Kategoriler: Felsefe

Hakiki Hürlük

Hakiki hürlük ancak kişi olan insanlar ve yalnız hür kişilerden kurulmuş cemiyetler içindir. Çünkü hürlük gaspedilmiş; bir şey  değildir ki geri verilsin ve önceden var olan bir şey değildir ki, üzerinden baskı kaldırılsın. Madem ki hürriyet geri verilecek, geri alınacak ve kurtarılacak bir şey değil, ancak yeniden elde edilecek; çabalarla kazanılcak bir hazinedir; öyle ise kimseye hürriyet vermekten bahsedilemez ve hiç bir cemiyete hürriyet bahsedilemez.Çünkü hür kişilere sahip olmayan, iç hürriyeti kazanmamış olan bir cemiyete hürriyet vermek küçük bir çocuğun eline nâzik bir âlet ve tehlikeli bir silâh vermek gibidir ki, onu kırması bir kaza çıkarması elbette mukadderdir.

Hilmi Ziya Ülken, Aşk Ahlakı

Muhammed Ali

Son Yazılar

Tecelli Türleri

  Necmeddin-i Dâye [*****] çev. Halil Baltacı Necmeddin-i Dâye (ö. 654/1256) tasavvufun bir din yorumu…

2 ay önce

Allah’ı Bilmenin İmkânı ve Bunun Yöntemi

  Gazzâlî [*] çev. Osman Demir Gazzâlî (ö. 505/111) Allah’ı bilmenin imkânı ve yöntemi konusunda…

2 ay önce

Varlık Mertebeleri ve Te’vil

  Gazzâlî [*] çev. Mahmut Kaya Te’vilin şartlarını tespit etmeyi ve iman ile küfür arasındaki…

2 ay önce

Dilin Kabuğu

Kilise babalarının en ziyade iltifat ettiği, teolojik ağır­lıklı bir anlatıma sahip Yuhanna Incil’inin l’inci Bab’ının…

2 ay önce

Çözüm Aldatmacası

İçinde yaşadığımız dönemin hakim zihniyetini karak- terize eden en önemli hususlardan biri de, hiç şüphesiz,…

2 ay önce

Anda Olmak -Geçmiş ve Gelecek Arasında Bir Yer

İçinde yaşadığımız dünya, bedensel varlığımız ve duygu­larımız zamanın eliyle şekillenir. Sabretmeyi, şükretme- yi, iyiliğin ve…

2 ay önce