İnsan Kulluğu Reddederse Tabiatın Bir Parçası Olarak Kalır

İnsan hayatı dediğimiz süreç hem mekanik, hem de organik vakaların bir muhassalası olarak devam eder. Ama iş burada bitmez, bitmiş olsaydı insana küçük âlem demezlerdi, mekanik ve organik yaşama biçimleri içinde insan yalnızca âlem-i kebîrin bir parçası, makrokozmos’un bir kesiti olabilirdi ancak. Ama insanın mekanik ve organik hayatinin ötesinde bir de şahsî hayatı vardır. İnsana […]

Daha fazla oku
Aklı Başında İnsan Olmak

Aklı başında insan denilince dengeli, mantıklı, uyumlu ve davranışlarında aşırılıklar göstermeyen insanı anlarız. Bu haliyle aklı başında adam bulmak zor değildir. Hepimiz aklı başında sayılabiliriz, bu tanım esas alınırsa. Çünkü hepimiz yeryüzünde silahların, tahtların ve borsaların kurdukları denge içinde dengeli, üretim despodluğuyla inşa edilmiş sistemin mantığıyla mantıklı, günlük hayatımızın bizi kıskıvrak sıkıştırdığı ortamda uyumlu ve […]

Daha fazla oku
Bilgi Nasıl Ve Nereden Alınır

Acıkanlar yemek yer ve uykusu gelenler uyur. Hiç kimse bir diğerinin yerine karnını doyuramaz, hiç kimse bir başkasının uykusunu uyuyamaz. Bilgi de böyledir. Hiç kimse bir başkasının bildiğini bilemez. Ama iki insan aynı bilgiye sahip olabilirler. Böyle bir olayın gerçekleşmesi için her iki insanın aynı tecrübeyi geçirmiş olmaları zorunludur. Bu durumda bir soru çıkıyor karşımıza: […]

Daha fazla oku
Teknolojinin Toplumu Hakim Kıldığı Bir Mantık Vardır

Çoktandır insanın kendi türettiği alet karşısında küçüldüğü ve bu Frankeştay’nın sonunda sahibini boğazlayacağı söyleniyor. Kimbilir bunları söyleyenler böylesi bir boğazlama eyleminin olup bittiğini bile farketmiyorlardır belki. Zira teknolojinin topluma hakim kıldığı bir mantık vardır ve bu mantık şartlanmasının dışına çıkamadığı için gerçekte neler olup bittiğini kavramaktan da aciz olabilir. Eşya karşısında takınılan tavır nasıl günümüz […]

Daha fazla oku
Batıya Boyun Eğmek

Günümüzdeki Batı hâkimiyeti bir zapt etme hâkimiyeti değil, bir düzenleme, ayarlama, yola sokma hâkimiyetidir. Batı medeniyeti günümüzdeki ”barışçı” düzen koyucu üstünlüğünü elde etmeden önce hakimiyetini zora başvurarak tesis etmişti. Geçtiğimiz yüzyılda Batı bir toplumu kıskıvrak yakalayabilmek için önce o toplumun yöneticilerini ve ileri gelenlerini Batılı değerlerle donattı. Bir toplumun yönetici kesimi Batı’ya ruhen köle olduktan […]

Daha fazla oku
Kaybettiğimiz Değerler

Benim görüşüme göre Müslüman toplumlar olarak kaybettiğimiz değerler geçmişte yaşanılan cihangirlik, debdebe ve ihtişamla ilgili değildir. Bizim asıl kaybettiğimiz veya tamı tamına kaybetmesek bile günden güne daha büyük bir hızla kaybetmekte olduğumuz değerler,bizleri Batı dünyasının bütün azgınlığına rağmen günümüze ulaştıran, günümüzde bile bütün Müslümanları kâfirler gözünde heybetli kılan değerlerdir. Kaynak: İsmet Özel-Taşları Yemek Yasak

Daha fazla oku
Müslümanla Kafirin Arasında Ki Hür Olma Farkı

Bizim özümüz Rabbimız tarafından bize verilmiş bir cevherdir. Eğer biz onun değerini bilir ve korursak gürleşir, özgür oluruz. Ama önce özümüzü tanımaz, tanıdıktan sonra da onun sağlığına elverişli tutumumuz olmazsa insan vasıflarımız zaafa uğrar, bundan kainat da zarar görür, biz de zararlı çıkarız, özümüzü kaybetmek ve onu yeniden bulmak mümkündür, ama birden fazla özümüz olamaz. […]

Daha fazla oku
Kurtuluşumuz Haddimizi Bilmekle Mümkündür

Özgürlüğünü bilmeyen insan şeytanî ve hayvani hayatında bir fasit daire içinde dönüp durur. Oyalanmak için birçok imkâna sahiptir. Hür olma isteği ve ihtimali, hür olmanın avantajları işte bu imkânlardandır. Hâlbuki özgür olmak sadece bizi insan kılan bilgiden nasibimizi almakla mümkün olabilir. Bizi insan kılan bilgi ise yalnızca Vahy yoluyla peygamberlere ulaşmış ve onlar vasıtasıyla bizim […]

Daha fazla oku
Akılcı İnsan

Akılcı insanlar acılara son vermek istiyorlar veya kendi haklılıklarını ancak bu yolla savunabiliyorlar. Diyorlar ki insanoğlu yoksulluğun, hastalıkların, mahrumiyetlerin kıskacında kaldıkça kendisinden beklenen gelişmeyi gösteremez. Bununla zımnen şunu söylemiş oluyorlar: İnsanlar maddî refah içinde olmakla, vücut sağlığını korumakla ve elinin erdiği, gözünün gördüğü, özlemini çektiği nesneleri hizmetine sokmakla kurtuluşa ererler. Yani kurtulmuş olanlar bir bakıma […]

Daha fazla oku
Kulluk Görevinin Bilinmesi

İslam’ın kendine mahsus yapısıyla yeniden yaşanması, yeniden hayat veren bir güç olarak insan hayatında yer tutması mümkün. Bu imkânın hiç kullanılmaması için yapılanlar Islâm’ı bir yönüyle ele alıp bütün olarak kurucu vasfını gizlemeye matuftur. Yaradılış itibariyle zayıf olan insan yeryüzü hayatı içinde birer oyalanma, birer avuntu olabilecek hedefleri zaman zaman İslâm’ın hedefleriyle karıştırıyor olabilir. Her ne […]

Daha fazla oku