Hıristiyan Teolojisini Yıpratırken Bir Yaşama Biçimini Türetmiştir
18.yüzyılda Orlean düşesi bir mektubunda Paris’in çamuru ve sokaktaki insanlarıyla birlikte tahammül edilmez şekilde koktuğunu yazıyor. Düşünün ki bu dönem Fransa’da aydınlanma çağıdır.Ansiklopedistler, Teistler, Deistler ne kadar kirli, ne kadar temizdi bilemiyoruz? ama bu kişiler insanlığı nurlu ufuklara götürme görevini omuzlarında sayan kişilerdi kuşkusuz. Medeniyeti dünyaya yayma teraneleri bu yüzyılda başlamıştır. Avrupalı kaba,pis, anlayışsız taraflarını onarmak için bazı kaideler bulma yoluna gitmiş, üstelik bu kaideler insanların insanlar tarafından ezilmesine, sömürülmesine imkân tanıyan unsurlar çerçevesinde konulmuş.Hıristiyan teolojisini yıpratırken bir yaşama biçimini türetmiş. Medeniyet demiş yeni vardığı sonuçlara.Kendini gitgide medeni hissetmeye başlamış. Hiç yoktan bir üstünlüktür tutturmuş.Avrupalı adam, kendi doğusunda yaşayan in-sanların altı yaşında çok tabiî olarak benimsediği davranış ve hünerleri zar zor elde etmekle pek mühim işler başardığını sanmıştır. Davranış ve duygularda Avrupalı kendini en medeni saydığı za-manda bile doğuyla yarışa çıkabilecek üstünlüklere sahip değildir.
Ama bizler yaşama biçimi olarak üstünlüklerimizi görmedik. Çünkü bunun dayandığı temelleri kaybetmiştik. Çünkü bizim davranış ve duygu üstünlüklerimiz dinimizden geliyordu.Batının medeniyettir diye icat ettiği şeylerin bir bakıma tekabül ettiği şey,müslümanlar için dine bağlı olmanın dikkat çekmeyen bir belirtisinden başka birşey değildi.
Kaynak:
İsmet Özel-Taşları Yemek Yasak