Peygamberliğin Delili Olarak Mucize ve Evliyanın Kerametleri

Nesefî * çev. Fadıl Ayğan Ebu’l-Muin en-Nesefî (ö. 508/1115) Tebsıratü’l-edille isimli eseriyle Sünnî bir kelam ekolü olarak Mâtürîdîliğin sistemleşmesinde önemli bir role sahiptir. Bu eserinde Nesefî, genelde peygamberliğin özelde ise Hz. Peygamber’in risâ- letinin ispatına genişçe yer ayırmıştır. Eserin ilgili bölümlerinde peygamberli­ğin imkânı ve gerekliliği, peygamberliği ispat yöntemleri ve bu bağlamda mu­cize ve türleri konularını […]

Daha fazla oku
İnsan Hakikati Üzerinde Düşünmenin Anlamı Var Oluş, Bireysellik ve Süreklilik/Beka

EKREM DEMİRLİ “İnsanı filozoflar hayvan-ı nâtık diye isimlendirdiler, Her şey canlı ve nâtıktır. Halbuki insan kevn-i câmıdır.” —iİbnü”l-Arabi “Bir şeyin hakikati onun ilâhi bilgideki taayyünüdür.” —Sadreddin Konevi Bir hadis-i şerifte Hz. Peygamber’in(sav) “Allahım! Bana şeylerin hakikatini göster” diye dua ettiği rivayet edilir. “Seni hakkıyla bilemedik, ey Maruf” itirafı ise bilgide eksiklik ve acizliği nihai bir […]

Daha fazla oku
İnsan:Şu İp Cambazı

Tel cambazı istiyordu ki dünya istediği gibi olsun. Bile bıle aldanmaya vardırıyordu işi. Ama olmuyordu, kendisi vardı. Turgut Uyar İnsan, gerilmiş bir ipin üzerinde yürüyen bir cambaz gibidir çoğunlukla, dengesini kaybetmeyegörsün her şey altüst olur, Cambazın hüneri; dengeleyebilme, dengede kalabilme hüneridir. Dengeden bahsettiğimizde itidal sahibi, kendini kontrol etmeyi bilen, aşırılığa kaçmayan, coşkularının, heyecan ve arzularının […]

Daha fazla oku
Güzellik Satın Alınamaz

İnsan güzelliği salt görme duyusuyla anlayamaz. Güzellik çok dilli bir sözlük. Belki de bu yüzden güzelliği bir bütünlük içerisinde kavramak için görme dışındaki duyularımıza daha çok özen göstermeliyiz. Güzel’in muhtevası; sesi, tavırları, sözleri, tebessümü, yürüyüşü, bakışı, huyu gibi ona güzellik veren birçok hususiyet ile birlikte okunur. Güzellik görülünce anlaşılan, idrak edilince bilinendir. Kimsenin fark etmemesi […]

Daha fazla oku
Güzeliğe Hadd ü Kenar Olmaz

Güzelliğe hadd ü kenar olmaz. Her ayrıntı, her detay güzelliğin asli unsuru olabilir. Güzellik o meşhur ifadeyle “bölünmez bir bütünlüktür.” İnsanın ruh, beden ve melekelerine dair her incelik, her fizik ve metafizik unsur güzelliğe dâhildir. Güzel, bir metin bütünselliği içinde hasletlerini bozmadan onlar arasındaki insicamı ve irtibatı sağlama çabasındadır. Bu çaba, sürekli bir çabadır. Güzel, […]

Daha fazla oku
Yürüyen Kendine Gider

Bir metni okurken zihin başka yollara dalar. Yol, bir güzergahtan öbürüne bir duraktan diğerine akıp gider ve yolun hiçbir merhalesi yekdiğerine benzemez. Okuma yürüyüşünün her safhasında farklı duyguların eşliğinde yürür zihin. Huzursuz, keyifli, sıkıcı, dingin, huşu içinde, kararsız, emin, cesur, ürkek. Aniden aydınlanan, atılgan, saldırgan, sorgulayan, hatırlayan. Her hâl, kendi yürüyüşünü yaratır. Mesele, bir yol […]

Daha fazla oku
Bu Âlemde Var Bir Güzellik

Gaston Bachelard, hayatının bir döneminde kuş yuvasını temaşa edebilmiş birinin felsefi düşünceyle tanışmış olduğunu söyler. Kuş yuvası karşısında yaşadığımız naif büyülenme ve bu büyülenmeyi tarif ederken söylediklerimiz, felsefî düşünüşün ilk ve temel adımlarıdır. İnsan, hayatının sonraki safhalarında çocukluğa, yetişkinliğe, yuvaya, tabiata, eve, duygu ve düşünceye “Kuş yuvası” imgesi üzerinden hayret, merhamet ve şefkat temelli bir […]

Daha fazla oku
Güzelin Serzenişi

Güzellik histir, sezgidir. Sezen bakış, güzelliğin ipuçlarını, alâmetlerini görmese de onu duygu yoluyla tanır. İşte bu, güzelliğin sezgisel kavranışıdır. Bazen bir insanı tanımadan kalbimiz ona ısınır. Sıkıntı içindeyken ümidimiz bize yollar açar. İstediğimiz şey olmadığında yeniden başlar, her seferinde inancımıza kuvvetle sarılırız. Sahip olduklarımızı kaybedebilir, güvendiklerimizden yara almış olabiliriz. İyi olacağını düşündüğümüz şeyden kötülük, musibet […]

Daha fazla oku
Aileyi İfsad Etme ve İnsanlığı Yeniden Yapılandırma Küresel Proje “Savaşı” nın Ana Cepheleri

m 1 İLK CEPHE: KADİM TERBİYE SİSTEMİNİN ÇÖKERTİLMESİ 1990’larda yaptığım bir ABD ziyaretinde iletişim hâlinde ol­duğum Amerikalılarda bir gariplik hissetmiş ve bu durumu ilk kitabım Dokuz Yüz Katlı insan’da “Kaliforniya Sendromu” diye tanımlamıştım.[1] Sanki karşımda gerçek insanlar yoktu; sözcüklerle zor tarif edilebilecek bir dağınıklık, ulaşılama- mazlık, bir tür “kararma” içindeydiler. Türkçede “gözlerinin feri[2] gitmiş” diye […]

Daha fazla oku
Evrim Teorisi’nin Özet Bir Sunumu ve Sorunları

On dokuzuncu yüzyılın ilk yarısı, canlılığın tarihi hakkındaki bilgileri epeyce değiştiren ve sonraki yıllara damgasını vura­rak canlılıkla ilgili bütün araştırmaların seyrini etkileyen bir teoriye şahitlik etti: evrim teorisi. Evrim düşüncesini, Darwin ve Wallace aynı tarihlerde fark etti ve Darwin’in hakperest tavrıyla iki bilim adamının makalesi aynı toplantıda beraber­ce okundu. Teorinin özü şuydu: Canlılar, sanıldığı gibi […]

Daha fazla oku