Yerli Sosyolojiye Bir Katkı Denemesi:Vasat Sosyolojisi

  … Vasat Yaklaşımı Nedir? Vasat yaklaşımı gerçekliğin tüm boyutlarıyla kavranamayacağı varsayımından hareket eder ve bir analiz çerçe­vesi sunmaya çalışır. Gerçeklik, başka bir ifadeyle olgular, birçok boyuta sahiptir. Herhangi bir olgu, saf iyi veya saf kötü bir konumda değildir. En az bir olumlu bir de olum­suz olmak üzere asgari düzeyde iki boyuta sahiptir. Türk atasözlerinden […]

Daha fazla oku
Özne ve Hakikat Bağlamında Modern ve Postmodern Epistemolojinin Eleştirisi Vasat’ı Yakalama Üzerine Bir Deneme

  Bilgi insanlık tarihi kadar eski bir olgudur. İnsanın yaşamını devam ettirebilmesi elindeki bilgilere bağlıdır. İnsanlık tarihi süreç içerisinde birbirinden farklı bilgi türleri ortaya çıkarmıştır. Dönemin ruhuna uygun olarak bazı bilgi türleri diğer bilgilerden daha prestijli olarak kabul edilmiştir. Bugün genel olarak bilgi türleri 6 başlık altında ele alınmaktadır. Bunlar bilimsel bilgi, sanatsal bilgi, dinî […]

Daha fazla oku
Yaşadığımız Kimlik Değil, Kişilik Krizidir

Müslüman için kimlik yaşanan şartlara bağlı/bağımlı olmayan bir aidiyeti ifade eder. Bu tanım modernist anlayışın aidiyeti bir ulusa ya da ulusla özdeşleştirilmiş bir toprağa bağlı kılan kimlik tanımın­dan mahiyet olarak farklıdır. Bu nedenle İslâmî kimlik yerel ve kü­resellik gibi günümüze hâkim zihniyetin dualist ayrımlamasından farklı özelliği ile bildik kimlik kategorilerini aşar; insanın sadece bu dünyayla […]

Daha fazla oku
Derrida ve ”Ayırım=Erteleme”Kavramı

J.Derrida Batı’da egemen olan akıl yürütme şekline, yapı­salcılığın temel bakış açısını oluşturan ikili karşıtlıklarla dü­şünme biçimini (uygar/barbar; doğum/ölüm; yer/gök; siyah/ beyaz vb.) eleştirir. Derrida’nın dil anlayışı, Sausure’den ayrı­larak göstergeye getirdiği yeni tanım bilinirse, postmodern ta­vır daha iyi anlaşılacaktır. Geleneksel kültürlerde varlıkların ismini insana Tanrı öğ­retmiştir, varlıkları Tanrı adlandırmıştır: Âdem’e isimleri Al­lah öğretmiştir. Yani önce kavram, […]

Daha fazla oku
Popüler Kültürden Kitle Kültürüne: Gündelik Yaşam ve Yaygın Endişe

Güncel ÖNKAL” Bilinç-oluşturan kültür, kapitalizm güdümünde bilinci-o- luşturulan kültüre dönüşmüştür. Tepeden tırnağa tüm top­lumsal örgütlenme modellerinde çeşitlendirilen tüketim he­deflerinin çelişkileri arasında sıkışmış birey-kültür-toplum üçgenindeki gerilim gündelik yaşamda kendisini hissettirir. Bu nedenle gündelik hayatın sosyolojisinde gündelik kültüre yönelik çalışmalar bir yanıyla çok kolay gözlemlenebilir ola­nı, sıradanlığı, yaygın tekrarlanabilir ve basit olanı, herkesçe aşina olanı ifade edecek […]

Daha fazla oku
Görmenin, Göstermenin ve Gözetlemenin Halleri

Göz referanslı modern dünya, görme istencinin dışında öncelikle gözetleme ve denetlemenin hüküm sürdüğü bir evreni işaret etmektedir. Temaşa etme anlamındaki gözün yerini alan gözetim, gizlilik ve güvenlik gibi kavramları yanma alarak modern kenti ve bireyi kontrol etmenin adı olmuştur. Foucault’un Bentham’dan mülhem panoptikon kavramı, modern dünyanın gözetleme tarzına yeni bir yorumdur. Fouca- ult özellikle, total […]

Daha fazla oku
”Tanrı’nın Ölümü”nün Politik Sonuçları Üzerine Bir Değerlendirme

Derda Küçükalp* *Prof.Dr.,Uludağ Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ÖZ Tanrı’nın olmadığı bir dünya, insan ile diğer varlıklar arasında bir mahiyet farkının olduğunu iddia edemeyeceğimiz bir dünyadır. Tanrı’nın yokluğunun kaçınılmaz neticesi natüralizmdir. Natüralizmin siyaset felsefesindeki ilk yansıması kuvvet politikası, diğeri ise faydacılıktır. Tanrı’nın yokluğunda hümanizm yeni anlam sistemi, yeni din olarak ortaya çıkmıştır. Hümanizm hem […]

Daha fazla oku
Gösteri Toplumu ya da Dijital Çağda Mahremiyet

  İnternet insan uygarlığı için bir tehdittir. Julian Assange Postmodern toplum dijital teknolojinin egemen olduğu bir toplumdur ve başka birçok isimle de adlandırılabilir. Şeffaf toplum, gösteri toplumu, akışkan toplum bunlardan sadece birkaç tanesidir. Temel özelliği dijital teknolojiler sayesinde her şeyin görünürlülüğünün daha da kolaylaşması ve insan­ların da bu yeni duruma uyumlu bir zihin düzeyinde buluna­rak […]

Daha fazla oku
Kenan Çağan – Postmodernizm ve Mahremiyetin Dönüşümü ”Alıntılar”

Modernitenin tanımlayıcı iki önemli özelliğini rasyonalite ve sekülerleşme olarak tespit etmek mümkün. Her ikisinin de köklerini, Rönesans’ın keşfi ve mirası olan insan ve nesnel gerçeklik anlayışında bulabiliriz. Zira ikisi de modern toplumun inşası sürecinde yerlerini daha muhkem kıldılar. Aklın aydınlatıcı rehberliğinde metafiziğin bütün tahakkümcü yüklerinden kurtularak özgürleşmeyi umut eden insan, yine aklın rehberliğinde nesnel gerçekliği […]

Daha fazla oku
Abdurrahman Arslan – Dünyaya Müslümanca Bakmak ”Alıntılar”

Modernist insan rasyonel insandır.Yani kendini akla göre tanımladığından dolayı rasyoneldir.Aslında sorun Batı açısından Batıda kalsaydı, belki çok büyük bir problem olmazdı, kendi problemiydi. Fakat Batılı insan, bu insan modelini, mükemmel bir insan modeli olarak bütün insanlığa yaymaya çalıştı ve bunu evrenselleştirdi. Dolayısıyla da insandan anladığı; kendi insan tanımı kavramı içinde bir insandı. Bunun dışında kalan […]

Daha fazla oku