Modern Dünyada Hatırlama ve Unutma Üzerine Bir Derkenar

Faruk Karaarslan İçinde yaşadığımız çağı adlandırmaya dair dilimize pelesenk olmuş birçok kavram var. Modern, postmodern, dijital, gerçek ötesi, sanal, uzay bunlardan bazıları. Hangi kavramı kullanırsak kullanalım, bu adlandırma kargaşasının da nedeni olan, çok daha temel bir sorun karşımıza çıkıyor. Bu sorun, içinde yaşadığımız çağa anlam verme ve dolayısıyla tanım yapma sorunudur. Anlamın kaybolmadığı bir yerde […]

Daha fazla oku
Modernizm Yeryüzünü Hiç Olmadığı Kadar Kirletti!

Söyleşi Dâru’l İlim ve İlimevleri Kurucusu Muhammed Yazıcı ile Modernizm, Post-modernizm ve Deizm Üzerine söyleşi gerçekleştirdik.   Son dönemlerde deizmin gençler arasında yaygınlaştığına dair bir takım haberlere rastlamaktayız. Bu vesileyle röportajımıza deizmin etimolojik kökeniyle başlayalım. Sözcük kökü hangi dilde ne anlama geliyor ve kavramsal boyutta ilk kim tarafından kullanılmış?  İşin ansiklopedik kısmını literal bir vaziyette kısaca aktarmak […]

Daha fazla oku
Modern Dünyada Hatırlama ve Unutma Üzerine Bir Derkenar

Faruk Karaarslan İçinde yaşadığımız çağı adlandırmaya dair dilimize pelesenk olmuş birçok kavram var. Modern, postmodern, dijital, gerçek ötesi, sanal, uzay bunlardan bazıları. Hangi kavramı kullanırsak kullanalım, bu adlandırma kargaşasının da nedeni olan, çok daha temel bir sorun karşımıza çıkıyor. Bu sorun, içinde yaşadığımız çağa anlam verme ve dolayısıyla tanım yapma sorunudur. Anlamın kaybolmadığı bir yerde […]

Daha fazla oku
Dünyevileşme-Protestanlaşma Sürecinde Dini Hayat

Sekülerleşme değişik toplumlarda farklı tarihsel deneyimler olarak izlenebilmektedir. Bir yönüyle modernleşme kuramı­nın temel kavramsal araçlarından biri olurken, öbür yandan modernizmin ilerleme projesinde kaçınılmaz bir süreç ola­rak kabul edilmektedir. En genel hatlarıyla modernleşme, önce 15-16. yüzyıldan başlayarak Orta ve Batı Avrupa toplumlarında modernliği ortaya çıkaran, daha sonra da Batı dı­şı toplumlarda Batı dünyasında ortaya çıkan yapıların […]

Daha fazla oku
Kemal Sayar,Sadettin Ökten – Dünyaya Geldim Gitmeye ”Alıntılar”

Sadettin Ökten: O kadar geniş bir mana denizi ki gönül, uçsuz bucaksız. Hayatta her şeyin bir sınırı var, dünyanın bir sınırı var. Bedenimizin, hayatımızın, bilgimizin, duyularımızın bir sınırı var. Gönlümüzün bir sınırı var mı? Sevgimizin, muhabbetimizin, hüznümüzün, şevkimizin bir sınırı var mı? Gönül deyince insanın sonsuzluğa açılması, sonsuzla olan muaşeret, muhasebe ve muarefesinden söz ediyoruz. […]

Daha fazla oku
Ekonomiye Hâkim Olan Değerler

Ahlaki değerlerle gelişen ekonomik sistemin yetersiz olacağını savunan düşünce, tüketim davranışında bencilliği ve çıkarcılığı ön planda tutar. Kapitalist anlayışa sahip olan klasik iktisatçılardan Adam Smith’in teorisine göre “Ahlakla ekonomi birbirinin zıddıdır.” İnsanı motive eden şeyin, kendi menfaati olduğunu düşünen Smith, ahlakın maddi çıkarlara zarar verdiğini ve bu sebeple ekonominin kayba uğradığını iddia eder. Modernizm, iş […]

Daha fazla oku
Gülbeyaz Karakuş – Cumhuriyet’in Politik Teolojisi ”Alıntılar”

-Sekülerizm, bağımsız bir motivasyon aracı olmaktan çıkan dinin yerini almakla birlikte, yeni kurulan/kurulacak düzen, Tanrı’nın ”tasarımına” uygunluğu ölçüsünde meşru sayılacağı için dinden sıyrılamamıştır.48 Modernizmle beraber dile getirilen, dinin sekülerizmle birlikte bireyin kişisel motivasyonuna indirgendiği iddiası,49 hem sekülerizmin din formunda kendisini sunması hem de anlam arayışının herhangi bir -dinî ya da din dışı- “kutsal”da tezahür etmesi […]

Daha fazla oku
Vedat Akıllı – Sözü Yola Koymak

Okumak en soylu eylemidir insanın, okumak fikir sahibi olmanın yoludur. Bilgiye araçtır, zihne ilaçtır, zekâya harçtır okumak. Düşünceye yoldur, karanlıktan çıkabilmek için ışıktır okumak. Huzurdur, sükünettir ve en asil eğlencedir okumak. Okumak hayatı keşif çabasıdır, var olmanın anlamını aramaktır, bilgi ile d/olmaktır’, bilince ulaşabilmektir, hayatın merkezine kitabı koymaktır okumak Bazen kaçıştır, bazen arayış, bazen yangındır, […]

Daha fazla oku
Güç ve Ahlak

Müslümanlar, son iki asırdan beri iki şeyden şikâyet ediyorlar: Güçsüzlükten ve dinden ayrı düşmekten…Osmanlılar Avrupa tarafından hırpalanmaya başlayınca, kendilerine dönüp o güne dek ciddi bir zaafını görmedikleri sistemlerinin eksiklerini aramaya başladılar. 17. yüzyılda başlayan bu arayış, modernleşmenin yolunu açtı. Aslında Cumhuriyet dönemine kadar yapılan hemen her reform genelde Müslümanların, özelde de Osmanlılar’ın güçsüzlüğünü dinden ayrı […]

Daha fazla oku
Abdurrahman Arslan – Dünyaya Müslümanca Bakmak ”Alıntılar”

Modernist insan rasyonel insandır.Yani kendini akla göre tanımladığından dolayı rasyoneldir.Aslında sorun Batı açısından Batıda kalsaydı, belki çok büyük bir problem olmazdı, kendi problemiydi. Fakat Batılı insan, bu insan modelini, mükemmel bir insan modeli olarak bütün insanlığa yaymaya çalıştı ve bunu evrenselleştirdi. Dolayısıyla da insandan anladığı; kendi insan tanımı kavramı içinde bir insandı. Bunun dışında kalan […]

Daha fazla oku