CENNET KADINLARIN DEĞİL ANNELERİN AYAKLARI ALTINDA…
Kadının dışardaki varlığından vazgeçmesi olgunun nasa dönüşmesi midir? Bunun nasıl olacağını düşünüyorsunuz?
Vazgeçmesi değil ama dışarda kadına ne kadar ihtiyaç duyuluyorsa, o kadar dışarda olması lazım. Mesela kadın hastaların tedavisinde kadın doktorlara duyulan ihtiyaç burda baz nokta oluşturabilir. Kadının olması gerekir dediğimiz sahalarda elbette kadınlar olsun. Ama ‘İslamcı feminist’ yazarların bununla yetinmediğini biliyoruz. Onlar hayatı ortadan ikiye bölelim, kadın erkek hayatı ortak paylaşalım diyorlar. Burda çatışma çıkıyor. Bu naslar ile bağdaşmıyor. Kuran-ı Kerim’de saliha kadın itaatkar kadındır buyuruluyor, burada verilen mesajı anlamakta zorlanıyorlar. Nebevi mesajlar toplumda bunun oluşması için gönderilmiş ve müthiş bir dönüşüm sağlanmış.
Kadının itaatkar olmasından kasıt nedir?
Günümüzde kadını erkekle yarışan bir varlık olarak düşünüyorlar. Sanki kadının rolü tarihte erkekler tarafından çalınmış, şimdi ise modern zamanda kadının dışarda daha fazla var olmasını savunarak kendilerince geçmişin rövanşını alıyorlar. Kadın toplumu inşaa eden bir varlıktır. Kadın kendisine verilen misyonu yani anneliği yerine getirdiğinde cennet ayaklarının altına seriliyor. Dikkatinizi çekerim cennet kadınların değil annelerin ayakları altındadır!
Kimi kadınlar, geçimini sağlamak için çalışmak zorunda. Doktor olamayan kadın çalışmasın mı?
Eşinden ayrılmış ya da eşi vefat etmiş kadının ailesinin geçimini sağlamak amacıyla çalışmasında bir beis görmüyorum. Bugünün şartları onu buna mecbur ediyor. Aslolan bu durumda ona devletin ve sahip çıkması, kol-kanat germesidir. Ama bugün böyle bir imkân olmadığı için bu durumdakı kadın, meşru sınırlar içinde çalışabilir. Kadınlar töre baskısından, eğitimsizlikten, İslami anlamda yoksun zihniyetlerden kaynaklı çok sıkıntılar çektiler. Fakat bunlar bizi modernitenin dizayn ettiği kadın erkek ilişkilerine götürmemeli.. Bunları İslam’ın pratize ettiği şekilde düzenlemeliyiz.
Ebubekir Sifil-Sözü Müstakim Kılmak 2
Necmeddin-i Dâye [*****] çev. Halil Baltacı Necmeddin-i Dâye (ö. 654/1256) tasavvufun bir din yorumu…
Gazzâlî [*] çev. Osman Demir Gazzâlî (ö. 505/111) Allah’ı bilmenin imkânı ve yöntemi konusunda…
Gazzâlî [*] çev. Mahmut Kaya Te’vilin şartlarını tespit etmeyi ve iman ile küfür arasındaki…
Kilise babalarının en ziyade iltifat ettiği, teolojik ağırlıklı bir anlatıma sahip Yuhanna Incil’inin l’inci Bab’ının…
İçinde yaşadığımız dönemin hakim zihniyetini karak- terize eden en önemli hususlardan biri de, hiç şüphesiz,…
İçinde yaşadığımız dünya, bedensel varlığımız ve duygularımız zamanın eliyle şekillenir. Sabretmeyi, şükretme- yi, iyiliğin ve…