İslam Tarih
Müminlerin Emiri Muaviye (radıyallahu anh)’ a Yöneltilen...17 Aralık 2024
Muhammed Ali
16:31 - 30 Mayıs 2015
…Talebe: Şüphesiz doğruyu belirttiniz. Fakat acaba, ircâın( irca, büyük günah işleyen mü’minler için cennetlik veya cehennemliktir şeklinde kesin hüküm vermeyip, onların akıbet ve hükümlerini Allah’a havale etmektir.)aslı nereden gelmiştir? Açıklaması nedir? Akıbetini irca eden kimdir? Âlim (r. a.):İrcâın aslı meleklerden gelmiştir. Allah, meleklere isimlerin delalet ettiği eşyayı göstererek “Bana bunların isimlerini haber verin.”(el-Bakara,31)buyurdu. Bütün melekler […]
Muhammed Ali
16:28 - 30 Mayıs 2015
0 Yorumlar
………… Talebe: Yemin ederim ki, bundan daha açık bir kıyas bilmiyorum. Fakat mü’min büyük günahları işlediği zaman, Allah düşmanı olur mu? Bunu açıklayın. Âlim (r.a.): Mü’min tevhidi terketmediği müddetçe, bütün günahları da işlemiş olsa, yine Allah düşmanı olmaz. Zîra düşman, düşmanına buğz ve nefret besler, noksanlık izafe eder. Halbukimü’min, büyük günah irtikap etmesine rağmen, Allah’ı […]
Muhammed Ali
16:23 - 30 Mayıs 2015
0 Yorumlar
… Talebe: Benim gözümün perdesini açtınız. Sizinle konuşmamızdaki bereketi görmeye başladım. Fakat hakkı tavsif eden fakat muhalifinin zulüm ve haklılığını bilmeyen kimse için ne dersiniz? Bu o kimse için caiz olur mu? O kimsenin hakkı bildiği yahut hak ehli olduğu söylenebilir mi? Bu hususu açıklayın. (Ebu Hanife)Âlim (r.a.): O kimse hakkı tavsif edip muhalifinin haksızlığını […]
Muhammed Ali
16:11 - 30 Mayıs 2015
0 Yorumlar
Burada, seyr u sülûkun bir meyvesi olarak kerameti kısaca tanıyıp, sûfilerle müfessirlerin bu konudaki yaklaşımlarını tesbit etmeye çalışacağız. Kerâmet, “kerûrne’’fiilinden masdardır. isim olarak kullanılır. Çoğulu ‘’kerâmât’tır. (Ebû Bekir eİ-Cezâiri,Aldetu’l-Mü’min, 177.)Kelime anlamıyla, bolca, kolayca ihsan etmek, cömertçe lütufta bulunmaktır. Yine bu fiilden türemiş olan “el-Kerim”, Allah Teâla’nın sıfat ve isimlerinden birisidir. Hayrı çok, ihsanı bol, ikrâmının sonu gelmeyen lütuf sahibi, her […]
Muhammed Ali
16:00 - 30 Mayıs 2015
0 Yorumlar
Vahdet-i vücûd meselesine girmeden önce, bu kavramın tarihî seyir içerisindeki gelişmesi ve sonuçları hakkında birkaç noktaya dikkat çekmeyi faydalı buluyoruz. İlk sûfiler arasında yaygın olarak kullanılan “fenâ- beka”, (1) ‘’vuslat” (2) “cem’u’l-cem’” (3) gibi terimler, taşıdıkları anlam itibariyle vahdet-i vücûd anlayışına intikal ettirecek niteliktedirler. Hatta, herkesin takdirle karşıladığı, “bizim yolumuz, her hâliyle Kitab ve sünnetle içiçedir, ” diyen Cüneyd-i Bağdâdî nin […]
Muhammed Ali
15:16 - 29 Mayıs 2015
0 Yorumlar
Evvelâ: Beşerin icatçı elinden çıkan sanat eserlerinin tabiatta varlığı ne ise; iç ve dış âlemdeki en küçüğünden en büyüğüne kadar her şeyin Kur’ân’da var olması da odur. Yani doğrudan doruya Yaratıcı Kudretin sanatkârâne elinden çıkmayan, insan elinden çıkmış eserler, esası ve unsurları itibariyle nasıl tabiat âleminde mevcut ise, keşif şerefi insan olunun iftihar sebebi olan […]
Muhammed Ali
00:50 - 28 Mayıs 2015
0 Yorumlar
(Kalbin Sağ ve Soldan Payı: Gaybî Bakımdan Sağ ve Sol) Hak kulun sırrına tecelli ettiğinde, onu bütün sırlara sahip yapar, hürler’in içine katar, o kul sağ el yönünden zati tasarruf sahibi olur. Çünkü sol elin değeri, dolaylı sağ elin şerefi doğrudandır. Ardından alt anlamlara inebilirsin: Sağ elin değeri hitaba,sol elin değeri tecelliye bağlıdır, insanın şerefi, […]
Muhammed Ali
00:40 - 28 Mayıs 2015
0 Yorumlar
(İnsanın bilme yetisi hakkında) vardığımız görüşü, insanın bütün bildiklerini beş gücünden birisiyle algılaması destekler: Birincisi, duyu gücüdür ki, beş kısma ayrılır: Koklamak, tatmak, dokunmak, işitmek ve görmek. Göz, belirli bir yakınlık ve uzaklıktaki renkleri, değişmeleri ve şahısları algılar. Gözün bir mil uzaklıktan algıladığı şey, iki mil uzaktan algıladığından farklı olduğu gibi yirmi kulaç uzaktan algıladığı şey […]
Muhammed Ali
20:12 - 21 Mayıs 2015
0 Yorumlar
Teessüf olunur ki, âlimlerimizin bir takımı mutasavvıfların kabul ettikleri vahdet i vücudu «vücûdiyye» mezheb-i batılı ile ayni şey addederek mutasavvıflara karşı ta’n ve teşnide bulunuyorlar.(1) Biz şer’î delillere müstenid olan vahdet-i vücudun hakikatini, delillerini, bir felsefi mezheb olan vücudiyye (Panthéisme) den farklarını ve aleyhinde irad edilen, itirazları «Vahdet-i Vücut ve Muhyiddîni Ârabî» adiyle yazdığımız eserde beyan […]
Muhammed Ali
19:45 - 21 Mayıs 2015
0 Yorumlar
كَيْفَ تَكْفُرُونَ بِاللَّهِ وَكُنتُمْ أَمْوَاتاً فَأَحْيَاكُمْ ثُمَّ يُمِيتُكُمْ ثُمَّ يُحْيِيكُمْ ثُمَّ إِلَيْهِ تُرْجَعُونَ Allah’ı nasıl inkâr edersiniz ki, ölü idiniz sizleri diriltti. Sonra sizleri yine öldürecek, sonra yine diriltecek, sonra da döndürülüp ona götürüleceksiniz. (Bakara/28) Bu ayet-i kerime, kabir hayatının hak ve gerçek olduğuna delildir. Şöyle ki: Ayetin başında geçen “ أَمْوَات ” tabiri “ölüler” […]
0 Yorumlar