Kutsal ve Dijital:Yapay Zeka ve Din Arasındaki İlişki

  Muhammed Kızılgeçit*, Murat Çinici Dijital çağda yapay zekâ, çeşitli alanları etkilemeye devam etmekte ve etkisi giderek güçlenmektedir. Yapay zekânın biteyler ve toplum üzerindeki etkilerinin nasıl şekilleneceği ve gelecekte ne tür bir yöne evrileceği şu an tam olarak kestirilemese de bireylerin ve toplumların geleceği açısından yapay zekâyı anlamak oldukça önemlidir. Günümüzde mühendislik, tıp, sağlık, savunma […]

Daha fazla oku
Etik Türleri ve İslam Ahlakı Bağlamında Teknoloji ve Yapay Zekayı Kuşanmak

  Ahmet Dağ* Giriş Klasik düşünce ile modern düşünce arasında farklar olduğu gibi modern düşünce ile post-modern düşünce arasında daha büyük ve ciddi farklılıklar söz konusudur. Klasik düşünce ile modern düşünce arasındaki farkın nedeni; felsefi ve dinî düşüncenin dönüşümüyle alakalı iken adına post-modern veya posthümanist denilen düşüncenin hem klasik hem de modern düşünceden çok farklı […]

Daha fazla oku
Yapay Zekanın İnsani Değerler ve İnanç Üzerindeki Etkisi

  Ercan Öztemel[*] Giriş Yapay zeka, kendi kendine karar verebilen, muhakeme yapabilen, yorumlayabilen ve benzeri işlevleri insan gibi yerine getirebilen bilgisayar programları, sensör sistemleri vb. üretebilme bilimidir. Geliştirilen sistemler sahip oldukları zeka düzeyinin geleneksel programlara göre yüksek olmasından dolayı “zeki sistemler” olarak algılanmaktadır. Bazıları ise “akıllı sistemler” kavramım kullanmaktadır. Bu söylem, zeka ve akletme yeteneklerinin […]

Daha fazla oku
Eşcinsellik Doğuştan mıdır Yoksa Bir Hastalık mıdır?

      Eşcinselliğin doğuştan gelen bir yönelim olduğunu savu­nanlar, İslâm’ın suç olarak görüp cezalandırdığı eşcinsellik cürmünün aslında insanoğlunun engel olamayacağı bir dür­tüden ibaret olduğunu ve böylesi bir temayüle ceza verme­nin de mantıksız olduğunu iddia etmektedirler. Eşcinselliği masumlaştırma ve normalleştirmeyi hedefleyen bu tutum, bazı bilimsel bulguları da referans olarak kullanmaktadır. 20. yüzyılda başlayan cinselliğe yönelik […]

Daha fazla oku
Gerçeklikten Koparılan İnsanın Enformatik/Sanal Dünyaya Dalışı

17 Buhar makinelerinin, makinelerin ve telgraf direklerinin ürettiği bir düzen olan sanayileşme, merkezi ve mekanik bir evren tasarımını meydana getirmiştir. Merkezileşmenin temerküz etmiş hali; kentleşme ve otomasyon/makineleşmedir. Sanayi devrimi; katı yapıların, kurumların oluşumunu ve merkezileşmeyi doğurdu. 19. yüzyılın sonunda dergi ve gazetelerin, 20. yüzyılın ikinci yarisından itibaren radyo ve televizyonların toplumun şekillenmesinde önemli etkisi olmuştur. […]

Daha fazla oku
Arkadaşlık Hakkındadır

7.Bölüm:Arkadaş Edinme Hususunda İnsanların Farklılığı İnsanlar arkadaş edinme ve edinmeme hususunda ihtilaf etmiş­lerdir. Arkadaş edinmemeyi tercih edenler bu hususta şu mazereti öne sürdüler: İnsanların çoğu kötü, azı iyidir. Hatta “İnsanların en hayırlısı en uzun ömürlü olanlarıdır.”,[39] “İnsanların en hayır­lısı senin kendisinden ayrılamadığın, bırakamadığın kişilerdir.” denilmiştir. Bir hakim dedi ki: “Dünya yırtıcı hayvanlarla ve yılanlarla dolsa, […]

Daha fazla oku
Anlam ve Yorum Üzerine Rast-Gele Düşünceler- Taberi’den Gelip Giden Yorumlar

4 Soru: Esas olan nedir? Dil mi, anlam mı, süreç mi, kuram mı, yöntem mi? Düşünce dünyamızda, anlamlandırma ve yorumlama anlamında tercihlerimiz olabilir mi, var mı? Cevap: Bu hususa girmeden önce bir hatırlatmada bulunmak isterim. “Taberi Yaman, Paul De Man Aman” şeklinde bir girizgah yazmıştım daha önce, geri kalanını da o şekilde tamamlayabilirim ve metin […]

Daha fazla oku
Anadolu İnsanının Zindanı: Resmî Tarih

  *** Ali Şerîatî (ö. 1977) Çehâr Zindân-ı İnşân (İnsanın Dört Zindanı) isimli eserinde, insanoğlunun tabiat, tarih, toplum ve benlik zindanlarıyla çevrili olduğunu anlatır. Fakat onun insa­noğlunun zindan duvarlarından biri olarak ifade ettiği tarih, Anadolu insanının muhatap olduğu tarih değildir. Evet, tarih her insanın zihnî ve fiilî ufkunu sınırlayan bir yön taşır, ama bizim tarih […]

Daha fazla oku
Dilin Kabuğu

Kilise babalarının en ziyade iltifat ettiği, teolojik ağır­lıklı bir anlatıma sahip Yuhanna Incil’inin l’inci Bab’ının ilk cümlesi meşhurdur: “Kelâm, başlangıçta var idi”… Kelâm’ın önceliği, nefs-i natıka sahibi insanın, dil vası­tasıyla hakikat ağacının yemişlerine uzanabilmesi ve kendini bir dil içinde idrak edebilmesi anlamlarına da geliyor, öyle ya, dil’in olmadığı yerde İnsanî keyfiyetin oluşabilmc im­kânı da yoktur. […]

Daha fazla oku
Son Peygambere Bağlananlara Bağlanmasını Bilmek

Dergah kültüründe derinleşmenin yolu, yüz yüze görüş­mekten, gönülden gönüle köprüler kurmaktan geçer. İnsanlar yalnız başlarına, Allah’ı bulamazlarsa, Son Peygamberine bağlanamazlarsa, Allah’ı bulanların ve Son Pey­gamberine bağlananların halkalarına katılırlar. Gönül dünyası­nın öncülerinin çevresindeki halkalara katılarak, öncülerin ey­lemlerini tekrarlamaya, öncülere benzemeye özen gösterenler, smavlardan geçe geçe öncülerden olurlar. İnsanlar nerede olur­larsa olsunlar, ne yaparlarsa yapsınlar, sevdiklerine bağlanarak, […]

Daha fazla oku