Hadisler Eleştirilemez mi ?

Bir rivayetin, gerçekten kendisine izafe edildiği şahsa dair doğru bir bilgi içerip içermediği meselesi bugünün meselesi değildir. Dahası sadece İslam toplumunun da meselesi değildir. İnsanlık tarihi boyunca “doğru haber”, insanlığın gündemini hep meşgul etmiştir. Hz. Süleyman’ın, kendisine Sebe melikesi ve halkı hakkında bilgi getiren Hüdhüd kuşunun verdiği habere ilişkin “Doğru mu söylüyorsun yoksa yalan mı […]

Daha fazla oku
Tarihselcilik Tartışmasını Doğru Zemine Çekmek

(Biraz uzun, ama gerekli bir yazı) *** 1.GİRİŞ Bir önceki yazımda “kendi kavramlarımızla düşünmek ve kendi terimlerimizle konuşmak” gerektiğinden söz etmiş, aksinin bizi biz olmaktan çıkaracağını söylemiştim. Buna en iyi örnek olabilecek meselelerden birisi “tarihsellik” tartışmasıdır. Bu yazıda tarihselcilik ile ilgili herhangi bir değerlendirmede bulunmayacağım, yalnızca bu tartışmanın doğru zeminine işaret edeceğim. Konunun muhteva analizini […]

Daha fazla oku
Katolikliği Olmayan Bir Dinde Protestanlık Icad Etmek

İslam’ın on dört asırlık serüvenini pesimist [kötümser] bakış açısıyla okuyan zevatın içine düştüğü temel hata, İslam’ın tarihini, kavramlarını ve kurumlarını, Batılıların kendi tarih, kavram ve kurumlarını okuduğu biçimde okuma hastalığına yakalanmalarıdır. Hani hadiste “onlardan biri keler deliğine girse siz de [bir hikmeti vardır diyerek] gireceksiniz” buyruluyor ya işte tam da bu hastalık. Yanlış analojilere / […]

Daha fazla oku
Önüne Sadece Kur’an’ı Koyarak Konuşmanın Dayanılmaz Cazibesi

Televizyonlarda ve internet ortamında “önüne Kur’an’ı / sadece Kur’an’ı koyarak konuşan”, retoriği güçlü olan, kitleleri etkileyebilecek söylemlerde bulunan bazılarını görüyorum. Heyecanlı, cevval, bağıran, çağıran, hop oturup hop kalkan… Siz de görüyorsunuzdur mutlaka. Bu, “önüne Kur’an’ı / yalnızca Kur’an’ı koyarak konuşmak” aslında şu dört şeyi îma ediyor: 1) Ben, Kur’an’dan başka hiçbir delil kabul etmiyorum, 2) […]

Daha fazla oku
Miraç’ta Namaz Pazarlık Konusu mu Oldu?

Pazarı Pazartesiye bağlayan gece “mirac kandili” olarak idrak edilecek. (Bu konuda inşaallah bir yazı yayınlayacağım). Bu vesile ile miracta beş vakit namazın farz kılınmasına ilişkin zaman zaman kamuoyunda kimilerince dillendirilen bir itirazı ele alacağım. GİRİŞ Önce bir tespitte bulunalım: Gerek miraca ilişkin rivayetler gerekse bu rivayetlerde yer alan beş vakit namazın farz kılınması meselesi mütevatir […]

Daha fazla oku
Farz’ın Farziyetini,Haramın Hürmetini İnkar Meselesi

FARZIN FARZİYETİNİ, HARAMIN HÜRMETİNİ [HARAMLIĞINI] İNKÂR NE ZAMAN KÜFÜR OLUR? Usulün hüküm bahisleri okunurken farz ve vacip arasında bir de haram ile tahrimen mekruh arasında şöyle bir ayrım yapılır: “Farzın farziyetini, haramın hürmetini inkâr kişiyi dinden çıkarır. Ama vâcibin vücûbunu, mekruhun kerâhetini inkâr kişiyi dinden çıkarmaz. Çünkü farz ve haram; sübut ve delaleti kat’î delillerle […]

Daha fazla oku
Hakikat Nerede ?

İmam Şâfiî günümüze gelen ilk usul eseri olma özelliğini taşıyan er-Risâle adlı eserinde Arap dili ve sünnet ile ilgili –önemi halâ yeterince kavranmamış olan- iki önemli tespitte bulunur: a) Arap dili, her bir Arap tarafından bütünüyle bilinmese de bir bütün olarak Araplar tarafından bilinmektedir. b) Sünnet, her bir âlim tarafından bütünüyle bilinmese de âlimlerin bütünü […]

Daha fazla oku
İslam Akıl Dinidir !

Tarihin en muamma kelimelerinden biri hiç tartışmasız “akıl” kelimesidir. Sadece tarihin mi? Şimdilerin de en albenili kelimesi!. Bir ifadeye “akıl” kelimesi eklendi mi onun fiyakası farklı oluyor: “Akıllı adam”, “akıllıca bir davranış”, “aklıma yatmadı”, “aklım kesmedi”, “akıl var mantık var”… Böylece uzayıp giden cümleler. İş din sahasına geldiğinde de “akıl” kelimesi cümleleri süslemeye devam ediyor: […]

Daha fazla oku
Kur’an’ın Anlamını Çarpıtmanın İki Yolu

Kur’an, ilahî vahyin anlamını çarpıtan üç gruptan söz eder: a) Ehl-i kitab: Kur’an, ehl-i kitabı “sözü, bağlamından saptırdıkları / çarpıttıkları” gerekçesiyle eleştirir. b) Bedevîler: Kur’an bedevîlerin Allah’ın indirdiğinin hududlarını bilmeme konusunda herkesten daha önde geldiklerini belirtir. c) Kalplerinde eğrilik olanlar: Kalplerinde eğrilik olanların, müteşabih âyetleri kendi arzularına göre yorumlamanın peşine düştüğünü söyler. Her üç grubun […]

Daha fazla oku
Kur’an’ı Anlamak Çok Kolay Mı ?

  Kur’an, defaatle kendisinin “mübîn” bir kitap olduğunu ifade eder. Bu, haddi zatında Kur’an’ın “apaçık” olduğunu ifade ettiği gibi “açıklayıcı” olduğunu da ifade eder. Peki bu ne anlama gelir? Günümüzde özellikle kimi çevrelerce “Kur’an’ın mübîn / apaçık bir kitap olduğu” dolayısıyla okuma-yazma bilen ve aklı çalışan herkesin Kur’an’ı (mealinden de olsa) okuyarak rahatça anlayabileceğini ifade […]

Daha fazla oku