Tarihi Kırılma,Varoluş ve Hakikat Arayışı ve Medeniyetin Hayatiyeti

İnsanlık, insanlık tarihinin daha önceki dönemlerinde yaşanmayan yepyeni ve esaslı sorunlarla karşı karşıyadır. Bu sorunlar, sadece niceliksel boyutları olan arızî, değişken ve geçici sorunlar değil, bilakis, niteliksel boyutları olan aslî, kalıcı ve köklü sorunlardır. Burada İslâmî terminolojiyle “mürûr-u zaman” olarak adlandırılan, tarihin akıp gitmesiyle, değişmesiyle vukû bulan arızî değişimlerin yaşanmasından sözetmiyoruz. Çok daha hayatî bir fenomenin […]

Daha fazla oku
Tevhidin İki Çeşidi:Vahdeti Vücud ve Vahdeti Şuhud

43.MEKTUP Seyyid Nakib Şeyh Ferid Buhârî’ye göndermiştir Tevhidin, vahdet-i vücûd ve vahdet-i şühûd olmak üze­re ikiye ayrıldığı, kişiye gerekli olanın vahdet-i şühûd olduğu Allah size selamet versin, şahsınızı lekeleyecek şeylerden sizi muhafaza etsin, sizi zedeleyecek şeylerden korusun… Tasavvuf ehline göre iki çeşit tevhid vardır: vahdet-i şühûd ve vahdet-i vücûd. Vahdet-i şühûd, tek olanı müşahede etmektir. […]

Daha fazla oku
İman hem nurdur, hem kuvvettir…

Bismillahirrahmanirrahim ÜÇÜNCÜ NOKTA İman hem nurdur, hem kuvvettir. Evet, hakikî imanı elde eden adam, kâinata meydan okuyabilir ve imanın kuvvetine göre, hâdisâtın tazyikatından kurtulabilir. “Tevekkeltü alâllah” der, sefine-i hayatta kemâl-i emniyetle, hâdisâtın dağlarvâri dalgaları içinde seyran eder. Bütün ağırlıklarını Kadîr-i Mutlakın yed-i kudretine emanet eder, rahatla dünyadan geçer, berzahta istirahat eder. Sonra, saadet-i ebediyeye girmek […]

Daha fazla oku
Ariflerin Tevhidi

Âlemin ezelî padişahı Cenâb-ı Allah, önce bize birliğini bildirdi. Allah teâlâ- nın bu hususta buyurduğu şöyledir: “İlâhınız bir tek Allah’tır. “Âlimler de şöyle buyurmuşlardır: “İlim üçtür: Muhkem âyetler, kesin farzlar ve bunların dışındakiler. Hz. Peygamber buyurur: İlim üçtür: Birincisi apaçık ayetler. İkincisi kuvvetli farz, Üçüncüsü sabit sünnet. Bu üç ilmi bilen gerçekten büyük kişidir. Sonra […]

Daha fazla oku
Marifetin Cevabını Beyan Eder

Alemin kutbu buyurur: Gönül büyük bir şehirdir.Noksan sıfatlardan uzak olan Yüce Allah, (yerden) arşa değin neyi yarattı ise o şehirde vardır ve o şehre sığar. Hem o büyük şehirde iki sultan vardır. Birisi Rahmânî, birisi Şeytanîdir. Rahmânî sultanın adı akıl, vekili îmândır, komutanı miskinliktir. Kalbin sağ tarafında yedi kale vardır. Her kalede Yüce Allah bir […]

Daha fazla oku
Ebu Hanife – Fıkhu-l Ekber Tercümesi

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla Tevhidin aslı, buna îman etmenin en doğru yolu şudur: Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, öldükten sonra dirilmeye, kadere, hayrın ve şerrin Allah’tan olduğuna, hesap, mizan, cennet ve cehenneme inandım, bunların hepsi de haktır, demek gerekir. Yüce Allah, sayı yönüyle değil, ortağı olmaması yönüyle birdir. O, doğurmamış ve doğurulmamıştır. O’na hiçbir […]

Daha fazla oku
Tevhidi Mücaadele Ekseni

Tevhidi açıdan Allah, sürekli bir faildir. Ama İslam tümtanrıcı değildir. Yanı Allah ile kâinat ilişkisi bir özdeşlik ilişkisi olmayıp, ya­ratıcı ile esen arasındaki illiyete dayanan bir ilişkidir. Ama bu bir neden-sonuç ilişkisi gibi anlaşılmamalı; çünkü nedensellik ilişkisi dünyava ait bir kavramdır, yani yaratılmışlar arası bir ilişkidir. Doğal ola­rak eser, yaratıcısına işaret eder. Ancak dünya bir […]

Daha fazla oku
Adalet

İnsan etik, politik, estetik, psikolojik ve sosyolojik yanlarıyla bir­likte, her şeyden öte kâinata ve Allaha açık bir varlık olarak, kendisini ifade etmek ve gerçekleştirmekle yükümlü bir varlıktır, işte adalet, insanın tüm bu veçhelerinin birlikte ve bir bütün olarak değerlen­dirilmesi anlamına gelmektedir. Yoksa amaç, salt biçimsel anlamda bir matematiksel eşitliğin sağlanması değildir. İslam, elbette liyakate önem […]

Daha fazla oku