Beden Öldükten Sonra Nefsin Ölmediğinin Açıklanması

Beden Öldükten Sonra Nefsin Ölmediğinin İkna Yöntemiyle Açıklanması Onuncu Fasıl Fahreddin Râzî (ö. 1210) [1]Birinci delil: Akıllı kimselerden büyük bir grup, insanların en fazi­letlisinin peygamberler, veliler ve metafizikçi filozoflar olduğu hususun­da anlaşmışlardır. Fizik ve matematikle uğraşan filozofların varlığındaki fayda ise dünya hayatını yoluna koymak içindir. Mademki bu hayat baya­ğıdır, ona hizmet edenler de şerefli sayılamaz. [2] […]

Daha fazla oku
Günah İşleyenin İmanı

Ehl-i Kıble’den hiçbir kimseyi, helal görmediği sürece, günahı sebebiyle tekfir etmeyiz. İmanlı olmakla beraber günah işleyene, günahının zarar vermeyeceğini de savunmayız. Ehl-i Kıble olan kimseyi yani bizim kıblemize dönüp namaz kılan hiç kimseyi işlediği bir günah sebebi ile tekfir etmeyiz. “Falan kişi falan günahı işledi, kâfir oldu” demeyiz. Yeter ki işlediği o günahı helal saymasın; […]

Daha fazla oku
Rahman’ın Arş’a İstivası Meselesi ve Arş’a ve Kürsi’ye İman

Rahman’ın Arş’a İstivası Meselesi …Burada bir noktaya dikkat çekelim. İbn Teymiyye “Rahman’ın Arş’a istivası” meselesinde -ileride de değineceğiz(bkz.s.185 vd)- Allah Teâlâ’nın Arş’a istivasını, Arş’ın üzerinde fiilî bir yerleşme olarak kabul ettiği için bir problemle karşılaşıyor. İmam Ebu Hanife bu istiva meselesinde diyor ki: Eğer Allah Arş’a yerleşti, mekân tuttu, ayet-i kerime bunu anlatıyor dersek o […]

Daha fazla oku
Kur’an-ı Kerim’e İman

Şüphesiz Kur’ân Allah’ın kelamıdır, O’ndan söz olarak keyfiyetsiz sadır olmuş, elçisine vahiy olarak indirmiştir. Müminler de onu böylece hakk olarak tasdik ederek, onun gerçekten Allah Teâlâ’nın kelamı olduğuna ve mahlûkatın kelamı gibi yaratılmış olmadığına yakinen iman etmişlerdir. Onu işitip de, onun beşer sözü olduğunu iddia eden kesinlikle küfre girer. Allah Teâlâ, bu kimseyi kınamış, ayıplamış […]

Daha fazla oku
Mir’ac Hadisleri

Mir’ac Hadisleri Son senelerde Mi’râc gecesi yaklaştığı günlerde özellikle Mi’râc olayı ile ilgili rivayetler yani mi’râc hadisleri üzerinde değişik kesimlerde tartışmalar yaşanmaktadır. Bu tartışmalarda amacın gerçekten meseleyi kavramak mı yoksa farkında olmadan ya da bilinçli olarak, yaşanmış olan bu tarihi olay vesilesiyle peygamberlik kurumuna yönelik bazı tenkitler ve şüpheler geliştirmek mi olduğu kestirilememektedir. Pratikte hemen […]

Daha fazla oku
Gülenizm’in Sahteliği,Mehdiliğin İnkarına Gerekçe Olabilir mi?

Günün gecesi var diye gündüzüne karşı çıkmak, yaşı da kurunun yanında yakmaktır. Ne var ki, tarihi süreç içerisinde geceye bakarak gündüze kara çalınmış, kurunun yanında yaş da yanmıştır. Bu günlerde, tam da bu süreci yaşıyoruz. Yanlışlar doğruya “emsal” olmuş, yüz yıldır hocaya, hacıya, tekkeye, medreseye saldırmayı varoluşunun gereği görenler, “cemaat” adını kullanan bir fitne yapılanmasından […]

Daha fazla oku
İmam el-Gazzâlî – Kanunu’t-Tevil

Çeviren:Bilal Aybakan Esirgeyen ve bağışlayan Allah’ın adıyla Hamd âlemlerin rabbı olan Allah’a mahsustur. Alem­lere rahmet olarak gönderilmiş efendimiz Hz.Muhammed’e, ailesine ve bütün ashabına salât selâm olsun. Zâhid imam Ebû Hâmid Muhammed b. Muhammed el-Gazzâlî et-Tûsî’ye. Hz. Peygamber’in “Şeytan, kanın akarak dolaştığı gibi her birinizde dolaşır’ hadisinden maksadın ne olduğu soruldu; bundan maksat, acaba suyun suyla […]

Daha fazla oku
Müteşabih Hadislerin Yorumunda Temsil Sanatı

Osman BODUR* Hadis ilminin en önemli konularının başında hiç şüphesiz müteşâbih hadîslerin anlaşılması ve yorumlanması gelmektedir. İlk dönemlerde müşkil başlığı altında ele alınıp yorumlanan müteşâbih hadîsler, özellikle İbn Fûrek sonrası dönemde değişik âlimler tarafından müstakil olarak incelenmiş, bu kabil rivâyetlerin yorumu noktasında bir takım ilke ve prensipler vaz’ edilmiştir. Bu ilke ve prensipler arasında en […]

Daha fazla oku
İman Etmeksizin İnkar Küfür; İmandan Sonra İnkar İrtidaddır

İkrar, imanın şartı veya cüz’ü olduğu gibi; dil ile inkar da, kasıdlı olsun olmasın, küfrün cüz’ü veya şartıdır. Bu itibarla Mevâkıf ve şerhinde küfür şöyle tarif edilmiştir: “Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem’in getirmiş olduğu ve herkes tarafından bilinen hükümlerden birini inkar etmek, yani dille söylemek küfürdür.” Binaenaleyh Hazreti Ayşe radıyallâhu anhâ’ya dil uzatmak, hırsızın elinin […]

Daha fazla oku
Resulullah’tan (a.s) Tevatür Yoluyla Geldiği Bilinen Şer’i İlkelerden Birini İnkar Eden Kimseler Hakkında

Beşinci mertebede, açıkça yalanlamayı bırakan ancak Resûlullah’tan (s.a.s.) tevâtür yoluyla geldiği bilinen şer’î ilkelerden birini inkâr eden kimseler bulunur. Bu kişi, “Beş vakit namaz vâcip değildir” diyen kişi gibi, “Bu ilkelerin Resûlullah’tan geldiğini bilmiyorum” diyebi­lir. Bu kimseye Kur’ân âyetleri ve hadisler okunduğunda da “Ben bunla­rın Resûlullah’tan geldiğini bilmiyorum, belki bunlar yanlıştır ve değişti­rilmiştir” diye cevap […]

Daha fazla oku