İbadetlerin Yegane Gaye ve Hedefi Nedir ?
İbadetlerin (Namaz,oruç, Zekât, Sadaka, Kurban vs. olarak) bütünüyle yegâne gaye ve hedefi, fertleri ayrı ayrı toplum menfaatine yöneltmek ve böylece cemiyet içinde rahat ve huzuru, refah ve saadeti sağlamak suretiyle cemiyeti kalkındırmak ve güçlendirmektir.
İbadetlerin bu gaye ve hedefi, İslâm’da bir çok Ayet-i Kerîme, Hadîs-i Şerif ve İslâm Büyüklerin sözlerinde dile gelmiştir. Bu emir ye teşviklerin sayıları da insana hayret ve şaşkınlık verecek kadar çok ve kabarıklar.
Bu emir ve tesviklerden sadece iki Hadisi Şerif, ibadetlerin hedeflerini tesbit ve tâyinde yukardan beri söylenmek istenilenlere fazlasıyla açıklık kazandırmaya yetecektir.
“İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olan, insanların en fenası da insanlara zararlı olanıdır.”
“Kavmin (toplumun) efendisi (ulusu, büyüğü), ona, yani topluma hizmet edendir.”
Böylece İslâm, bir yandan emir ve teşvikleriyle daimî surette fertlere Toplum Menfaatini gösterirken, diğer yandan da kendi müntesiplerinden istediği ibadetler vasıtasıyla onları amel, hareket ve davranışlar bütünüyle Toplum Menfaati hususunda eğitip yetiştirerek, onları bu istikamete yöneltmek istemektedir. Kısacası, bir taraftan söz ile toplum menfaatine işaret edilmekte, diğer taraftan da fiiliyatla bu hedefin gerçekleşmesine çalışılmaktadır.
Netice olarak, gerek şuura hitap eden ve gerekse hareketlerimize yönelen emir ve teşviklerin ortak hedefi durumunda olan Toplum Menfaati, “insan ve gölgesi” gibi bir durum arz edecektir. Daima ona doğru gidilecek, o da o nisbette ileri doğru kaçacaktır. Zaten İslâm’ın da istediği budur. Zira, cemiyete hizmet etmenin, insanlara faydalı olmanın yeni yeni keşiflerle cemiyeti güçlü kılmanın sonu yoktur. Bunun için İslâm, kendi müntesiplerine böylesine bir Toplum Menfaati İdeali vermek suretiyle kendisine inananlardan müteşekkil bir cemiyetin bitmek tükenmek bilmeyen devamlı bir tekâmül vetiresi içine girmesini istemekte ve bunun için çalışmaktadır.
Ali Murat Daryal – İslamda İbadetlerin Sosyo-Psikolojik Temelleri