Gelenek Meseleleri Üzerine

Biz geleneğin içinde dünyanın içinde bulunduğumuz gibi bulunuruz. Onu bir seçim konusu yapamayız ve ondan ayrılamayız. Arap düşüncesinin gelenek meselesine dair konularla uğraş­masının üzerinden onlarca yıl geçtikten sonra araştırmacıla­rın geleneğe ait meselelere yönelik ilgileri zayıfladı gibi. Konu­nun peşini bırakmayanlara böyle gelmekte… Peki, bu durum gelenek sorunsalının çözüldüğü anlamına mı gelir? Hakikaten de bir dönem İslam […]

Daha fazla oku
İslamcılık Üzerine

  İslamcılık hareketlerinin ikinci bir İslami uyanışa ihtiyacı yok mu? İlk uyanış siyasi ve cüziydi. İkinci uyanış ahlaki ve külli olmalıdır. Günümüzde İslam’ı nasıl sunmalıyız? Anlaşılması, fark edilmesi büyük dikkat isteyen ve zor duruma düşürücü bir soru. Hiçbir asır, içinde bu­lunduğumuz asır kadar İslam’ın kendisine layık bir tarz­la sunulması ihtiyacını ortaya çıkarmamıştı. Bu durum birbiriyle […]

Daha fazla oku
Batı Dışı Toplumlarda Self Oryantalizm ve İslamofobi

  Müşerref YARDIM[3] Betül KARAKOYUNLU[4] Giriş Batı’nın neredeyse İslam’ın doğuşu ile başlatılabilecek Doğu husumeti, öteki olarak koordinatlandırma süreci ve Modernleşmenin tüm dünya tarafından takip edilmesi gere­ken bir izlek olarak sunulması oryantalist paradigmanın bi­leşenlerini meydana getirmektedir. Öte yandan Modernleş­menin ilerleme mesabesinde görülmesi ve salt Batılı değerle­rin bir güzergah olarak sunulması Doğu-Batı polarizasyo­nunu üretmiştir. Bu dikotomide Batı […]

Daha fazla oku
Ateist ve Deistlerin İslâm Hakkında Sordukları Sorular ve Cevapları

  Cevapları indirmek / okumak için lütfen alttaki bağlantıyı tıklayınız. Ateist ve Deistlerin İslam Hakkında Sorduğu Sorular ve Cevapları Ateist ve Deistlerin İslâm Hakkında Sordukları Sorular ve Cevapları

Daha fazla oku
Filistin Meselesine Tarihsel ve Güncel Bir Bakış

Röportaj: Sena Yığcı – Habip Genç Prof. Dr. Berdal Aral, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde ders vermektedir. Çalışma alanı Uluslararası Hukuk olan Aral’ın aynı zamanda Filistin-İsrail meselesi hakkında da birçok çalışması bulunmaktadır. Bu röportajda Filistin – İsrail meselesinin tarihi arka planı, uluslararası hukuka uygunluğu, süreç boyunca nelerin olduğu ve bundan sonraki süreçte bizi neler […]

Daha fazla oku
Milli Eğitim Davamız ve Düşman

Devlet bir irade ise, maarif onun hayat noktasıdır. İnkılâbın mânasını anlayabilenler, işe her zaman ve her türlü şartlar içinde maariften başlar, maarifte bitirirler. Devletimizin büyük kurucuları olan Alpaslanlar, Nizamülmülkler gibi modern Hint dünyasını ihya eden Gandi de bu devletleri yıkılmaz, sarsılmaz maarif temelleri üstüne kurdular. O Nizamülmülklerin çocukları, o Alpaslanların torunları İstiklâl Harbi’ni zaferle bitirdikten […]

Daha fazla oku
Neyi Öğrenip Neyi Öğrenmemeliyiz?

İnsan, her şeyi öğrenmek zorunda mıdır? Her şeyi bilenler, her şeyi bilmek için iştiyak duyanlar bu halleriyle öğünenler, kendilerinden kaçıp âleme koşanlardır. Kendini bilmek için âlemle kendi benliklerini tanıma noktalarına uzanan, bilgilerini burada toplayanlar ise gerçeği bilenlerdir. Bilgilerimizin ilâhtan eşya zerrelerine doğru derece derece basamaklanan hakikatler sahnesi olduğunu anlamayıp da gelişi güzel her şeyi öğrenmek […]

Daha fazla oku
Kaideler ve Şerhleri

  ~BİRİNCİ KAİDE Bir şeyin anlaşılmaması, o şeyin bâtıl olduğuna delâlet etmez. Bir şeyin bâtıllığı, ancak onu reddedip yok sayan kesin bir delil ile sabit olur. Burada aralarında büyük fark bulunan iki şeyin mevcûdiyeti apaçıktır ve onların bilinmesi gereklidir: ı. Bir şeyin varlığının anlaşılmaması. 2.0 şeyin var olmadığının bilinmesi. Bunların birincisinin yani “Bir şeyin varlığının […]

Daha fazla oku
Hasan-ı Basri’nin Düşüncesinde Ahlak

Ahlak Hasan-ı Basri’nin düşüncesinin konusu, düşündürücü olan her şeydir: insanın sonluluğu, kalıcı olanı arayan insanın dünya hayatının geçiciliği,[24] insanların umursamazlığı, olup bi­ten olaylar, kendi döneminde yaşayan insanların birbirleriyle ilişkilerini tayin eden temel saikler, toplumsal gidişat, bu gidi­şat içinde idarecilerin yeri, idarecilerin sorumsuzluğu ve zulmü. O, yaşadığı hayatla sıkı irtibat içindeki olup biteni, kendisinin ötesinde bir […]

Daha fazla oku
Yeni Batı, Dinler ve Yeni Dünya Düzeni

Eski Batı teist Hıristiyan söylemi dâhilinde insanlara “Tanrı vardır!”; sekülarist modern Batı Hıristiyanlık ve din karşıtı söy­lemi dâhilinde “Tanrı öldü, artık yoktur!”; yeni Batı ise apate- ist, post-dinî ve post-sekülarist, dine kayıtsız, kelimenin tam ma­nasıyla seküler söylemi dâhilinde “Tanrı önemsizdir!” demekte­dir. Yeni Batı varlığın anlamını seleflerinin aksine dindarlık-din- dışılık diyalektiği üzerine kurmaz. Bu noktayı anlamak […]

Daha fazla oku