Bir Evi Yuva Yapan Nedir?

“Bir ev duvar ve kirişlerden oluşur, bir yuva sevgi ve rüyalardan.” Ralph Waldo Emerson Kısa bir zaman öncesine kadar insanlar doğdukları şehirde yaşar ve ölürlerdi. Modern zaman insanı, evini kolay terk ede­biliyor. Bellek uçucu ve uçan. Kök salmıyor, derinlere inmiyor. Bireylerdeki “mekânsal” ev algısı, “geçici” ev algısına dönü­şüyor. Mekânın değersizleşmesi, meskûn olmanın toplumsal ilişkilerinden bizi […]

Daha fazla oku
Wael B. Hallaq – Modernitenin Reformu -Alıntılar-

(Abdurrahman Taha’nın Felsefesinde Ahlak ve Yeni İnsan) Öz-yasama da özerklik için zorunlu ya da yeterli bir şart değildir, çünkü vatandaşları kendilerinin hiç arzulamadığı yasaları benimsemeye mecbur bırakan özel şartlar, mümkün durumlar ve dış baskılar olabilir, ki bu sıklıkla söz konusudur. Bunlar vatandaşların bu yasama eylemleriyle özerkliklerini artırdıklarını hissetmeyebildikleri durumlardır. Bilakis böylesi yasalar vatandaşların uzun uğraşlar […]

Daha fazla oku
Erol Göka – Yalnızlık ve Umut ”Alıntılar”

Diğer canlılardan bir farkımız da fanilik bilincimiz. Sadece kendi varoluşumuzun, hayatımızın biricikliğinin farkında değiliz öleceğimizi, fani olduğumuzu da biliyoruz. O yüzden bakmayın şimdi bize “ölümü unut ve anı yaşa” diyenlere “ölümü hatırla ve anda yaşa!” demek en doğrusu. Ölümü, faniliğini hatırladıkça yaşadığı her zaman zerresinin, anın kıymetini daha iyi bilir, daha sorumluca davranır insan. Bakmayın […]

Daha fazla oku
Ruhun Derin Yaraları

Yara almamış bir talih hiçbir darbeye karşı koyamaz. Ama yaşadığı sıkıntılarla sürekli savaşım halinde olan kişinin derisi aldığı yaralarla kabuk bağlar, hiçbir kötülüğe yenilmez; düşse bile dizlerinin üstünde dövüşür. Seneca ‘ Derin yaraları var ruhun, âdeta bir Kutupyıldızı gibi, onlara bakarak yön tayin ederiz. Nereye gideceksek. 0 izler bize yol gösterir. Yeni bir hayata, berrak […]

Daha fazla oku
Cihana gönül verme

Prof.Dr.Kemal Sayar “Eğer yaşamınızı, doğaya göre şekillendirirseniz asla fakir olmayacaksınız, eğer insanların görüşlerine göre şekillendirirseniz asla varlıklı olmayacaksınız.” Epikür, olmak ve sahip olmak arasındaki gerilimi, bu iki eylemin kaynaklarına işaret ederek konumlandıran ilk düşünürlerden. İlki kökensel ve fıtri bir ihtiyaca, ikincisi ise gölgeler dünyasına, herkes alanına ait ihtiyaçlara verilen cevap tarzı. Ataullah İskenderî “Kendisinden kopması mümkün olmayandan […]

Daha fazla oku
Kemal Sayar – Ruhun Derin Yaraları ”Alıntılar”

Hayatımızı daha geniş bir dairede yaşamak, haberlere gömülüp kalmamak lazım. Bir seferliğine haberi okuduktan veya izledikten sonra ısrarla beş on sefer aynı haberi dinlerseniz, bu artık ikincil travmatizasyon sürecine giriyor. O haberler üzerinden biz örselenmeye başlıyoruz. Çünkü kendimizi çok çaresiz hissediyoruz. O çaresizlik duygusu da insanı tükenmişliğe götüren bir şey. Bol cinayetli, bol komplolu sabah […]

Daha fazla oku
Sadakat

“Kâinat ve felekler, aşk üzere, dostluk üzere halk edilmiştir… Her şey gönülde cereyan ediyor. İnsanları gönül döllüyor” demişti merhum Fethi Gemuhluoğlu. Merhametin olmazsa olmaz bileşenlerinden ikisi ahlak ve sadakat. Aşk olmadan merhamet olmaz. Dikkat etmeden merhamet de edemeyiz. Bir kesinti çağında yaşıyoruz, dikkatimizin kolayca çelinebilir olduğu bir zamanda. Sürekli, düşündüğümüz şeyden bambaşka bir şey düşünmeye […]

Daha fazla oku
Hâl Tesellisi

Sufıler, mutlulukta takılı kalmayı eksiklik saymışlar, mutluluğu yaşamın temel gayesi olarak ele almayı anlamsız bulmuşlardır. Onlara göre mutluluk hallerden ancak bir haldir.O bütün hallerin gelip dayandığı en iyi ve nihai hal değildir. Ondan da geçmek, daha farklı hallere ve makamlara ulaşmak icap eder ki manevi yolculuk devam edebilsin. Günümüzde bütün insanlık mutluluğun peşinden koşmaktayken, Kurân-ı […]

Daha fazla oku
Mecit Ömür Öztürk – Dervişin Teselli Koleksiyonu ”Notlar”

İnsanlar, bu dünyada asıl yurtlarına doğru deniz yolculuğu yaparken bazı ihtiyaçlarını temin etmek üzere bir adaya uğrayan yolcular gibidir. Bu yolculardan bir kısmı ihtiyaçlarını giderip hemen gemiye döner ve en rahat yerlere otururlar; bazıları arazinin güzelliklerine kapılıp oyalanırlar, bu yüzden gemiye geç gelir ve hem uygun yerler bulamazlar hem de adadan topladıkları çiçekler, kıymetli taşlar […]

Daha fazla oku
Özgürlük ve Mutluluk Anlayışımız

Özgürlük adı verilen eylem, şart koşma anlamında hür olma değil, davranışı ifade eden tercihte bulunma (ihtiyâr) anlamına gelir. Ihtiyar anlamına gelen fiil, pek çok alternatif arasından değil, sadece iyi ya da kötü şeklinde iki alternatif arasından birisini seçmektir. Çünkü ihtiyâr, hâre (hâyere) ile aynı kökten türeyen ve iyi anlamına gelen hayr ile ilişkilidir. Ihtiyâr manasındaki […]

Daha fazla oku