Bir Garabetin Mazisi: 5816’nın Tarih-i Tevellüdü

Halk arasında “Atatürk’ü Koruma Kanunu” yahud kanun numarası olan “5816” adlarıyla bilinen “Atatürk Aleyhinde İş­lenen Suçlar Hakkında Kanun”, resmî olarak 25.7.1951 tarihin­de kabul edilerek Adnan Menderes (ö. 1961) başkanlığındaki Demokrat Parti Hükümeti döneminde hayatımıza girmiştir. “Atatürk aleyhinde işlenen suç” ifadesi aslında oldukça müp­hem bir anlam dünyasma olduğu için, birkaç maddeyle ilgili kanunda söz konusu suç […]

Daha fazla oku
Batı’nın Kültürel Parçası Yeni Türkiye: İçselleştirilmiş İnkılâpçı Oryantalizm

  10 Makedonya’nın kesb-i istiklâl etmesi ise‘Osmanlı imparatorluğunun nısfının zayâ‘ı ve bina’en-‘aleyh izmihlâl-i tammı demekdir. . . . Makedonya arada hâ’il olunca Arnavudluk hâliyle elden giderek hududumuz İstanbul kapularına kadar dayanmış olacağından pâyitaht İstanbul’da kalamaz. Pâyitahtımızın Avrupa’dan Asya’ya nakli bizi Avrupa devlederi miyânından bi’l-ihrac ikinci hattâ üçüncü derece bir Asya devleti haline ko[ya]r. Yalnız nüfuz […]

Daha fazla oku
Seçkinlere Bilim, Avama Reforme Edilmiş Din, Dini Yerine Milli

Mustafa Kemal, bilimci görüşleri içselleştirmiş bir birey olarak, bâzen “tüm dinlerin yerin dibine geçmesini arzu ettiğini” dile getirmiştir.[330] Erken Cum­huriyet döneminde yaptığı okumalar da bir kurum olarak dine yönelik genel yargısı ile İslâmiyet üzerine geliştirmiş olduğu düşünceleri tahkim etmiştir. Defterine düştüğü, “[e]fkâr-ı medenîyenin, terakkiyât-ı asriyenin mevâni‘-i diniyye ve ananeviyeye maruz kalmaksızın serien inkişâf ve intişârı” […]

Daha fazla oku
Jön Türklerin Bilimciliği, Bilimcilerin Garbçılığı

  Rus orduları, Osmanlı ateşkes teklifinin kabûlüne karşın İstanbul’a yürüyüşlerini sürdürürken, Sultan II. Abdülhamid, 13 Şubat 1878 günü, Osmanlı Meclis-i Meb‘usanı’n oturumlarını “ahvâl-i hâzı- ra-i fevkalâde” gereği “tâtil” eden bir irade ısdar etmiştir.[1] Olağanüstü koşul­lar çerçevesinde alman geçici erteleme kararı, süreç içerisinde daimî karakter kazanmış, dağıtılan meb‘usan meclisi, otuz yılı aşkın bir süre toplantıya çağı­rılmadığı […]

Daha fazla oku
Türk Modernizminin Sonuçları

1. İslâm’ı Terakkiye Mani Görme Osmanlı toplumunun geri kalması konusunda İslâm dininin olumsuz bir tesirinin olduğunu düşünen ve bunun için Islâm’ın toplum üzerindeki tesirinin kırılmasının gerektiğini düşünen Abdullah Cevdet, bunu gerçekleştirmek için de Islâm’ın Müslümanlar üzerindeki etkisinden yararlanılması gerektiğini şöyle ifâde etmişti: “Uzun tecrübelerimizle biz, Müslüman kafasının Hıristiyan âleminden geldiği takdirde aydınlığa bütün girişleri kapayacağını […]

Daha fazla oku
Atatürk Yobazlığı

YALNIZ YAŞAMAK DININI AŞILAYAN VE BÜTÜN PRENSIPLERINI EKONOMIK TEMELLER ÜZERINE KURAN BIR “DIN” OLARAK DAYATILMIŞTI KEMALIZM. ONDAN BAŞKA SIYASÎ DOKTRINE VE DINE IHTIYAÇ DUYULMADIĞINI DÜŞÜNEN UCUBE KAFALARIN KEMALIZMI ILAHLAŞTIRMA SERÜVENI… Yavuz Bülent Bakiler Aradan 72 yıl geçmesine rağmen hadise bütün özelliğiyle aklımdadır. Sivas’ta Ziya Gökalp ilkokulunun beşinci sınıfındaydım. Bir sabah öğretmenimiz derse girer girmez hepimize […]

Daha fazla oku
Bir Seküler Din Olarak Kemalizmin İnşası

  Türkiye’de bir seküler din inşa etmek Füsun Üstel, bütün rejimler ve ideolojiler gibi Kemalizmin de zora ve ikna/ rızaya dayanan ikili bir yapısı olduğunu, ama Kemalizm özelinde zora da­yanan boyutun fazlasıyla öne çıkarılıp, diğerinin çokça ihmal edildiğini be­lirtirken haklıdır.[1] Eskiden bu vazifeyi ifa eden İslâm’ın giderek denklem­den çıkmaya başladığı noktada, Kemalizmin bir seküler milliyetçilik […]

Daha fazla oku
Rejimin Din Siyaseti

İnanç krizi 19. yüzyılın sonlarında İslâm, entelektüel kesimde cazibesini hızla yitirme­ye başlamıştı. Niyazi Berkes, Abdülhamid dönemi mekteplerinde yetişenler için (ki sonradan Cumhuriyeti kuran kadro olarak karşımıza çıkacaklardır) “Dinden, şeriattan, gelenekten, maneviyattan o denli çok söz edilen bir dö­nemde, karanlık fikir ve inançlara isyan eden bir kuşak yetişiyordu. Bu ku­şağın başlıca özelliği de inançları inkâr ve […]

Daha fazla oku
Siyasal Dinler ve Kemalizm:Karşılıklı Etkileşim

İtalya, Almanya ve Rusya’nın yanı sıra, Birinci Dünya Savaşı’nda korkunç bir trajedi yaşamış ve savaştan büyük bir hayal kırıklığı ile ayrılmış bağımsız bir ülke daha vardır ve bu ülkede de rejim, en az diğerleri kadar radikal bir yeni yol izleyecektir. Üstelik bu ülkede de siyaset, yine en az diğer örneklerde ol­duğu kadar kutsallaşacak, bu ülkenin […]

Daha fazla oku
Bir Savaş Sonrası İdeolojisi Kemalizm

Son yıllara kadar üzerinde konuşulması, yazılması düşünülmesi mümkün olmayan bazı tabu hükmündeki konular yavaş yavaş günlük basın da dahil olmak üzere tartışmaya açıldı. Türkiye’nin siyasî, sosyal,eğitim ve kültür kurumları üzerinde bir noktadan sonra bir Örtünün veya bir zırhın varlığı herkesçe bilinmektedir. Bunun “resmî ideoloji” veya gerçek adlandırmasıyla “atatürkçülük” olduğu da malumdur. Burada Mustafa Kemal’i yargılamak […]

Daha fazla oku