Postmodern Dönemde Medya

Postmodern toplum, farklı niteliklerle öne çıksa da tüketim olgusunun odakta olduğu bir toplum olarak tanımlanabilir. Küre­selleşmenin doruk noktasına ulaştığı ve yerelliğin de buna bağlı ola­rak Ön plana çıkağı bu dönemin düşünsel olarak ayırt edici özelliği, modernitenin ve tabiî olarak araçsal aklın ve Aydınlanmanın dört bir yandan eleştiriye tabi tutulması ve kültür endüstrine mahkûm homojen toplum […]

Daha fazla oku
Rasyonalizm ve Hakikat

‘İnsanlar, Kilise’nin bilimi zincirlediğini söylerler; kesin olan bir şey var ki o da modern dünyanın onu azad ettiği ve bunun neticesinde de kontrolden çıkarak tabiatı ve dolayısıyla insanlığı ortadan kaldıracak noktaya gelip dayanmış olmasıdır.” Frithjof Schuon(1) Rasyonalizm zihinsel olmayan gerçekliğe ya da aşkın bir hakikat fikrine yabancıdır. Bu anlamda rasyonalizmde aşkın hakikate dair bilgi kabul […]

Daha fazla oku
Postmodernizmi Tanımlamak

‘Smart’ın dikkat çektiği gibi postmodernizm son derece “tar­tışmalı bir terimdir, kuramsal ve siyasi destekçileriyle beraber farklı entellektüel disiplinlerde çok yüklü tepkiler yaratmak­tadır” (1993a: 11). Bu görüş, postmodernizmi şöyle tanımlayan Hebdige tarafından da desteklenir: “Çatışan yönelimlerin, tanımların, etkilerin, toplumsal ve entellektüel eğilimlerin ve kuvvetlerin yöndeştiği ve çarpıştığı … bir uzam, bir ‘durum/ bir ‘çıkmaz/ bir aporia; […]

Daha fazla oku
Postmodernizm

Acaba yaşadığımız hayat; 1970lerden bu yana postmodern bir dönemde, postmodern bir kültür içinde yaşa­dığımızı söylediğimizde, bu söylediklerimizi anlamlı kılacak kadar değişikliğe uğradı mı? Bu soruyu, hayat de­diğimiz pratiğe klasik ölçülerle baktığımızda, çok anlam­lı değişikliklere uğramadığını söyleyerek cevaplamamız mümkün. Ancak postmodern olarak nitelendirilen bu yeni sürecin ve yaygınlaştırdığı kültürün önemli özelli­ği de, unutmamak gerekir ki form […]

Daha fazla oku
Çoğulculuk

  Çoğulculuk, Batı düşünce tarihinde ilk defa Aydınlan­mayla beraber dile getirilen bir kavram olmuştur. Kilise­nin monist yorum ve evrensel temsil anlayışına karşılık, Aydınlanma tahayyülünün farklı yorumlara olduğu ka­dar farklı siyasal temsillere ve hayat pratiklerine imkân veren bir çoğulculuğa kapı açması şüphe yok ki, kolay olmamıştır. Tek yorum, tek hakikat ve tek hayat anlayı­şından farklı ve […]

Daha fazla oku
21.Asrın Müslümanlara Vaadi

“Dünyada hüküm sürmekte olan “sistem” Rönesans’la be­raber niteliksel bir değişimden geçti. Batı dünyası hâkim sistemin yerine yeryüzü “ahalisini” farklı değerler ekse­ninde yeniden örgütleyerek kontrolü daha kolay, kendine göre istikrarlı ve merkezinde kendinin olduğu yeni bir dünya sistemi kurdu. Buna ilave olarak, meşruiyetini sü­rekli değişimden alan yine kendi ideallerini içeriklendirdiği yeni bir hayat düzenini de, bu […]

Daha fazla oku
Postmodernin mi var, derdin var !..

  Hasan Boynukara Rivayete göre, padişahın biri sarayına bir hahamı çağırmış ve tavlada bağlı olan atı gösterip “bu nedir haham efendi?” diye sormuş, haham da “at’ demiş. “Vurun buna seksen değnek” demiş. Papazı çağırmış. Papaz hahama ne olup bittiğini sormuş o da başına geleni anlatmış. Papaz tedbirli. Padişah “bu nedir papaz efendi” diye sormuş, papaz […]

Daha fazla oku
Modern Düşünme Tarzı

Modern düşünme tarzının temel ırasından birinin,belki de birincisinin dine karşı (din karşıtı) bir argümanlar zemininin oluşturulma çabasında yoğunlaştığını ileri sürebiliriz. Olaya Batı Avrupa’nın özel koşulları içinde baktığımızda ve oranın kurumlan açısından bir açıklama getirmeye teşebbüs ettiğimizde, şimdi kullandığımız “din” kelimesini “kilise” ile ikame etmemiz mümkün ve yerindedir. Aslında, bu bağlamda (Avrupa bağlamında) din kelimesi ile kilise kelimesinin müteradif […]

Daha fazla oku
Tarihi Kırılma,Varoluş ve Hakikat Arayışı ve Medeniyetin Hayatiyeti

İnsanlık, insanlık tarihinin daha önceki dönemlerinde yaşanmayan yepyeni ve esaslı sorunlarla karşı karşıyadır. Bu sorunlar, sadece niceliksel boyutları olan arızî, değişken ve geçici sorunlar değil, bilakis, niteliksel boyutları olan aslî, kalıcı ve köklü sorunlardır. Burada İslâmî terminolojiyle “mürûr-u zaman” olarak adlandırılan, tarihin akıp gitmesiyle, değişmesiyle vukû bulan arızî değişimlerin yaşanmasından sözetmiyoruz. Çok daha hayatî bir fenomenin […]

Daha fazla oku
Değişen paradigmalar ve Risale-i Nur

Metin Karabaşoğlu 07.02.2011 İman-küfür mücadelesinde yeni bir dönemecin içindeyiz. Küfür ile iman arasındaki mücadele yeni bir aşamaya giriyor ve yeni bir çehre kazanıyor. Bu dönüşümü doğru okumak ve bu okuma dâhilinde doğru bir mücahede sergilemek, ehl-i dinin boynuna borçtur. Bu süreci doğru okumayıp “kurdu gövdenin içine alarak” içselleştirmek de büyük vebaldir. Bediüzzaman Said Nursî, Risale-i […]

Daha fazla oku