Niçin Zekât?

“Zekâtın verilmemesi, karada ve denizde malların telefine neden olur.'(Rudani,Cemu’l Fevaid,c.2,s.291) Malların telef olması, mal üzerinden kişinin cezalandırılması olarak mütalaa edilebilir. Kişi malın zekâtını kendi rızası ile vermediği takdirde o mal boş yere zayi olur. Niçin karada ve denizde? Bu belirleme, aslında, her yerde bağlamında anlaşılmaya müsaittir. Cezalan­dırmayı kendi mantığı içinde, yani iktisadi bağlamda ele almak […]

Daha fazla oku
Zekatın Farz Kılınmasının Hikmetleri

Birinci makam hususunda deriz ki: Zekatın farz kılınmasının hikmetleri, bir kısmı zekatı verenle, bir kısmı da zekatı olanla ilgili olmak üzere pek çoktur. Zekâtın, Zekât Veren Yönünden Hikmetleri Birinci, yani zekatı verenlerle ilgili hikmetler şunlardır: 1) Mal, tabiî olarak sevilir. Bu sevginin sebebi şudur: Güç ve kudret, bir kemâl sıfatı olup, başka birşeyden dolayı değil, […]

Daha fazla oku
Zekat ve iktisat malda bereket sebebidir

Bismillahirrahmanirrahim   (On Dokuzuncu Lem’a İktisat Risalesi’nden)   ÜÇÜNCÜ NETİCE: Hırs, ihlâsı kırar, amel-i uhreviyeyi zedeler. Çünkü, bir ehl-i takvânın hırsı varsa, teveccüh-ü nâsı ister. Teveccüh-ü nâsı mürâât eden, ihlâs-ı tâmmı bulamaz. Bu netice çok ehemmiyetli, çok câ-yı dikkattir.   Elhasıl, israf, kanaatsizliği intaç eder. Kanaatsizlik ise, çalışmanın şevkini kırar, tembelliğe atar, hayatından şekvâ kapısını açar, […]

Daha fazla oku
Zekat ve Oruc’un Hikmeti

Zekat Vecibesinin Hikmeti Doğruya ulaşmak isteyerek Şeriatımızı araştıran şu taife, zengin olan | Müslümanlara zekatın farz olduğunu öğrendiklerinde onu da pek ziyade takdir ettiler. Nasıl etmesinler ki hemcinslerine muavenet keyfiyetini din rükün­lerinden kılmanın iyilikleri ne derece âli ve ne kadar büyüktür. Her sene fakirlere mallarının bir miktarını vermeleriyle zenginlerin in-sanlık şiarı sayılan şefkat ve merhamet […]

Daha fazla oku
İbadetlerde Dil-Hareket Münasebetleri

  İslâm’ın beş esasının da temelinde inancın var olduğu âşikârdır. Yalnız temelde aynı olan bu beş esas ifa edilip yerine getirilirken, birbirlerine hiç benzemeyen çok büyük farklar gösterirler. Şöyle ki: Namazda, namaza başlama ânından itibaren bütün vücudumuzun iştirakiyle yaptığımız hareketler, bu ibadet esnasında lisanımızla yaptığımız okumalar (Tesbih, Kur’an-ı Kerîm, Dua) ile aynı ehemmiyet ve ciddiyetle […]

Daha fazla oku
İnsan ve Tapınma

Ruhun ana silâhı tapınmadır. Allaha tapma. Allaha tap­ma, insanın ve tabiatın tanrılık iddiasını yıkma, onlan çıplak hakikatleriyle kavramaktır. Yaratılanı aşmak, iğretiyi yıkmak, yalanı devirmektir. Allaha tapma, izafi olandan sıyrılıp mut­lak olanla donanmak, fanilik perdesini yarmaktır. Allaha tap­ma, insanları ve tabiatı putlaştırmama, benlik putunu kırma , demektir. Böylesine bir silâhla donanmış ruh, silâhın ta ken­disi olmuş […]

Daha fazla oku
Şeriat’in Her Emri Manevî Anlama Sahiptir

..Yalnız cihâd değil, Şeriat’in her emri bir iç manevî anlama sahiptir. Salât, unutkanlık rüyasından uyanmayı ve Allâh’ı her zaman anmayı ifade eder. Oruç, insanın ihtiraslı kişiliğin­de ölmesi ve arılıkta doğmasıdır. Hac, kendi varlığının dışın­dan merkezine doğru yolculuk demektir, zira birçok Sufî’nin dediği gibi kalb manevî Kâbe’dir. Zekât da ruhî cömertlik ve soyluluğu ifade eder. Bu […]

Daha fazla oku
Sevgi,Müslümanca Sevgi

Anlaşılıyor ki, sevgi, insana Allah’ın lütfettiği bir meleke olmakla birlikte, onun, insanlar arasında cereyan eden bir iletişim sağlayabilmesi toplumsal şartlara bağlı bulunmaktadır. Batı kültürünün egemen olduğu toplumlarda insanlar giderek birbirinden uzaklaşmakta ve birbirinden yalıtılmış hale gelmektedirler. Çünkü bireycilik (olum-suz bir kelimeyle ifadelendirirsek bencillik) giderek Ba-tılı hayat tarzının vazgeçilmez sabitesi olarak dünyada yerini almaktadır. Yalnızlık, basit […]

Daha fazla oku
Futuhat-ı Mekkiyye’den Bazı Fıkhi Hükümlerin Zahir-i ve Batın-i Yorumları -2

Hutbe Okumak: Meselenin Batınî Yorumu Hutbe okumak, öğüt vermek için emredilmiştir. Hatip, Hakkın davetçisi, kapısının bekçisi ve Hakkın kulun kalbindeki vekilidir. Kendi­siyle konuşmaya hazırlanmak için kulun kalbini Allah’a çevirir. Bu ne­denle hutbe, Cuma namazından önce okunur. Müminlerin annesi Hz. Aişe bir rivayette hutbeyi şöyle nitelemiştir: ‘Cuma namazında hutbe iki rekâtın yerini tutar.’ Cuma namazı yolcu […]

Daha fazla oku
İbadetlerin Tanıklığı

Bu namaz, oruç ve savaş da inanışa tanıktır. Bu zekat, hediye, bu hasedi bırakma da kendi sırrından haber vermedir. İhsanda bulunmak doyurmak, konuk davet etmek, ey ulular, biz sizinleyiz, size doğru bir özle inandık demektir. Hediyeler armağanlar, sunulan şeyler, ben seninleyim; seni seviyorum diye tanıklıktan ibarettir. Kimi bir mal veya afsun için çalışır, uğraşırsa bu […]

Daha fazla oku