Tehâfüt Tartışmaları Bir Gelenek Sayılabilir mi?

  Ömer Türker İslâm düşüncesi tarihinde Gazzâlî öncesi dönem (mütekaddimûn) ile Gazzâlî sonrası dönem (müteahhirûn) arasında çeşitli açılardan esaslı farklılıklar vardır. Kelâm-felsefe ilişkileri bakımından iki dönem arasındaki fark, mütekaddimûn döneminde kelâmcıların ana hasımlarının İslâm dışı dinî zümreler ile Müslüman fırkalar olmasıdır. Kelâmcılar kendi inanç ve teorilerini asıl itibariyle bu Müslüman veya gayr-ı müslim inanç fırkalarına […]

Daha fazla oku
Selçuklular Döneminde Anadolu’da Felsefe ve Bilim

Aristoteles’e göre “episteme”nin yani nazarî bilginin (ilm) üretimi için “boş vakit” ve “merak” vazgeçilmez asgarî iki şarttır. Boş vakit ile merak, kısaca dendikte, maddî ve manevî ihtiyaçların azamî düzeyde karşılandığı bir ortamda ortaya çıkar. Böyle bir ortamın adı şehirdir. Şehir maddî ve manevî emniyetin bulunduğu mekandır. Şehir, içerisinde yaşayan insanlar arasında ortak bir vicdanın, ortak […]

Daha fazla oku
Kınalızade Ahmed Efendi:Ahlak-ı Ala’i -1

Bir Osmanlı düşünürünün olaylara yaklaşım tarzını anlamak ve düşünce sitematiğini görmek açısından Kınalızade ve eseri olan Ahlâk-i Alai seçilmiştir. Kınalızade Ali Efendi (1510-1572), Ahlâk-i Alai kitabında, birey, aile ve devleti ahlâktan hareketle açıklamıştır. Adı geçen kitap, insanın bu dünyada nasıl yaşa­ması gerektiğini, nelerden kaçınması ve nelerin yapılmasının gerekli olduğunu ayrıntılı bir şekilde ortaya koymaktadır. Ele […]

Daha fazla oku
Kınalızade Ahmed Efendi:Ahlak-ı Ala’i -2

3.3.3.4. Ahlakî ve Ahlakî Olmayan Eylemler Ahlâkın insanın doğasında olan özelliklerle ilişkili olduğuna işaret eden Kı- nalızade, huy teriminden hareketle insanın ne türden özelliklere sahip olduğunu açıklamıştır. Temel kaygı, insanın ahlâklı olabilmesi için, insan doğasında engel­leyici ve destekleyici unsurları sergilemektir. İslam düşüncesinin temel sorunla­rından biri olan kader sorununu huy terimi çerçevesinde ele alıp inceleyerek, hu­yun […]

Daha fazla oku
Sevgi Türleri ve İlahi Sevgi

 İbn Miskeveyh Yukarıda söylendiği ve açıkça belirtildiği gibi, insanlar birbirlerine muhtaçtırlar. Her insan kendisini tamamlamak için diğer insanlara muhtaçtır. Birbirleriyle yardımlaşmak zorundadırlar. Çünkü onlar birtakım eksikliklerle yaratılmış ve bunları tamamlamaya mecburdurlar. Yukarıda açıkladığımız gibi her birinin tek tek kendi başına mükemmelliğe ulaşmaları imkânsızdır. O halde bütün organları yararlı bir yapmada birleşen bir şahıs gibi, birbirine […]

Daha fazla oku
Ariflerin Makamları

 İbn Sina “Âlim” ve “filozof”un yanı sıra “arif”, tasavvufun etkisiyle İslam bilgeliğinde yerleşmiş bir bilgelik ünvanını veya kimliğini yansıtan bir terimdir. İslam dünyasında felsefenin gelişimine paralel bir şekilde gelişen tasavvufi düşüncenin yarattığı “arif” kimliği, filozoflar tarafından da benimsenmiştir. İslam bilgeliğinin başka alanlarında görülen “sufi-âlim” veya “kelamcı-filozof” tipinin yanı sıra İslam felsefesi içinde bir “filozof-arif” kimliği […]

Daha fazla oku
Üzüntüyü Giderme Hakkında

Ebû Bekir er-Râzî   Ebû Bekir Muhammed ibn Zekeriya el-Râzî, 250/865 yılında Rey şehrinde doğ­muştur ve aynı şehirde 312/925 yılında vefat etmiştir. Râzî ilim öğrenmek için pek çok yeri dolaşmış ve tıp, felsefe, kimya ve astronomi alanlarında eğitim görmüştür. Rey ve Bağdat hastanelerinde başhekimlik yapmıştır. Râzi’nin eserlerinin büyük bir kısmını tıp alanında yapmış olduğu çalışmalar […]

Daha fazla oku
Uygulamalı Felsefe

Ibn Miskeveyh   Geleneksel felsefe üçe ayrılır: Teorik felsefe, uygulamalı (pratik) felsefe ve üretici fel­sefe. Aşağıda İbn Miskeveyh in uygulamalı felsefe hakkındaki görüşleri yer almaktadır. ——– Hayvan, bitki ve cansız şeylerden her varlığın ve “bu ateş, hava, toprak ve su gibi basit unsurlarının ve gök cisimlerinin kendi varlıklarını meydana ge­tiren ve kendilerini bu varlıklardan ayırt […]

Daha fazla oku
Olağanüstü Hadiselerin Sırları

 İbn Sina Tanrı dostları sayılan arif ve velilerden meydana gelen kerametler, hem tasavvufu hem de Türk-İslam kültürünü belirleyen önemli kavramlardan birisidir. Keramet kavramı, sadece sufileri değil, aynı zamanda akılcılıklarıyla bilinen filozofları derinden etkilemiştir. Bu etkileniş, İslam bilgi anlayışının öteden beri zorunsuzluk temeline dayanmasının bir bakıma sonucudur denilebilir. Aşağıda filozof İbn Sina’nın Tanrı dostlarından meydana gelen […]

Daha fazla oku
Dünya-Ahiret Benzerliği

 el-Câhız Hicri 259, miladi 776 yılında Basra’da doğan ve yüzyıla yakın uzun ve verimli bir ömür geçirmiş olan Ebû Osman Amr el-Câhız (ö. 255/869), Mutezile mezhebinin önemli simalarındandır. Dil-edebiyat, ahlak, kelam, felsefe, zooloji vb pek çok sahada eserler telif etmiştir. Farklı sahalarda yazılmış eserlerinde onu özgün kılan disiplinlerarası bir yaklaşım dikkat çekmektedir. Özellikle dil konusundaki […]

Daha fazla oku