Türk inkılabı, en önemli paradoksu din sahasında yaşıyordu. Cumhuriyetçi Türk’ün kimliğini oluşturma çabası içersinde yapılanlar hayret ve şaşkınlıkla karşılanacak boyuttaydı.

1925 yılında 284 talebesi olan İlahiyat Mektebi’nin talebesi bir kaç yıl içinde 20’ye düşürülmüş, 1941 yılında tamamen kapatılmışlardı.

Yine 1924 yılında sayıları 29 olan imam Hatip Okulları’nın sayısı 2’ye düşürülmüştü(1) Dini dönüştürme kapsamında Kemalistler 30 Ocak 1932’de Fatih Camii’nden ilk Türkçe ezanı okuttular. Aynı yıl Kur’an’m devlet eliyle Türkçeye çevrilme çalışmaları da başlatılmıştı.

Fuat Köprülü’nün başında bulunduğu İslam’da İnkılap Komitesi, sıhhi camiler yapılmasını, ibadette musikiye yer verilmesini savunurken, İstanbul eski şehreminlerinden Cemil Topuzlu, bir kanun teklifi vererek hijyen olmadığı gerekçesiyle sünnet’in yasaklanmasını taleb ediyordu.

2. Ordu Komutanı Fahreddin Paşa, Konya’nın simgesi Alaeddin Camii’ni buğday deposu haline getirmişti.”Din sahasında uygulanan bu lâikperest politikalar bir tür târih soykırımına dönüşmüştü.”(2) “Ülkedeki din unsuru birbiri arkasından karşılaştığı darbelerle baş başa bırakılmıştı”(3)

Türk halkının ancak tepeden inme metodlarla adam edileceğine inanan Ankara seçkinlerinin değişik zeminlerde ifade ettiği fikirler, onların cemiyete bakışlarının çıplak göstergeleriydi. Mustafa Kemal’in önemli yol arkadaşlarından Mazhar Müfit “‘Halka seçim hakkı vermek, hacılara hocalara firsat vermektir’”(4) derken CHP’nin ideologlarından genel sekreter Recep Peker, “odasının penceresinden görünen halktan, ‘Bir sürü basit insan ‘(5) şeklinde bahsedebiliyordu.

Yunus Nadi, “’Hedefimiz Türkiye’yi Avrupayla birleştirmek’”(6) iddialarında bulunurken devrin Adliye vekili Mahmut Esat bir yurt gezisinde”CHP’nin Allah’a bile vereceği hesap yoktur”(7) şeklinde cüretkar meydan okumalar yapabiliyordu.

Ali Fuat Başgil’e göre, bu devirde ülkede izlenen din aleyhtarı çalışmalarla Rusya’da yürütülen din aleyhtarı çalışmalar arasında temelde pek fark yoktur.

Bu devir öyle kesif bir İslam aleyhtarı propagandaya dönüşmüştü ki bazı çevreler ‘Türkiye’nin artık İsa’ya kulak vereceğini’ iddia eder hale gelmişlerdi…..

(1)-Hikmet Özdemir,TC,syf;127
(2)-Hikmet Özdemir,age,syf;36
(3)-JohnGrew,Türkiye Hatıraları,syf;120
(4)-Sabiha Sertel,Roman Gibi,syf;69
(5)-Osman Akandere,Milli Şef Devri,syf;259
(6)-Ahmad Faroz,Modern Türkiyenin Oluşumu,syf;102
(7)-Çetin Yetkin,Serbest Fırka,syf;163

Hüseyin Yürük,Türkiye Demokrasi Tarihi 1

Muhammed Ali

Son Yazılar

Tecelli Türleri

  Necmeddin-i Dâye [*****] çev. Halil Baltacı Necmeddin-i Dâye (ö. 654/1256) tasavvufun bir din yorumu…

2 ay önce

Allah’ı Bilmenin İmkânı ve Bunun Yöntemi

  Gazzâlî [*] çev. Osman Demir Gazzâlî (ö. 505/111) Allah’ı bilmenin imkânı ve yöntemi konusunda…

2 ay önce

Varlık Mertebeleri ve Te’vil

  Gazzâlî [*] çev. Mahmut Kaya Te’vilin şartlarını tespit etmeyi ve iman ile küfür arasındaki…

2 ay önce

Dilin Kabuğu

Kilise babalarının en ziyade iltifat ettiği, teolojik ağır­lıklı bir anlatıma sahip Yuhanna Incil’inin l’inci Bab’ının…

2 ay önce

Çözüm Aldatmacası

İçinde yaşadığımız dönemin hakim zihniyetini karak- terize eden en önemli hususlardan biri de, hiç şüphesiz,…

2 ay önce

Anda Olmak -Geçmiş ve Gelecek Arasında Bir Yer

İçinde yaşadığımız dünya, bedensel varlığımız ve duygu­larımız zamanın eliyle şekillenir. Sabretmeyi, şükretme- yi, iyiliğin ve…

2 ay önce