Muhammed el-Gazzâlî  BİRİNCİ BOLUM Ehli Sünnet’in İslâm’ın Şartlarından Olan Kelime-i Şehâdet Hakkındaki İnancı Yıratan, ölümden sonra tekrar hayat veren, dilediğini en güzel şekilde yapan, övülen, Arş’ıon sahibi olan, şiddetli gazabı bulunan, kullarının en seçkinlerini doğru yola ileten ve onlara bu yolda sebat veren; kendilerine Tevhid inancını nasip ettiği bu kullarına, inançlarını şüphe […]

Daha fazla oku
Kader Hakkında Bir Mesele

Önemli bir mes’ele birçok insan tarafından şöyle sorulmaktadır: – Cenâb-ı Hak ezelde ilim ve iradesiyle her şeyi tesbit ve takdir ettiğine göre, bir insanın hakkında şer işlemeyi takdir etmişse, o kimse nasıl hayır işleyebilir ve bu durumda nasıl mesul tutulabilir? Evet, Âlim-i Mutlak olan Allah-u Azimüşşân, olmuş ve olacak herşeyi, ihtiyarî ve ıztırarî bütün fiilleri […]

Daha fazla oku
Ehl-i Sünnetin İtikadi Alandaki Mutedil Yaklaşımı

Dün paylaştığım yazıda ehl-i sünnetin tarih boyunca mutedil bir yaklaşımı benimseyen, bünyesinde farklı grupları barındıran bir şemsiye kavram olduğundan söz etmiştim. Bu söylemin kuru bir slogan olmadığını ortaya koyma sadedinde bu yazıda ehl-i sünnetin mutedil yaklaşımının itikat (usulüddin) alanındaki tezahürlerinden söz edeceğim. (Kısmetse bir başka yazıda ehl-i sünnetin usul-i fıkıh alanındaki ortayolcu yaklaşımının temel özelliklerini […]

Daha fazla oku
Muhal, Allah’ın Kudreti Dahilinde Değildir

 (Gazzali ) (. . .) Denirse ki: Biz, her mümkünün Allah’m kudreti dahilinde olduğu hususunda size muvafakat ediyor (katılıyoruz), siz de her muhalin kudret dahilinde olmadığında bize iştirak ediyorsunuz. Halbuki eşya arasında muhal olduğu bilinenler var, mümkün olduğu bilinenler var, bir de aklın durup mümkün veya muhal olduğuna hükmedemediği şeyler var. Şu halde size göre […]

Daha fazla oku