Tahsin Görgün – Medeniyet Meselesi ”Alıntılar”

Descartes diyor ki, düşünüyorum o halde varım o kadar kesin bir bilgidir ki bu konuda kimse beni şüpheye düşüremez. Tanrı bile bu alanda bana müdahale edemez diyor. Bunu dikkate aldığınızda zaman Descartes’ın, Tanrının bile müdahale edemediği bir bilgi alanı, muhkem bir alan, sadece insana ait bir alan kurduğunu ve sonra bu alanı bir usule bağlı […]

Daha fazla oku
Temel Sorular: Nereden Geldik? Nereye Gidiyoruz? Bizden ne bekleniyor?

Parçası bulunduğumuz modern medeniyetin önemli sorunlarından birisi, istiğna fikri etrafında teşekkül eden düzen ve bu düzenin ortaya çıkardığı sorunlardır. Biz bu fikri, Kant’ın eserlerinde dile gelmiş olmakla birlikte, Kant’a ait bir düşünce olmadığını; Kant’ın, zaten yaygın olan bu düşünceyi, sistematik bir şekilde dile getirdiğini ifade etmiştir. Aynı durumda olan başka temel fikirler de bulunmaktadır. Bunları […]

Daha fazla oku
Kelam’ı Yeniden Yükseltmek: Bir Vahiy Medeniyeti Olarak İslam ve Batı Medeniyeti

Prof.Dr.Tahsin Görgün Montesquieu Kanunların Ruhu’nun hemen başında zeki varlıkların mevcut olduğu bir dünyayı “kör bir fatum”un oluşturmuş olamayacağını; bir düzenin, bir kanunun varlığının bütün bunları belirli bir şekilde düzenleyen bir düzenleyicinin varlığına bağlı olduğunu ifade etmektedir. Bu çerçevede toplumsal hayatın esasını teşkil eden kanunların da Tanrı tarafından insana, insan tabiatının bir parçası olarak verildiğini; insanın […]

Daha fazla oku
Klasik Anlama Yöntemleri

Fıkıh ve Tefsir Usûlü, Kur’ân-ı Kerîm’in anlaşılması yönünde Müslümanlar tarafından geliştirilmiş iki temel ilimdir. Bu ilimlerin imkân ve sınırları hakkında konuşmak, öncelikle bunların geliştirildiği dönemden başlayarak, günümüze kadar ne gibi imkânlar sağladıkları; bugün bize ne gibi imkânlar sağladıkları ve bunun sınırlan üzerinde konuşmayı gerektirmektedir. Burada söz konusu edilmesi gereken husus, başka bir ifade ile bu […]

Daha fazla oku
İslâm Dini ve İslâm Kültürü

İslâm’ın tebliği ile birlikte, insanların bir­likte yaşaması ve bunun da ancak yardımlaşma yoluyla olacağı zorunluluğunda herhangi bir değişiklik olmamakla birlikte, bu zorunluluğun muhtevası konu­sunda esaslı bir değişiklik ortaya çıkmıştır. Bu değişiklik, insanlar arasındaki iliş­kiler düzeninde gerçekleşmiştir. Biz, ortaya çıkan değişikliğin bazı hususiyetle­ri konusunda açık seçik bir tasavvur oluşturmadan, İslâm toplumun un nasıl or­taya çıktığı ve […]

Daha fazla oku
Kur’an ve Fıkıh

Kur’ân ile fıkıh arasında bir alakanın bulunduğu genellikle kabul edilmekle birlikte, bu alakanın keyfiyeti ve başlama tarihi konusunda biri müslümanlar diğeri de müsteşrikler tarafından savunulan iki ayrı görüş ortaya çıkmıştır. Müslümanlar genellikle Kur’ânın başından itibaren fıkhın esasını teşkil ettiğini ve üzerinde ittifak edilen Fıkıh Usûlü olarak bilinen Kitap, Sünnet, Ki’yas ve Icmâ’nın, bu sıralamayla hemen […]

Daha fazla oku
Kur’an ve Tarihsellik

Kur’ân’ın nüzulundan itibaren tarihe müdâhil olması, onu tarihin bir par­çası ve dolayısıyle onun da tarihi teşkil eden olaylarla aynı mâhiyetten olduğu gi­bi bir düşünceyi de birlikte getirebilmektedir. Bunun anlamı, tarihte olup biten olaylar gibi onun da mümkün yani ‘tarihsel’ olduğu zannıdır. Ancak bu düşün­cenin Kur’ânın ne olduğu sorusuna verilmiş yanlış bir cevaptan ibaret olduğu, onun […]

Daha fazla oku
Dil,kavrayış ve Davranış

Kur’ân beş vecih üzere indirildi: Helal, haram, muhkem, müteşabih ve emsal; helali yapın, haramdan kaçının, muhkeme ittiba edin, müteşabihe inanın, emsali anlayın (fe’tebiru’l-emsâl).(1) Giriş Yüce Allah’ın kulu ve Resûlü Muhammed (a.s.)’a vahyetmesi, Hz. Peygamber’in buna göre davranışı (beyân ve tebliğ) ve bunun neticesinde bir İslâm toplumunun ortaya çıkışı, belirli bir zaman dilimi içinde gerçekleşmiş tarihî bir […]

Daha fazla oku
İslâm Toplumu ve Kültürü

4. İslâm Toplumu ve kültürü, hareket noktası ve dayanakları itibariyle ‘dil esaslı’ ve iletişime (beyan) dayalı bir toplum ve kültürdür. Bu toplum esas itibariyle, Yüce Allah’ın Hz. Peygamber’e vahyetmesi ve onun bu vahyi tebliğ ile ortaya çıkmış; dolayısı ile varlık nedeni, vahiy olan bir toplum olmuştur. Bu toplum vahyin ihtiva ettiği mükellefiyetleri yerine getirmekle var […]

Daha fazla oku