İnsanın Kalp’i Hakkı Ve Hakikati Kabul Etmeye Yetenekli Biçimde Yaratılmıştır
İmam Kurtubi şöyle der: “Allah Teâlâ, Ademoğullarının kalplerini, Hakkı ve hakikati kabul etmeye yetenekli bir biçimde yaratmıştır. Tıpkı, gözlerini ve kulaklarını, görülen ve duyulan şeyleri algılamaya yetenekli olarak yaratmış olması gibi.. İşte bu nedenle kalp, adı geçen, Hakkı kabül etmek yeteneği ve istidadı üzere kalmaya devam ederse, Hakkı ve Gerçek Din olan İslâm’ı itiraf ve kabul eder. Öte yandan, Hz.Peygamberin (s.a.v) şu ifadesi de, buna delalet etmektedir:
“Şunun gibi ki, her hayvanın yavrusu (genel olarak), uzuvları tam ve kusursuz olarak doğar.. Siz, o yavrunun burnunda, kulağında eksik ve kesik bir şey görebilir misiniz?..” Yani, ‘Her hayvan, yavrusunu, kusur ve ayıplardan salim, eksiksiz bir hilkatle doğurur. Şayet o, bu kusursuz yaratılışı üzere bırakılırsa, ayıplardan uzak ve mükemmel bir biçimde hayatını sürdürür. Fakat ne var ki, daha sonra bu hayvan üzerinde tasarrufta bulunulur da, onun kulağı kesilir ve yüzü dağlanır.. Böylece, başına pekçok afet ve kusurlar gelir de, o ilk halinden çıkar. İşte, insan da böyledir’. Yapılan bu benzetme, gerçeğe uygun düşen bir teşbih olup, aralarındaki ‘benzetme sebebi- vech-i şebeh’ ise, gayet açıktır.
Kaynak:
Sadık Kılıç-Fıtratın Dirilişi