"Rûhum, bir kalıbın esîri olmadan evvel, elimi bir el tuttu ve bana güneşleri, seyyâreleri, semâvâtın acâibini gezdirip seyrettirdi. Nihâyet…
Ben seni aramak için, senden başlayan, sende nihayetlenen bir yola girdim; girdiğim yol, insan ayağı ile fetholacak bir ülke değil..…
” Biz insanlar, her şeyi bildiğimizi zan ve iddiâ ettigimiz için hiçbir şey bilemiyorduk. Amcamın mensup olduğu aydınlar sınıfı: İki…
Bâzen üşenip de yazmak istemediğim zamanlar, avucuma noktalar koyarım. İnkişâf etmemiş" tohumlar gibi, elimin harâretiyle, o küçücük zeminde, filizlenip boy…
Ah bu köşkler... bu yıpranmış eski zaman harâbeleri Çamlıca'da ne de çoktur. Bize çiçekten dilleri, rüzgârdan feryadları, güneşten tufanları, rengi,…
Burhan Bozgeyik: Husûsiyetleri ve zaman içerisinde kazandıkları yapı itibariyle Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi ailesinin değerlendirmesini yapar mısınız? Sâmiha Ayverdi Hanımefendi: Osmanlı…
Saf olduğu kadar,hayırhah,dürüst ve hayatı ibadet ve iyi işlere koşmakla geçen bir kimse vardı. Batıda olsa, düşünmeden gün be gün…
Osmanlı istilâ ve fütûhâtını sevk ve idâre eden tevhit rûhu, dededen babaya, babadan oğula, askere, serdara, halktan idâreciye, vezirinden pâdişâha…
Türk, aklının ve gönlünün takılıp kaldığı ülkelerin hasretini çekerken nasıl olur da onları unutabilir? İşte gene İstanbul’un yanı başındaki Belgrat…
1878’de cereyan eden Türk-Rus Muharebesinde memleketin her bir köşesinden Silistre’ye de bir grup gönüllü gelmişti. Kumandan paşa, bu gönüllülere hoş-âmedî…