Kategoriler: Tefsir

Fatiha Suresinde Geçen ‘Hidayet’Anlamı

Hidayet kavramı üç mânada kullanılır. Birincisi açıklamaktır (beyan). Bi­lindiği üzere dinî konularda açıklama Allah tarafından yapılmıştır. Bu sebeple Kitap ve Sünnet’te açıklama fonksiyonunu yerine getiren çeşitli ifadelerin var­lığı karşısında kimse âyet-i kerîmedeki ihdinâ kelimesiyle açıklama mânasını kastetmez. Ancak Mu‘tezile mezhebinin mensupları bu mânayı benimsemiştir.

İkincisi Allah Teâlâ’nın kulu doğru yola iletmesi ve hak yoldan sapmaktan korumasıdır. Bazılarının vitir namazında okudukları kunut duasının mânası da aynı şekildedir: “Allahım! Hidayete erdirdiklerinin içinde bize de daima yolu göster.”Cenâb-ı Hak bu âyetten itibaren sûrenin sonuna kadar kulların vasıflarını açıklamaktadır. Şayet âyetteki hidayet Mu‘tezile , gibi beyan mânasına gelseydi onu ifade eden kısımla “gayri’l-mağdûb» aleyhim…” kısmının aynı statüde olması gerekirdi. Şu halde Mu‘tezile’nin değil, bizim söylediğimizin isabetli olduğu ortaya çıkmaktadır.

Üçüncüsü hidayeti bizim için yaratmasını isteme mânasında olmasıdır; çünkü hidayet, fiili olması açısından Allah’a nisbet edilmiştir, O’nun fiilinin eseri olan her şey bir yaratılmıştır. Bir bakıma kul şöyle demektedir. “Hidaye­timizi yarat!” Bu da hidayeti bizim kabul etmemizden ibarettir. Başarıya ulaşmak ancak Allah’ın yardımıyla mümkündür.

Allah Teâlâ’nın mümin olmayı nasip etmek suretiyle zaten hidayete erdir­diği kimsenin onu talep etmesinin iki yorumu vardır. Birincisi Allah’ın lütfet­tiği hidayetten ayrılmamayı istemektir. İmanın artmasının mânası da bu çizgi üzerinde seyreder: Daima iman hali üzere olmak.2 Bu aynı şeye bakan iki adama benzer, / bunlardan birinin bakışını başka tarafa çevirmesi halinde diğerinin bakışının artış kaydettiğini söylemek mümkündür. Diğer bir yorum ise şöyledir; Hayatın her kademesinde insanın hidayet karşıtı davranışlar sergilemesi en­dişe edilen bir husustur. Fâtiha’da yer alan bu niyaz vesilesiyle Cenâb-ı Halı kişiyi daima hidayet noktasına iletir. Bu onun için yeniden hidayeti benimsem konumu taşır, çünkü mümin her zaman dilimi içinde bir iman hamlesi yapmak suretiyle zıddı olan bir davranışı reddeder. Allah Teâlâ’nın “Ey iman edenleı Allah’a … olan imanınızı yeni hamlelerle tazeleyin”meâlindeki beyanı ve benzeri diğer âyetler de aynı durumdadır. Bu ikinci yorum da ziyade manastı alınabilir. Başarıya ulaşmak ancak Allah’ın yardımıyla mümkündür.

İmam Maturidi,Tevilatu’l Kuran

Muhammed Ali

Paylaş
Paylaşan
Muhammed Ali

Son Yazılar

Tecelli Türleri

  Necmeddin-i Dâye [*****] çev. Halil Baltacı Necmeddin-i Dâye (ö. 654/1256) tasavvufun bir din yorumu…

2 ay önce

Allah’ı Bilmenin İmkânı ve Bunun Yöntemi

  Gazzâlî [*] çev. Osman Demir Gazzâlî (ö. 505/111) Allah’ı bilmenin imkânı ve yöntemi konusunda…

2 ay önce

Varlık Mertebeleri ve Te’vil

  Gazzâlî [*] çev. Mahmut Kaya Te’vilin şartlarını tespit etmeyi ve iman ile küfür arasındaki…

2 ay önce

Dilin Kabuğu

Kilise babalarının en ziyade iltifat ettiği, teolojik ağır­lıklı bir anlatıma sahip Yuhanna Incil’inin l’inci Bab’ının…

2 ay önce

Çözüm Aldatmacası

İçinde yaşadığımız dönemin hakim zihniyetini karak- terize eden en önemli hususlardan biri de, hiç şüphesiz,…

2 ay önce

Anda Olmak -Geçmiş ve Gelecek Arasında Bir Yer

İçinde yaşadığımız dünya, bedensel varlığımız ve duygu­larımız zamanın eliyle şekillenir. Sabretmeyi, şükretme- yi, iyiliğin ve…

2 ay önce