Hakîkat-i Muhammediyye anlayışının Hıristiyan mistisizminden alındığını iddia etmek ise doğrusu çok zorlama bir yaklaşımdır… Hakikatle bağdaşmayan bir tutumdur. Çünkü Hıristiyan mistisizmi Hz. Mesih üzerine yoğunlaşır. İslam’da ise tasavvufun etrafında döndüğü merkez ve mihver, Allah Gelle ve A’lâ’ya teveccühtür. Evet Rasûlullâh (s.a.v)’in büyük, şerefli ve kâmil bir makamı vardır ancak 0 (s.a.v), merkez ya da mihver değildir. Şia’dan bir kesimin ve bazı sûfılerin Hakikat-i Muhammediyye’den bahsettikleri doğru olmakla birlikte bize düşen Hakikat-ı Muhammediyye anlayışına, Hıristiyan mistisizminin dışında bir kaynak aramaktır. Çünkü Hıristiyan mis*tisizmi ile tasavvuftaki bu tür nazariyelerin kaynağı arasında ilişki kurulamaz. Umarım söylediklerim sorunuza cevap teşkil etmiştir.
Rihle Dergisi,Tasavvuf Sayısı
Necmeddin-i Dâye [*****] çev. Halil Baltacı Necmeddin-i Dâye (ö. 654/1256) tasavvufun bir din yorumu…
Gazzâlî [*] çev. Osman Demir Gazzâlî (ö. 505/111) Allah’ı bilmenin imkânı ve yöntemi konusunda…
Gazzâlî [*] çev. Mahmut Kaya Te’vilin şartlarını tespit etmeyi ve iman ile küfür arasındaki…
Kilise babalarının en ziyade iltifat ettiği, teolojik ağırlıklı bir anlatıma sahip Yuhanna Incil’inin l’inci Bab’ının…
İçinde yaşadığımız dönemin hakim zihniyetini karak- terize eden en önemli hususlardan biri de, hiç şüphesiz,…
İçinde yaşadığımız dünya, bedensel varlığımız ve duygularımız zamanın eliyle şekillenir. Sabretmeyi, şükretme- yi, iyiliğin ve…