Kategoriler: Tefsir

Hz.İbrahim’in ” Bu benim Rabbim (En’am 76) ” Demesi Hakkında

Şöyle de açıklanmıştır: Hz. İbrahim’in “bu benim rabbim”demesi, kav­mine karşı delili ortaya koyması içindi. O, zahiren onlara uygun düşündü­ğünü göstermişti. Fakat yıldız kaybolunca delili ortaya koyup: Değişen bir şeyin Rabb olması mümkün değildir, dedi, Halbuki kavmi yıldızları ta’zim edi­yor, onlara tapınıyor ve yıldızlara göre hüküm veriyorlardı. en-Nehhâs der ki: Bu hususta söylenen en güzel açıklama, İbn Abbas’tan sahih olarak ge­len ve yüce Allah’ın: “Nur üstünde nurdur” (en-Nûr, 24/35) buyruğu hak­kındaki şu açıklamasıdır: İşte mü’minin kalbi böylece aziz ve celil olan Allah’ı’bilip tanır ve kalbiyle O’na delil getirir. O’nu bilip tanıdı mı, nuruna nur katılır.

İşte Hz. İbrahim de böyledir. Yüce Allah’ı kalbiyle bilip, diğer delillerle O’nun varlığına delil gösterince kendisinin bir Rabbi ve bir yaratıcısı oldu­ğunu kesinlikle bilmiş oldu. Yüce Allah ona kendisini tanıtınca, onun da Al­lah hakkındaki marifeti artmış ve şöyle demişti: “Beni doğru yola iletmişken benimle Allah hakkında mücadele mi ediyorsunuz?” (el-En’âm, 6/80)

Şöyle de açıklanmıştır: Bu, onların yaptıklarını reddeden bir üslupla soru ve azar anlamındadır. Yani, bu muymuş benim rabbim? Yahut bunun gibi birisi na­sıl rabb olur? anlamında olup soru edatı hazfedil mistir. Nitekim Kur’an-ı Ke­rimde bir başka yerde şöyle buyrulmaktadır: “Sen öldükten sonra onlar ebedi mi kalacaklar” (el-Enbiya, 21/34) anlamındadır. el-Hüzelî der ki:

“Beni teskin ettiler ve dediler ki: Korkma ey Huveylid O yüzleri tanımayarak dedim ki: Bunlar bunlar (mı) dır?”

Bir başka şair de şöyle demektedir:

“Ömrün hakkı için. -her ne kadar bilip anlayan birisi isem de- bilemedim. Onlar cemreye yedi (taş mı) attılar, yoksa sekiz taş mı?”

Anlamın: “Sizin iddianıza göre benim rabbim budur” şeklinde olduğu da söylenmiştir. Nitekim yüce Allah bir başka yerde şöyle buyurmaktadır: “İd­dia ettiğiniz ortaklarım nerede?” (el-Kasas, 28/74) Bir başka yerde de şöy­le buyru i maktadır: “Tad bakalım. Çünkü sen (dünyada) aziz ve kerim idin (imişsin)?” (ed-Duhan, 44/4?) Yani sen kendi kanaatine göre böyleymişsin.

Anlamın şöyle olduğu da söylenmiştir: Sizler, bu benim de Rabbimdir di­yorsunuz. Burada “diyorsunuz” anlamındaki kelimeyi hazfetmiştir. Hazf ise Kuran-ı Kerim’de çokça görülmektedir. Anlamın: Bu benim Rabbime delil­dir, olduğu da söylenmiştir.

İmam Kurtubi, el-Câmiu li-Ahkâmil’l-Kur’an, Buruc Yayınları: 7/68-71.

Muhammed Ali

Paylaş
Paylaşan
Muhammed Ali

Son Yazılar

Tecelli Türleri

  Necmeddin-i Dâye [*****] çev. Halil Baltacı Necmeddin-i Dâye (ö. 654/1256) tasavvufun bir din yorumu…

2 ay önce

Allah’ı Bilmenin İmkânı ve Bunun Yöntemi

  Gazzâlî [*] çev. Osman Demir Gazzâlî (ö. 505/111) Allah’ı bilmenin imkânı ve yöntemi konusunda…

2 ay önce

Varlık Mertebeleri ve Te’vil

  Gazzâlî [*] çev. Mahmut Kaya Te’vilin şartlarını tespit etmeyi ve iman ile küfür arasındaki…

2 ay önce

Dilin Kabuğu

Kilise babalarının en ziyade iltifat ettiği, teolojik ağır­lıklı bir anlatıma sahip Yuhanna Incil’inin l’inci Bab’ının…

2 ay önce

Çözüm Aldatmacası

İçinde yaşadığımız dönemin hakim zihniyetini karak- terize eden en önemli hususlardan biri de, hiç şüphesiz,…

2 ay önce

Anda Olmak -Geçmiş ve Gelecek Arasında Bir Yer

İçinde yaşadığımız dünya, bedensel varlığımız ve duygu­larımız zamanın eliyle şekillenir. Sabretmeyi, şükretme- yi, iyiliğin ve…

2 ay önce