İrfan Olarak Kültür

  Modernleşme ve kapitalistleşme sürecinde küreselleşmeyle ortaya çıkan asimilasyona direnebilmenin çaresinin toplumların kendilerini tanımlayıp ona bakabilmeleri olduğu açıktır. Bu bakışla da Aydınlanmadan beri süregelen Avru-Amerikan kültür tanım­lamasından uzaklaşma, öz değerlerin mecrasında yol alma ve kül­türü toplumların kendi geleneği istikametinde tanımlayabilmeye ihtiyacı vardır. Var olma gayesi, yaşama şuur ve iradesi ile bir ay­rım noktasına müracaat ederek […]

Daha fazla oku
Türkistandan Gelen Kelam Anadolu’yu Mayaladı

‘‘Endülüs yok edildikten sonra Avrupa yeşermiştir. Greko-Latin-Kilise diyarının bekası, Anadolu’nun, Anadolu mayasının yok edilmesine bağlıdır.” Yalçın Koç ile, ‘Anadolu Mayası’ kitabı etrafında yapılan bir söyleşiyi alıntılıyoruz. 24/05/2015 Yalçın Koç, Türkiye’de yaşayan kıymetli isimlerden birisi. ODTÜ Fizik Bölümünden mezun olduktan sonra felsefe alanında uzmanlaşan Koç, Boğaziçi Üniversitesi Felsefe Bölümü başkanlığından emekli olarak kenara çekilmeyi tercih etmiş. […]

Daha fazla oku
Modernlik

Gelenek, zıddı modernlik ile daha iyi anlaşılacaktır. Gelenek/modernlik kavram çifti en basit eski/yeni olarak alınabilir. Ancak yakından bakıldığında eski/yeni kavram çiftinin karşı kutuplardan çok aslında bir elmanın iki yüzünü andırdığı görülecektir. Geleneksel olarak yenilikten kasıt, nicel bir yeniliktir, “eskinin yenisi” gibi. Oysa yepyeni (novel) anlamında modern kavramı, nitel bir yeniliği anlatır. Arapça ve Osmanlıcada birincisi cedîd […]

Daha fazla oku
Bir Medeniyetsizleştirme Girişimi Olarak Modernleştirme

Sosyal bilimciler tarafından genellikle Batı uygarlık alanı dışındaki toplumlardaki değişimi açıklamada kullanılan “modernleşme” kuramı, öncelikle “modern” ve “geleneksel” olarak nitelenen iki toplum tipinin karşılaştırılmasına dayanmaktadır. Modernleşmeyi geleneksel toplumdan modern topluma geçiş olarak tanımlayan Huntington’a göre, burada, modern ideal olarak ortaya konulmuş ve daha sonra modern olmayan her şey geleneksel diye tanımlanmıştır (1973: 289-294). Modernleşme sürecini […]

Daha fazla oku
21.Asrın Müslümanlara Vaadi

“Dünyada hüküm sürmekte olan “sistem” Rönesans’la be­raber niteliksel bir değişimden geçti. Batı dünyası hâkim sistemin yerine yeryüzü “ahalisini” farklı değerler ekse­ninde yeniden örgütleyerek kontrolü daha kolay, kendine göre istikrarlı ve merkezinde kendinin olduğu yeni bir dünya sistemi kurdu. Buna ilave olarak, meşruiyetini sü­rekli değişimden alan yine kendi ideallerini içeriklendirdiği yeni bir hayat düzenini de, bu […]

Daha fazla oku
Tarihi Kırılma,Varoluş ve Hakikat Arayışı ve Medeniyetin Hayatiyeti

İnsanlık, insanlık tarihinin daha önceki dönemlerinde yaşanmayan yepyeni ve esaslı sorunlarla karşı karşıyadır. Bu sorunlar, sadece niceliksel boyutları olan arızî, değişken ve geçici sorunlar değil, bilakis, niteliksel boyutları olan aslî, kalıcı ve köklü sorunlardır. Burada İslâmî terminolojiyle “mürûr-u zaman” olarak adlandırılan, tarihin akıp gitmesiyle, değişmesiyle vukû bulan arızî değişimlerin yaşanmasından sözetmiyoruz. Çok daha hayatî bir fenomenin […]

Daha fazla oku
Dindarın Şüphesi

…Meşrulaştırma veya rasyonalizasyon, hadi daha bildik bir deyimle ifade edelim, minareyi çalarken kılıfını hazırlama, insanın sıklıkla kullandığı bir savunma mekanizması, in­san kendisini mutlak hakikatin bir tecellisi olarak görme­ye başladığında, hangi meşrepte olursa olsun, arzularına kılıf bulur. Madem hakikat onda tecelli etmiştir, yaptığı her şey, söylediği her söz hakikatin pırıltısından ibarettir. Hz. Pey­gamber, insanı ‘havf ve […]

Daha fazla oku
Modernliğin Kadın Figürü Üzerinden İnşası

    Özellikle Kilise Babalarının kadına dair marjinal görüşleri, fıtrata ters tutum ve davranışları, cinsel alandaki yaratılış gerçekliğine aykırı kısıtlamaları ve bundan doğan kültürel yapı, kadını bir başka uca savurarak feminizmin ve kadın haklarının ortaya çıktığı mücadele sürecini tetiklemiş, modernliğin kadın üzerinden okunmasında etkili olmuştur. ‘ Modernliğin, kadın özgürlüğü, kadın giyimi ve kadının top­lumsal hayatta […]

Daha fazla oku
İslâm âlemi önce geçmişini bulmalıdır

Bir Sırp atasözü şöyle der: “Mutlak kesin olan tek şey gelecektir; çünkü geçmiş durmaksızın/sürekli değişir”. Son iki yüzyılın dünyasını en iyi ifade eden belki de en güzel cümle bu olmalıdır. Niçin? Bu sorunun yanıtını yine yakın tarihimize geri giderek belki bulabiliriz. Kurtuluşu bu dünyada arayan Yahudilerin kutsal kitabı Tevrat’ın yorumcuları Kabalacılar ‘belirli bir gayeye göre […]

Daha fazla oku
Modernleşmenin Sonucu

Modernleşme toplum içinde farklılaşmaya yol açarken aynı zamanda daha farklı bir boyut ve şekilde birleşmeye de yol açmaktadır. Farklı insanlar aynı organik toplumun parçaları haline gelmektedir. Modernleşme bireyin aklı ile kendi dışındaki otoritelerden özgürleşmesi iken birden insanın aklı ile içinde olduğu bir genel iradeye teslim olmakta ve denetimi kendi içindeki otorite olan akıl tarafından sağlanmaktadır. […]

Daha fazla oku