Yakın Tarih
Melihşah Sezen – Mayınlı Arazide Gece Yürüyüşü...28 Mart 2025
Gizliliğinize değer veriyoruz
Tarama deneyiminizi geliştirmek, kişiselleştirilmiş reklamlar ya da içerikler sunmak ve trafiğimizi analiz etmek için çerezleri kullanıyoruz. "Tümünü Kabul Et"e tıklayarak, çerez kullanımımıza izin vermiş olursunuz.
Çerezleri, platformumuzda verimli bir şekilde gezinmenize ve belirli işlevleri gerçekleştirmenize yardımcı olmak için kullanıyoruz. Aşağıda her bir izin kategorisi altında, tüm çerezler hakkında ayrıntılı bilgi bulacaksınız.
"Gerekli" olarak kategorize edilen çerezler, sitenin temel işlevlerinin gerçekleştirilmesinde vazgeçilemez nitelikte olduklarından tarayıcınızda saklanır. ...
Gerekli çerezler, web sitesinin temel işlevleri için çok önemlidir ve web sitesi bunlar olmadan amaçlandığı şekilde çalışmayacaktır.Bu çerezler kişisel olarak tanımlanabilecek herhangi bir veriyi saklamaz.
Görüntülenecek çerez yok.
İşlevsel çerezler, web sitesinin içeriğini sosyal medya platformlarında paylaşmak, geri bildirim toplamak ve diğer üçüncü taraf özellikleri gibi belirli işlevlerin gerçekleştirilmesine yardımcı olur.
Görüntülenecek çerez yok.
Analitik çerezler, ziyaretçilerin web sitesiyle nasıl etkileşime girdiğini anlamak için kullanılır. Bu çerezler, ziyaretçi sayısı, hemen çıkma oranı, trafik kaynağı vb. Gibi ölçümler hakkında bilgi sağlamaya yardımcı olur.
Görüntülenecek çerez yok.
Performans çerezleri, ziyaretçilere daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmaya yardımcı olan web sitesinin temel performans indekslerini anlamak ve analiz etmek için kullanılır.
Görüntülenecek çerez yok.
Reklam çerezleri, ziyaretçilere daha önce ziyaret ettikleri sayfalara göre özelleştirilmiş reklamlar sunmak ve reklam kampanyasının etkinliğini analiz etmek için kullanılır.
Görüntülenecek çerez yok.
Muhammed Ali
15:56 - 12 Aralık 2019
“Zekâtın verilmemesi, karada ve denizde malların telefine neden olur.'(Rudani,Cemu’l Fevaid,c.2,s.291) Malların telef olması, mal üzerinden kişinin cezalandırılması olarak mütalaa edilebilir. Kişi malın zekâtını kendi rızası ile vermediği takdirde o mal boş yere zayi olur. Niçin karada ve denizde? Bu belirleme, aslında, her yerde bağlamında anlaşılmaya müsaittir. Cezalandırmayı kendi mantığı içinde, yani iktisadi bağlamda ele almak […]
Muhammed Ali
13:01 - 13 Nisan 2017
0 Yorumlar
Birinci makam hususunda deriz ki: Zekatın farz kılınmasının hikmetleri, bir kısmı zekatı verenle, bir kısmı da zekatı olanla ilgili olmak üzere pek çoktur. Zekâtın, Zekât Veren Yönünden Hikmetleri Birinci, yani zekatı verenlerle ilgili hikmetler şunlardır: 1) Mal, tabiî olarak sevilir. Bu sevginin sebebi şudur: Güç ve kudret, bir kemâl sıfatı olup, başka birşeyden dolayı değil, […]
Muhammed Ali
00:48 - 12 Temmuz 2015
0 Yorumlar
Bismillahirrahmanirrahim (On Dokuzuncu Lem’a İktisat Risalesi’nden) ÜÇÜNCÜ NETİCE: Hırs, ihlâsı kırar, amel-i uhreviyeyi zedeler. Çünkü, bir ehl-i takvânın hırsı varsa, teveccüh-ü nâsı ister. Teveccüh-ü nâsı mürâât eden, ihlâs-ı tâmmı bulamaz. Bu netice çok ehemmiyetli, çok câ-yı dikkattir. Elhasıl, israf, kanaatsizliği intaç eder. Kanaatsizlik ise, çalışmanın şevkini kırar, tembelliğe atar, hayatından şekvâ kapısını açar, […]
Muhammed Ali
22:17 - 26 Haziran 2015
0 Yorumlar
Zekat Vecibesinin Hikmeti Doğruya ulaşmak isteyerek Şeriatımızı araştıran şu taife, zengin olan | Müslümanlara zekatın farz olduğunu öğrendiklerinde onu da pek ziyade takdir ettiler. Nasıl etmesinler ki hemcinslerine muavenet keyfiyetini din rükünlerinden kılmanın iyilikleri ne derece âli ve ne kadar büyüktür. Her sene fakirlere mallarının bir miktarını vermeleriyle zenginlerin in-sanlık şiarı sayılan şefkat ve merhamet […]
Muhammed Ali
14:50 - 29 Mayıs 2015
0 Yorumlar
İslâm’ın beş esasının da temelinde inancın var olduğu âşikârdır. Yalnız temelde aynı olan bu beş esas ifa edilip yerine getirilirken, birbirlerine hiç benzemeyen çok büyük farklar gösterirler. Şöyle ki: Namazda, namaza başlama ânından itibaren bütün vücudumuzun iştirakiyle yaptığımız hareketler, bu ibadet esnasında lisanımızla yaptığımız okumalar (Tesbih, Kur’an-ı Kerîm, Dua) ile aynı ehemmiyet ve ciddiyetle […]
Muhammed Ali
17:48 - 6 Mayıs 2015
0 Yorumlar
Ruhun ana silâhı tapınmadır. Allaha tapma. Allaha tapma, insanın ve tabiatın tanrılık iddiasını yıkma, onlan çıplak hakikatleriyle kavramaktır. Yaratılanı aşmak, iğretiyi yıkmak, yalanı devirmektir. Allaha tapma, izafi olandan sıyrılıp mutlak olanla donanmak, fanilik perdesini yarmaktır. Allaha tapma, insanları ve tabiatı putlaştırmama, benlik putunu kırma , demektir. Böylesine bir silâhla donanmış ruh, silâhın ta kendisi olmuş […]
Muhammed Ali
19:21 - 30 Nisan 2015
0 Yorumlar
..Yalnız cihâd değil, Şeriat’in her emri bir iç manevî anlama sahiptir. Salât, unutkanlık rüyasından uyanmayı ve Allâh’ı her zaman anmayı ifade eder. Oruç, insanın ihtiraslı kişiliğinde ölmesi ve arılıkta doğmasıdır. Hac, kendi varlığının dışından merkezine doğru yolculuk demektir, zira birçok Sufî’nin dediği gibi kalb manevî Kâbe’dir. Zekât da ruhî cömertlik ve soyluluğu ifade eder. Bu […]
Muhammed Ali
23:04 - 29 Nisan 2015
0 Yorumlar
Anlaşılıyor ki, sevgi, insana Allah’ın lütfettiği bir meleke olmakla birlikte, onun, insanlar arasında cereyan eden bir iletişim sağlayabilmesi toplumsal şartlara bağlı bulunmaktadır. Batı kültürünün egemen olduğu toplumlarda insanlar giderek birbirinden uzaklaşmakta ve birbirinden yalıtılmış hale gelmektedirler. Çünkü bireycilik (olum-suz bir kelimeyle ifadelendirirsek bencillik) giderek Ba-tılı hayat tarzının vazgeçilmez sabitesi olarak dünyada yerini almaktadır. Yalnızlık, basit […]
Muhammed Ali
16:03 - 22 Nisan 2015
0 Yorumlar
Hutbe Okumak: Meselenin Batınî Yorumu Hutbe okumak, öğüt vermek için emredilmiştir. Hatip, Hakkın davetçisi, kapısının bekçisi ve Hakkın kulun kalbindeki vekilidir. Kendisiyle konuşmaya hazırlanmak için kulun kalbini Allah’a çevirir. Bu nedenle hutbe, Cuma namazından önce okunur. Müminlerin annesi Hz. Aişe bir rivayette hutbeyi şöyle nitelemiştir: ‘Cuma namazında hutbe iki rekâtın yerini tutar.’ Cuma namazı yolcu […]
Muhammed Ali
02:00 - 21 Şubat 2015
0 Yorumlar
Bu namaz, oruç ve savaş da inanışa tanıktır. Bu zekat, hediye, bu hasedi bırakma da kendi sırrından haber vermedir. İhsanda bulunmak doyurmak, konuk davet etmek, ey ulular, biz sizinleyiz, size doğru bir özle inandık demektir. Hediyeler armağanlar, sunulan şeyler, ben seninleyim; seni seviyorum diye tanıklıktan ibarettir. Kimi bir mal veya afsun için çalışır, uğraşırsa bu […]
0 Yorumlar