Osman Nuri Topbaş Hoca ile ‘Tasavvuf’ Konulu Mülâkat

Rıhle Dergisi 14. Sayıdan… Muhterem Hocam; öncelikle tasavvufun tarif ve izahını yapar mısınız. İslâm’ın hedeflediği ideal ve kâmil insan olabilmek için, dînî hayatı madde ve mânâ bütünlüğü, zâhir ve bâtın derinliği, akıl ve kalp âhengi, şekil ve ruh beraberliği içinde kavrayıp yaşamak zarûrîdir. Tasavvuf, İslâm’ın zâhirine ilâveten bâtın plânında da kavranıp yaşanması gayretidir. Bundaki yegâne […]

Daha fazla oku
Bedîüzzaman Said Nursi’nin Tasavvuf Anlayışı

Yazar: Vasfı ARSLAN * Bedîüzzaman’ın Tasavvuf Anlayışı a. Tasavvuf ve Tarikatlara Bakışı Bedîüzzaman Said Nursî XX. yüzyılda yetişen önemli ilim ve fikir adamlarından birisidir. Tefsir, Hadis, Kelam gibi temel islamî ilimlerin yanı sıra dil, felsefe ve tasavvuf gibi birçok ilim dalında kendisini yetiştirmiştir.[1] Yetiştiği çevrede birçok mutasavvıfın bulunması sosyal ve kültürel açıdan onun tasavvufla olan ilişkisine olumlu […]

Daha fazla oku
Şaban Teoman Durali Hoca ile Mülakat

Ebubekir Sifil: Sizin de malumunuz olduğu üzere İslam tarihi boyunca felsefe ile İslâmî ilimler arasında en azından genel itibariyle çok uyumlu bir ilişki olmamış. Felsefeden bahseden, İslam tarihine felsefe açısından bakan insanlar İslâmî ilimleri; İslâmî ilimler açısından bakanlar ise genelde felsefeyi ihmal ederek yaklaşmışlar; Tarafgir bir gidişat söz konusu. Fakat biz biliyoruz ki, en azından […]

Daha fazla oku
“Tasavvuf; dînin derûnî ciheti, özü ve kalbî derinliğidir”

RIHLE’nin Tasavvufu dosya konusu yaptığı bu sayıda, konuyla ilgili olarak insanımızın zihnini meşgul eden birtakım meseleleri Osman Nuri Topbaş Hocamıza soralım istedik. Muhterem hocamız bizi kırmadılar, RIHLE okuyucuları için aşağıda okuyacağınız mülakatı lütfettiler. Kendilerine şükranlarımızı sunuyor, sizi muhterem   hocamızın sorularımıza verdiği cevaplarla baş başa bırakıyoruz. Muhterem Hocam; öncelikle tasavvufun tarif ve izahını yapar mısınız. […]

Daha fazla oku
Asr-ı Saadet ve Sahabe Neslini Anlamak

Tasavvufun Rehberi Olarak Sahabe Nesli Asr-ı Saadet’ bütün Müslümanlarca ‘ideal’ asır kabul edilmiştir. Farklı zamanlarda ve mekanlarda Müslümanlar, anlamında ve tanımında görüş birliğine varmamış oldukları bu dönemi öğrenmek ister, yaşadıkları zamanı Asr-ı Saadet’e göre muhasebe eder, sıkıntıya düştükleri dönemleri Asr-ı Saadet’ten uzaklaşmanın cezası sayar, buna mukabil kurtuluşu her zaman Asr-ı Saâdet’e dönmek te bulurlar. Şiî […]

Daha fazla oku