Modernleşme ve Sekülerleşme Sürecinde Dini Hayat

  Dinin birey ve toplum hayatına getirdiği meşruiyet ölçütleri,aynı zamanda ona sosyal bir karakter de kazandırmaktadır.Böylelikle din gündelik hayatta yaşananlarla birebir ilişki içine girerken, coğrafî, ekonomik ve kültürel faktörler de dinin etkileşim alanına dahil olmaktadır. Dolayısıyla gündelik hayatta meydana gelen değişimler, dinin geleneksel-dinî davranış biçimlerini etkilemekte ve değiştirmektedir. Hayatın de­vamlı bir etkileşim ve değişim içinde […]

Daha fazla oku
Dünyevileşme-Protestanlaşma Sürecinde Dini Hayat

Sekülerleşme değişik toplumlarda farklı tarihsel deneyimler olarak izlenebilmektedir. Bir yönüyle modernleşme kuramı­nın temel kavramsal araçlarından biri olurken, öbür yandan modernizmin ilerleme projesinde kaçınılmaz bir süreç ola­rak kabul edilmektedir. En genel hatlarıyla modernleşme, önce 15-16. yüzyıldan başlayarak Orta ve Batı Avrupa toplumlarında modernliği ortaya çıkaran, daha sonra da Batı dı­şı toplumlarda Batı dünyasında ortaya çıkan yapıların […]

Daha fazla oku
Kemal Sayar – Başı Sınuklar İçin Kılavuz ”Notlar” -2

Narsist birey özsaygı arıyor ama onu yanlış yerde arıyor: Başkalarının alkışlarında, her gün yenilediği görüntüsünde, servet makam ve mansıpta, dış dünyanın ışıltısında. Sosyal medya çağında, sahici içe yönelimli benliğin yerini ancak görünüp alkışlandığında kendisini canlı hisseden ”performans benliği” alıyor. Oysa anlam, bağ kurma yeteneğimizle devşirdiğimiz bir şeydir ve narsist ne kendisiyle ne de başkalarıyla sahici […]

Daha fazla oku
Dr.Haccac Ali – Seküler Aklın Haritası ”Notlar”

Bauman’a göre insanların hor görülmesi, Tocqueville, Diderot, D’A-lembert ve Voltaire’in yazılarında tekrar eden bir motiftir. Bauman ironik bir tonda, bencil bir hayvan olarak insan imgesinin ”cahil, zihinsel olarak yeteneksiz kitleleri küçümsemek için hiçbir fırsatı kaçınmayan Fransız Aydınlanma düşünürleri için önemli bir aksiyom olduğunu” ileri sürer.(1)Bu Aydınlanma algısı, ışık metaforunu yapısökümüne uğratır ve ”aydınlatılmamış dünyada hata, […]

Daha fazla oku
Nakib El-Attas:’İslam Metafiziğine Prolegomena’ Alıntılar

İslâm, bir kültür formu değildir. Islâm’ın gerçeklik ve doğruluk tasavvurunu yansıtan düşünce sistemi ve ondan elde edilen değer sistemi, yalnızca bilim tarafından desteklenen kültürel ve felsefî unsurlardan oluşturulmamıştır; bilakis onun temel kaynağı, dinin tasdik ettiği aklın ve keşf yoluyla ulaşılan ilkelerin kabul ettiği Vahiydir. Islâm kendisini, başlangıcından itibaren mükemmel oluşu sebebiyle gelişim sürecinde işgal ettiği […]

Daha fazla oku
Özgürlük ve Mutluluk Anlayışımız

Özgürlük adı verilen eylem, şart koşma anlamında hür olma değil, davranışı ifade eden tercihte bulunma (ihtiyâr) anlamına gelir. Ihtiyar anlamına gelen fiil, pek çok alternatif arasından değil, sadece iyi ya da kötü şeklinde iki alternatif arasından birisini seçmektir. Çünkü ihtiyâr, hâre (hâyere) ile aynı kökten türeyen ve iyi anlamına gelen hayr ile ilişkilidir. Ihtiyâr manasındaki […]

Daha fazla oku
Eğlence Kültürünün İslam Toplumunu Dönüştürmesi

Yazar: Prof. Dr. Mustafa TEKİN İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İnsanoğlu çok boyutlu bir varlıktır. Gündelik hayatında birçok faliyet alanlarına değer. Böylece hem tek boyutluluktan kurtulur, hem de insan olmanın gereklerini göstermiş olur. Öte yandan çok boyutluluk, “Tevhid’in yansıması kesrettedir.” yargısının insan üzerindeki en önemli yansımasıdır. İnsanoğlu bütünlüklü bir varlık, onun farklı boyutları da o bütünlüğü […]

Daha fazla oku
Batıda Medeniyet Kavramı

Batı’ya nisbetle deskriptif bir anlama sahip olan medeniyet, XIX. asırda mutlak olarak kullanıldığında artık normatif bir anlam ifade eder olmuştu.Tasvirî anlamda medeniyetin algılaması, tabiatıyla normatif anlamda medeniyet tasavvuru tarafından belirlenecekti. Geleneksel dünyada kimlikler, “Müslüman/kâfir” gibi katı bir inanç ayırımına dayanıyor, Doğu da Batı da islâm ve Hıristiyanlık gibi evrensel dinlerini karşı tarafa dayatmaya çalışıyordu. islâm […]

Daha fazla oku
Ideoloji ve Ütopya

Batı’da modernleşmenin yol açtığı meşrûiyetin kaybı, akliyet sayesinde telafi edilmeye çalışılmıştır.Meşrûiyet krizinin temelinde, beşerî eylemlerin anlam kaynağı bilgi/yasadaki değişim yatıyordu. Vahiy ile gelen din ve yasanın zamanla yozlaşması sonucu bireyler eylemlerini anlamlandıramaz hale gelmekte, bu durumda beşerî pratiği meşrûlaştırmanın yerini aklîleştirme amacı almaktadır. Ancak akıl, genel bir kaynaktır. Din, nakil veya vahiy adını alan genel […]

Daha fazla oku
Modernlik

Gelenek, zıddı modernlik ile daha iyi anlaşılacaktır. Gelenek/modernlik kavram çifti en basit eski/yeni olarak alınabilir. Ancak yakından bakıldığında eski/yeni kavram çiftinin karşı kutuplardan çok aslında bir elmanın iki yüzünü andırdığı görülecektir. Geleneksel olarak yenilikten kasıt, nicel bir yeniliktir, “eskinin yenisi” gibi. Oysa yepyeni (novel) anlamında modern kavramı, nitel bir yeniliği anlatır. Arapça ve Osmanlıcada birincisi cedîd […]

Daha fazla oku