İnsanın Kendi Hatalarını Bilmesi Hakkında
Her birimizin, kendisini kendi dışındaki herşeyden daha çok sevmesinden, yaptıklarını onaylamasından ve iyi kabul etmesinden dolayı hevasına engel olması ve ahlâkına, hayat şekline sırf akıl nazarından bakması mümkün değildir. Bunun sonucunda da insan, neredeyse kendisindeki hataları ve kötü huyları ayırt edemez duruma gelir. Bunları ayırt edip bilemeyince de onlardan kurtulamaz. Çünkü onları kötü görme ve onlardan kurtulmaya çalışma ihtiyacı hissetmez.
Bu yüzden insanın bu konularda kendisiyle çok fazla beraber olduğu yakm ve sadık bir arkadaşma güvenmesi; ondan kendisinde gördüğü bütün kötü davranışları haber vermesini istemesi; bunun, kendisinin en çok sevdiği ve istediği şey olduğunu söylemesi ve bunu yaptığı takdirde ona son derece müteşekkir olacağmı ifade etmesi gerekir. Yine ondan, bu konuda çekingen olmamasını, gerçeği söylemekten geri durmamasmı, yağcılık yapmamasmı istemesi ve bu hususta herhangi bir şeyi söylemeksizin geçtiğinde veya haber verme noktasında yavaş hareket ettiğinde, kendisini aldatmış ve ona zarar vermiş olacağını, bu durumda da kendisinin kınamasını hak etmiş olacağım bildirmesi gerekir.
insan, denetleyicisi kendisinde gördüklerini ona haber vermeye ve bildirmeye başladığında üzülmemeli ve aşağılık kompleksine de kapılmamalı, aksine duyduklarından dolayı mutlu, duymadıklarını duyma noktasında da istekli olmalıdır. Eğer o, denetleyicinin kendisinden utandığı için bazı şeyleri gizlediğini veya hoşnutsuzluğunu ifade ederken çok ılımlı, yumuşak olduğunu, çirkinliğinden dolayı sözü kısalttığını veya güzelleştirdiğini fark ederse, o zaman bu hareketinden dolayı denetleyiciyi kınamalı ve bu durum karşısında üzüldüğünü ifade etmelidir. Ona, bundan hoşlanmadığını ve kendisinde gördüklerini oldukları gibi açıkça yüzüne söylemesini istediğini söylemelidir. Eğer diğer taraftan kişi, denetleyicinin kendisinde gördükleri kötü özelliklerden dolayı onu çok fazla ayıpladığını ve bu konuda aşırıya kaçtığını fark ederse, o zaman da bu hareketinden dolayı ona kızmamalı, aksine onu takdir etmeli ve onda gördüğü bu durumdan dolayı ona karşı güler yüz ve memnuniyet göstermelidir.
Bununla birlikte, zaman zaman insanın denetleyicisinden olan bu isteğini yenilemesi gerekir. Çünkü kötü huylar ve ahlâklar yok edildikten sonra tekrar ortaya çıkarlar. Ayrıca kişinin, komşularının, mesai arkadaşlarının ve dostlarmm kendisi hakkında ne söylediklerini; kendisini hangi konuda övdüklerini ve yerdiklerini de araştırması gerekir.
Bu konularda böyle bir metot takip eden kişiye, çok gizli ve çok az bile olsalar, hatalarmm hiç biri gizli kalmaz. Eğer o, hatalarını ve kötülüklerini açıklamaktan zevk alan bir düşmana veya hasıma rast gelirse, o zaman kendisindeki kötü davranışları bilmek için beklemek zorunda kalmaz. Aksine eğer kendisine saygısı olan ve faziletli, iyi bir insan olmayı isteyen bir kişiyse, erkenden onlardan kurtulmaya zorlanacaktır. Galen bıi konuda Düşmanlarından Faydalanan îyi İnsanlar Hakkında (fî Enne’l-Ahyâre Yentefi’ûne bi A’dâihim) isimli bir eser yazdı. Galen bu eserde bir düşmana sahip olmaktan dolayı elde etmiş olduğu faydalardan bahsetmektedir.
Ebubekir er Razi – Ruh Sağlığı