İnsanın zaafında büyük bir kuvvet var

Bismillahirrahmanirrahim   DÖRDÜNCÜ NÜKTE   İnsan, şu kâinat içinde pek nazik ve nazenin bir çocuğa benzer: Zaafında büyük bir kuvvet ve aczinde büyük bir kudret vardır. Çünkü, o zaafın kuvvetiyle ve aczin kudretiyledir ki, şu mevcudat ona musahhar olmuş. Eğer insan zaafını anlayıp, kàlen, halen, tavren dua etse ve aczini bilip istimdad eylese, o teshirin […]

Daha fazla oku
Şeytan, insana kusurunu itiraf ettirmez

Bismillahirrahmanirrahim Şeytanın mühim bir desisesi, insana kusurunu itiraf ettirmemektir, tâ ki istiğfar ve istiâze yolunu kapasın. Hem nefs-i insaniyenin enâniyetini tahrik edip, tâ ki nefis kendini avukat gibi müdafaa etsin, adeta taksirattan takdis etsin. Evet, şeytanı dinleyen bir nefis, kusurunu görmek istemez. Görse de, yüz tevil ile tevil ettirir. (1) وَعَيْنُ الرِّضَا عَنْ كُلِّ عَيْبٍ […]

Daha fazla oku
Gafil nefis, ahireti dünyanın bitişiğinde zannediyor

Bismillahirrahmanirrahim İ’lem eyyühe’l-aziz! Gafil nefis, âhireti dünyanın bitişiğinde ve dünya ile bağlı bir menzil zannediyor. Bu itibarla nefsin elinde iki silâh vardır. Dünyanın zeval ve fenasının eleminden kurtulmak için âhireti düşünmekle ümitvar olur. Âhiret için lâzım olan a’mâl külfetine gelince, gaflet veya tegafül ile ondan da kendisini kurtarır. Ölmüş olanların hayatta olmadıklarını düşünmüyor. Ancak, sefere […]

Daha fazla oku
Daimî bir Zâtın zikrine devam eyle ki, devam bulasın

İ’lem eyyühe’l-aziz! Nefs-i nâtıkanın en yüksek matlubu devam ve bekadır. Hattâ vehmî bir devam ile kendisini aldatmazsa hiçbir lezzet alamaz. Öyleyse, ey devamı isteyen nefis! Daimî olan bir Zâtın zikrine devam eyle ki, devam bulasın. Ondan nur al ki sönmeyesin. Onun cevherine sadef ve zarf ol ki kıymetli olasın. Onun nesim-i zikrine beden ol ki, […]

Daha fazla oku
Bütün nefsler ölümü tadacaktır

İnsan ancak kendinden gafil,olduğunda ”zaman”  hakikatini unutuyor. Onun da bir yaratık olduğunu, onun da vadesinin dolacağını unutuyor.. Gecenin karanlığı sizi sarıpta gözleriniz uykuyla kapandığında zamanın geçişini fark ediyor musunuz ? Eğer belirli vakitlerle ilginiz yoksa, zamanın hiç yürümediğini zannedebilirsiniz. Ama o, sizin gafletinizin dışında, siz onun farkında olsanızda, olmasanız da kendi vadesini doldurmak üzere, fakat […]

Daha fazla oku
Cehaletin Kötülüğü ve İlmin İyiliği

“Ey Nefs, seni bu gördüğüm yollara sevk eden şey bi­rinci derecede ‘Cehl’ ve ikinci derecede ‘Şehvet’dir. Âdem -Allah’ın selamı üzerine olsun- devrinden beri dünya yüzünde her ne fitne ve fesad olmuş ise ekserisi Cehl yüzünden olmuştur. Cehl bertaraf olsa Şehvet seni pek de fenalığa sevk edemez. Îlahî mahlukât içinde Cehl’den alçak ve bundan rezil bir […]

Daha fazla oku
Şeytan’ın Halleri

İkinci sultan şeytandır. Nefis ise şeytanın vekilidir. Komutanları ise kibir, hased, buhl (cimrilik) açgözlülük, öfke, kahkaha ve maskaralıktır. Sözü geçen bu yedi fiil muhafızlardır. Bundan dolayı kalbin sağ tarafında yedi kale vardır. Her kalede bir muhafız görevlendirilmiştir. Her bir muhafızın yüz bin komutanı vardır. Şimdi, hased ve buhul, dünyayı terk etmekle; bunların tamamı sabr etmekle […]

Daha fazla oku
Adalet Hakkında

Adil olmak yasaklardan şiddetle kaçınmak demektir. “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol” (Hûd Sûresi, 112) âyeti adaletin zirvesi olarak kabul edilmiştir. Adil insan gidişatı düzgün, kendisinden hoşnut olunmuş kimse demektir. Adl, “doğru hüküm vermek” ve “her şeye hakkını vermektir”. Bir şey, başka bir şeye denk olduğunda onun dengidir denilir. Adl, “bir şeyin değeri ve karşılığı” anlamında da […]

Daha fazla oku
Mü’minin Kalbinde Parlayan İlk Yıldız

Mü’minin kalbinde parlayan ilk yıldız “hüküm yıldızı”dır; sonra “ilim ayı”, sonra “ma’rifet güneşi” gelir. Mü’min, hüküm yıldızının ışığıyla dünyâya bakar. İlim ayının ışığıyla âhirete bakar. Ma’rifet güneşinin ışığıyla Mevlâ’sına bakar.. Nefsi mutmainne bir yıldızdır. Kalb-i selîm bir aydır, saf/tertemiz sır, bir güneştir. Nefsin makâmı kapıdadır. Kalbin makâmı huzurdadır. Sırrın makâmı ise özel odada, Cenâb-ı Hakk’ın […]

Daha fazla oku
Haris el Muhasibi – Ahlak ve Arınma

Bil ki, mü’minin sadâkati her hâlde denenmektedir. Nefsi belâlarla incelenmektedir. (Onun) üzerinde Allah’ın murakıbı (denetleyicisi) vardır. O hâlde,Hakk’a götüren yolda sâbit ol; çünkü sen, yardımı murâd edilensin. Talebinde sâdık ol ki basiret ilminin vârisi olasın. (O  zaman) sana marifet pınarları açılır.Allah’ın hâlis tevfîki ile senin için seçtiği ilmi kendine ayır. Muhakkak çalışan öne geçecektir. Haşyet, […]

Daha fazla oku