Kategoriler: Sezai Karakoç

Gece ve Yalnızlıkla Konuşmalar

Akşam, yine de gündüzden parçalar taşır. Görüşmeler, konuşmalar, yüzler, kelimeler geceye karışık olarak gelir. Onun için, akşam, bir şok değildir. Yavaş yavaş İnen bir gündüz perdesidir. Fakat vakit ilerleyip gündüzün izleri çekilince, kristal bir cam kesmesinin, gece­nin içine düşersiniz.

Ve sessiz bir kuzgun gibi kanatlarıyla sizi örten gece der ki:

—Gecenin değerini bil, insanoğlu! Namazda Kur’an sesi bile geceleri yükselir. Gece okunan Kur’an, gün­düz okunandan daha çok sevap getirir; bu da Kur’an’ın sözü. Batının da gecesi batmıştır, Doğunun da çağımız­da. Alkol, şehvet ve kumar buğusuna batmıştır, insanın çağdaki çıkmazı, biraz da, gereğiyle kullanılmamış bir gecenin israfından doğmuyor mu? Çağımızda gece israf edilmiştir, gece israf edilmiştir. Ben, devrinizde, insan derisi tarafından yağmalandım insanoğlu!

Sonra yerinde silkinen kuzgun yavaş yavaş örselen­miş bir kartala dönüşür:

—Ben, büyük yalnızların, ermişlerin gecesiydim; şim­di kalabalıkların gecesi oldum. Çizgilerimi raptettiler; ekranlara çizildim. Pelerinimden yakalandım. Sesimin kabuğu ele geçirildi. İncim, bir gözyaşı gibi eriyip gitti. Barış ve muştu doğurganıyken, bir savaş aleti oldum.

Her gece böyle sızlar içimde gece. Bir gece, yine Ge­ceyi dinledim dinledim… Sonra ona dönüp dedim ki:

-Ruhumun ikiz kardeşi Gece, sen de çileni doldu­ruyorsun. Gecenin içinde bir gece vardır ve sen onu doğuracaksın. Bütün bu sıkıntıların, doğum ağrısı. Işıklardan kaçarak, eski, beyaz, yalnız taş yapıların kı­yılarında dolaş. Sıcaklığını o taşlar emsin ki kendine gelebilesin, kendini bulabilesin.

Daha neler söyledim bilmiyorum. Sonra yavaş ya­vaş gece, rengini kaybetti. Artık ne beyazdı, ne siyahtı; som yalnızlıktı.

Baktım, gece artık gece değildi. Gecede som yalnızlığı gördüm.

Ah, ben yalnızlığı gördüm, bir ordudan daha güçlü bir yalnızlığı gördüm. Yalnızlık bana bir Mısır ehramı­nın duvarı gibi yöneldi ve dedi ki:

– Doğum, batım sana kurban olsun insanoğlu, sen, kalbimin şimşeğine dayanabilir misin? Âdemin yaratıl­dığı ana bir ben dayandım, başkası değil. Hz. İsa’nın doğumuna ben şahit oldum, kimse değil. Ashab-ı Kehfin uykusuna karışan bir benim, başkası değil. Ben, Hızır’ın has eriyim, başkası değil. Ben vahyi ta­şıyan Cebrail’i gördüm Peygamberle birlikte, başkası değil. Gece benim sisimdir. Sisimi tuttular, ama beni yakalayamadılar. Bana yaklaştıkça ben geri çekildim. Geri çekildikçe kat kat içime katlandım. Alanım daral­dı, ama yoğunluğum arttı. Ve kendimi gelecek zaman­ların en büyük çocuğuna sakladım. Gelecek zamanların büyük kentlerine o çocukla birlikte gireceğim. Kalaba­lıklar boyun eğecek buyruğuma.

Sonra yalnızlık sarardı, sonbaharını yaşadı. Sonra kırmızılaştı, kışın ateşinde yandı. Sonra morardı, sön­müş bir köz oldu. Sonra yeşile döndü, baharı başladı. Sonra duruldu, aydınlandı, beyaz bir yüz kazandı. Sonra simsiyah oldu. En başta gecenin siyahlığından çıkmıştı; en sonra, «siyah nur» dedikleri gizlinin gizlisi oldu. Bu siyah, öbür siyahlığın tam tersi… Faniliğin yok olduğu alanın rengi. Gerçek yokluğun rengi. Baktım, yalnızlık­tan artık ses yok. Onun çok yakınında başka bir hışırtı vardı, ötelerin ayak sesi, hafif, örtük trampet sesleri…!

Sezai Karakoc – Gunluk Yazilar 2,syf.224-226

Muhammed Ali

Son Yazılar

Tecelli Türleri

  Necmeddin-i Dâye [*****] çev. Halil Baltacı Necmeddin-i Dâye (ö. 654/1256) tasavvufun bir din yorumu…

2 ay önce

Allah’ı Bilmenin İmkânı ve Bunun Yöntemi

  Gazzâlî [*] çev. Osman Demir Gazzâlî (ö. 505/111) Allah’ı bilmenin imkânı ve yöntemi konusunda…

2 ay önce

Varlık Mertebeleri ve Te’vil

  Gazzâlî [*] çev. Mahmut Kaya Te’vilin şartlarını tespit etmeyi ve iman ile küfür arasındaki…

2 ay önce

Dilin Kabuğu

Kilise babalarının en ziyade iltifat ettiği, teolojik ağır­lıklı bir anlatıma sahip Yuhanna Incil’inin l’inci Bab’ının…

2 ay önce

Çözüm Aldatmacası

İçinde yaşadığımız dönemin hakim zihniyetini karak- terize eden en önemli hususlardan biri de, hiç şüphesiz,…

2 ay önce

Anda Olmak -Geçmiş ve Gelecek Arasında Bir Yer

İçinde yaşadığımız dünya, bedensel varlığımız ve duygu­larımız zamanın eliyle şekillenir. Sabretmeyi, şükretme- yi, iyiliğin ve…

2 ay önce