Varoluşçu Psikoloji ve Tasavvuf

  ‘Varoluş” İngilizce ve Fransızca’da “existence”; Almanca’da ise ’eristenz” sözcükleriyle karşılanan bir kavramdır. 1800’lerde Avrupa’da bir felsefe akımı şeklinde ortaya çıkan bu yaklaşımın bir süre sonra psi­kolojide de yansımaları görülür. Modem insanı tanımlamada önemli bir yere sahip bu akım, tedaviye getirdiği özgürlük ve insanın anlaşılmasına katkısı yönüyle kabul görmektedir.[575] Varoluşçu ve insancıl yaklaşım, terapiye öznel […]

Daha fazla oku
Rainer Maria Rılke: Tanrı Arayışı ve Kayıp Oğul

  Kuşkusuz her yazar kendisini ve duygularını en iyi ifade ettiği türde yazar. Başka bir şekilde yazamadığı için bu türleri seçer. Kimi yazarlar sadece bir türde yazarken, kimi yazarlar farklı türlerde de yazar. Bu anlamda pek çok ya­zar, edebiyatın farklı türlerinde eserler ortaya koymuş, türler arasında geçişler yapmış, bazen de bir türde ağırlıklı olarak yazmışlardır. […]

Daha fazla oku
Kemal Sayar – Ruhun Derin Yaraları ”Alıntılar”

Hayatımızı daha geniş bir dairede yaşamak, haberlere gömülüp kalmamak lazım. Bir seferliğine haberi okuduktan veya izledikten sonra ısrarla beş on sefer aynı haberi dinlerseniz, bu artık ikincil travmatizasyon sürecine giriyor. O haberler üzerinden biz örselenmeye başlıyoruz. Çünkü kendimizi çok çaresiz hissediyoruz. O çaresizlik duygusu da insanı tükenmişliğe götüren bir şey. Bol cinayetli, bol komplolu sabah […]

Daha fazla oku
Kemal Sayar-Berna Yalaz – Ağ:Sanal Dünyada Gerçek Kalmak ”Alıntılar”

Günümüzde yalnızlık,artık “yeni yoksulluk”tur. İyi beslenmiş insanların açlığı. Çağımızın ruhsal sorunlarını geriye doğru sardığımızda, yeme bozukluklarından alkolizme, depresyondan intihara dek yalnızlığın ayak izlerini buluruz. Modern insanın refah ve yaşama standardı yükseliyor olsa da içinde iyileşmeyen bir boşluk var. Dışarıdaki hayat o kadar büyük bir hızla akıyor ki insanlar kendilerini tuhaf ve tanımadıkları bir dünyada buluyor. […]

Daha fazla oku
Kemal Sayar,Sadettin Ökten – Dünyaya Geldim Gitmeye ”Alıntılar”

Sadettin Ökten: O kadar geniş bir mana denizi ki gönül, uçsuz bucaksız. Hayatta her şeyin bir sınırı var, dünyanın bir sınırı var. Bedenimizin, hayatımızın, bilgimizin, duyularımızın bir sınırı var. Gönlümüzün bir sınırı var mı? Sevgimizin, muhabbetimizin, hüznümüzün, şevkimizin bir sınırı var mı? Gönül deyince insanın sonsuzluğa açılması, sonsuzla olan muaşeret, muhasebe ve muarefesinden söz ediyoruz. […]

Daha fazla oku
Başı Sınuklar İçin Kılavuz

Prof.Dr.Kemal Sayar Odaya önce gözyaşları giriyor. Gözyaşları sağı solu kolaçan ediyor, masanın üzerinde duran kalem ve kağıtları inceliyor, sonra yanaklarından süzülerek iskemlenin üzerine şıp diye damlıyor. Önce göz yaşıyla konuşuyorum. Neden geldin sen buraya? İlk gelen ben değilim herhalde diyor. Yok senden önce de çokları geldi ama sahibinin önü sıra yürüyen pek yoktu. Pek mi […]

Daha fazla oku
Yalnızlık İnsana Mahsustur

1. ”Yalnızlık Allah’a mahsustur” diye bir söz dolanıp durur dillerde. Bu kadar çok dolanmasına rağmen bu sözün üzerine pek düşünülmez. Her söyleyenin ifade etmek istediği, yalnızlığı Allah’a has kılmaktır aslında. Bu sözden maksat kendi yalnızlığının ya geçici olmasını istemek ya da artık yalnız kalmaktan sıkıldığını dile getirmektir. Burada durup düşünmeliyiz. Hakikaten yalnızlık sıfatını Allah’a atfedebilir […]

Daha fazla oku
Gece ve Yalnızlıkla Konuşmalar

Akşam, yine de gündüzden parçalar taşır. Görüşmeler, konuşmalar, yüzler, kelimeler geceye karışık olarak gelir. Onun için, akşam, bir şok değildir. Yavaş yavaş İnen bir gündüz perdesidir. Fakat vakit ilerleyip gündüzün izleri çekilince, kristal bir cam kesmesinin, gece­nin içine düşersiniz. Ve sessiz bir kuzgun gibi kanatlarıyla sizi örten gece der ki: —Gecenin değerini bil, insanoğlu! Namazda […]

Daha fazla oku