İnsanoğlu bir beşer olarak dahil olduğu doğal sistemin ötesinde, (düşünsel anlamda) bilinç sahibi olan bir varlıktır (çünkü organik ve hatta inorganik bir bilinçten bahsetmek de mümkündür). Dolayısıyla bu tür bir değer içeren kâinatın tek varlığıdır. İşte bu tür bir değerin biyolojik bir sistematiğe katılımı (fazlalığı), insana ait tüm sistematiği etkilemekte, bu değerin mahiyeti tum beşeri değerler sisteminde bir karşı dengenin gerekliliğini de kaçınılmaz kılmaktadır. İşte bilinç sahibi ve doğal olmayan bir değere sahip olan bu varlık, kendi sistematiğini, sahip olduğu doğa üstü bu değeri, ancak doğa ötesi ya da doğayı aşkın olan Allah’ın onu ulaştırmak istediği yine doğayı aşkın olan bir hedefle dengeleyebilecektir. Ya da bir başka deyişle zaten bu tür bir dengenin zorunlu gereği olarak insan Allah’a doğru nihayetsiz bir yürüyüşe, bir çabaya yönlendirilmıştır. Dolayısıyla insan, sadece kâinata tâbi, sadece “abd’’ olan bir varlık olmayıp, bu düşünsel-bilinçsel üstünlüğü nedeniyle fizikötesine de açık, “velayet’’ (Allah’ın velisi olma, ilahî ahlâka sahip ve Allah ile dost olabilme, yani onu anlamak kadar onunla yoldaş olma, birşeyleri onunla paylaşabilme anlamında) özelliğine de sahip bir varlıktır.
Ümit Aktaş – İnsan ve İslam
Necmeddin-i Dâye [*****] çev. Halil Baltacı Necmeddin-i Dâye (ö. 654/1256) tasavvufun bir din yorumu…
Gazzâlî [*] çev. Osman Demir Gazzâlî (ö. 505/111) Allah’ı bilmenin imkânı ve yöntemi konusunda…
Gazzâlî [*] çev. Mahmut Kaya Te’vilin şartlarını tespit etmeyi ve iman ile küfür arasındaki…
Kilise babalarının en ziyade iltifat ettiği, teolojik ağırlıklı bir anlatıma sahip Yuhanna Incil’inin l’inci Bab’ının…
İçinde yaşadığımız dönemin hakim zihniyetini karak- terize eden en önemli hususlardan biri de, hiç şüphesiz,…
İçinde yaşadığımız dünya, bedensel varlığımız ve duygularımız zamanın eliyle şekillenir. Sabretmeyi, şükretme- yi, iyiliğin ve…