La İlahe İllallah Penceresinden Şer Konusu

  ALİ MERMER -Varlık gerçeğimizi tanıyalım- Konuya başlarken bazı prensipleri tespit etmeliyiz: 1.Bir eşyanın varlığa gelişi yönüyle baktığımızda onun varlık kaynağını tanımak için o eşya ile ilişkiye geçmek zorundayız. Yani, bir taraftan eşya ile ilişki kuruyoruz diğer taraftan o eşyanın Varlık Kaynağı ile tanışma teşebbüsünde bulunuyoruz. İnsan kendi var­lığında bulduğu özelliklerin zorunlu sonucu olarak bu […]

Daha fazla oku
İnsanlar Niçin Farklı Tanrı Tasavvurlarına Sahip?*

  Gazzâlî çev. Mahmut Kaya Gazzâlî (ö. 505/1111), sembolik anlatımıyla Kur’ân’daki en dikkat çekici âyet­lerin başında gelen “nur âyeti”ni (Nûr 24:35) yorumlamak için kaleme aldığı Mişkâtü’l-envârın aşağıda iktibas edilen üçüncü bölümünde bu defa sembolik bir hadisi yorumlamaya koyulmaktadır. Allah’ın nurdan ve zulmetten yetmiş (veya yedi yüz) perdesinin bulunduğunu, bunlan açacak olsa zâtının ihtişa­mının O’nu gören […]

Daha fazla oku
Muhyiddin İbn Arabi – Rahmetün Mine’r-Rahman – Kur’ân-ı Kerîm Tefsiri cild:1-2-3-4-5 (Notlarım)

  Bismillâhirrahmânirrahim Hamd, evveliyetinin diğer ilkler gibi başlangıcı olmayan, en güzel isimlere ve en yüce ve ezeli niteliklere sahip olan; daha akıl, nefs, basit ve bileşik varlıklar, yer ve gökler yok iken, içindeki bütün mâlumat ile birlikte bütün âlem amâda iken var olan (el-Kain); imkân dâhilindeki hiçbir şeyi yapmaktan aciz olmayan, iradesi ile her şeyi […]

Daha fazla oku
İlksel Teklif Sorumluluğun ve Özgürlüğün İmkânı

ÖZKAN GÖZEL 1. Her ne olduysa özneler olarak kendimizi yeryüzüne konul­muş bulduk. Hakikatte, yeryüzüne konulmuşluk, varolmanın yükünü üstelik ihtiyarımız haricinde omuzlarımızda buluvermek anlamına geliyor. Bu yük, sırf mihnet olarak çekeceği­miz bir şey mi, yoksa nihayetinde taşımaktan memnuniyet duyacağımız bir şey mi? Esef mi etmeliyiz buna, yoksa şükran mı duymalıyız? Cevapta acele etmeyelim. Bilelim ki bu […]

Daha fazla oku
Teklifin Hakikati – İslam Düşünce Geleneğinden Hareketle Bir Değerlendirme

ÖMER TÜRKER Birincisi, Fârâbî, Ebû Süleyman es-Sicistânî, İbn Sînâ ve  İbn Rüşd gibi Meşşâî filozoflarca temsil edilen teklif teorisidir. Bu teori, filozofların varlık tasavvuru çerçevesinde anlam kazanır ve bilhassa Fârâbî tarafından geliştirilen nübüvvet teorisi doğrultusunda ayrıntısı şekillenir. Filozoflar, Tanrı-âlem ilişkisini hiyerarşik bir düzende nedensellik ilkesine göre açıklar. Varlığı zorunlu olan nihaî sebep olarak Tanrı, mevcutlar […]

Daha fazla oku
İnsan Doğası

1.İNSAN DOĞASI Konusu ‘insan’ olan birçok bilim ve sanat dalı vardır: iktisat, tıp, biyoloji, tarih, edebiyat, psikoloji, sosyoloji, antropoloji… As­lına bakılırsa Ay, Güneş, nesneler, her şey insanın emrine veril­miştir; insan bu varlık ve nesnelerden yararlansın diye yaratıl­mıştır. Bu nedenle her bilim dalı, çalışmalarını kolaylaştırmak, daha verimli hâle getirmek için iş bölümü yapmıştır. Antropoloji de bu […]

Daha fazla oku
Klasikten Moderne ve Çağdaş Zamanlara İnsan Tasavvurunun Dönüşümü

    Kasım Küçükalp Giriş Klasik, modern ve çağdaş Batı düşüncesinde insan tasav­vurunun nasıl şekillendiğini anlamak günümüzde karşı karşıya kalınan birçok insani problemin anlaşılması ba­kımından son derece önemli bir mevzu olarak karşımızda durmaktadır. Özellikle birçok düşünürün post ön eki ile düşünceler ürettiği çağımızda insanın nasıl bir konum içerisinde olduğu meselesinin açıklık kazanması insan ta­savvurundaki dönüşüm […]

Daha fazla oku
Varlık ve Ahlâk

1.Özneler olarak biz, olup-bitmiş, hazır, duruk bir zâtiyete sahip değiliz hiçbir şekilde. Biz, kendimizi, kend ’oluş suretinde ve dahi varlığı/mızı kat ede ede, tabakadan tabakaya geçerek kazanırız – her dem yeniden ve yeniden yaratılırız, nasıl ki içinde devine-dura ola-geldiğimiz dünya da öyle ise. Dünya-da, bura-da, bu-ara-da bulunuşumuz, bir kitabın raf- ta öylece-durması misalince yer almaz […]

Daha fazla oku
Varlıkların Dereceleri* ve İnsanların Ahiretteki Halleri**

İzz B. Abdisselam v.660 Çev: Ali PEKCAN*** SUNUŞ MÜELLİF HAKKINDA Kaynaklarda Muhammed Izzüddîn Abdülazîz b. Abdisselâm b. Ebi’l-Kâsım es-Sülemî ed-Dımeşkî eş-Şâfiî olarak yer alan müellif, ‘Âlimlerin sultânı’ lakabıyla tanınmış olup, H. 577 (M. 1181) yılında Dımeşk’te doğmuştur. Temel İslâm Bi-limlerinin her dalında çok iyi eğitim almış, bunun bir yansıması olarak kıymetli eserler vücûda getirmiştir. Hocaları […]

Daha fazla oku
Hayatın Ontolojik ve Etik Anlamı Üzerine

FULYA BAYRAKTAR VRP DOÇ.DR., GAZİ Ü. GAZİ EĞİTİM E FELSEFE GR. EĞT. ABD İnsanın kendisini çevreleyen varoluşla kurduğu ilişki, ben-sen pinelinde kurulmadıkça ya yıkıcı ve (hiçleştiricidir) ya da ‘ben’i mutlaklaştırıcıdır. ‘Ben’in hiçleştirilmesi ne denli olumsuz ise mut-laklaştırılması da o denli olumsuzdur. Başka olanı, ötekini göz ardı eden bir varoluş biçimi, şiddetin, öldürmenin ve yok etmenin […]

Daha fazla oku