Her ferdin ve toplumun gerçekleştinnek istediği şeyin ne olduğunu araştırsak tek kelime ile mutluluk olduğunu görürüz. Filozofundan avamına, yöneticisinden yönetilenlere kadar mutsuzluk arayan tek bir kimse bulunamaz. Peki bu nasıl gerçekleşecektir? Kafirler mutluluğu kısa vadede düşünerek onu sadece mal-mülk, saltanat, makam elde etmede, nefsani arzu ve isteklerinin fütursuzca yerine getirilmesinde gönnüşlerdir. Fakat bu doğrultudaki inanç […]
Şimdi kısaca Ehl-i sünnet’in inanç esaslarını açıklayalım. Daha sonra inançlarımızı buna göre düzeltip bizi bu çizgi üzerine sabit kılması için Allah Subhânehû’ya yalvaralım. Allah’ın Varlığı ve Sıfatları Allah (c.c) zâtıyla mevcuttur ve varlığının başlangıcı yoktur (kadîmdir). O’nun dışındaki her şey onun yaratmasıyla mevcut olmuş ve bu sayede yokluktan varlık sahnesine çıkmıştır. Allah Sübhânehû’nun varlığının sonu […]
Alemin kutbu buyurur: Gönül büyük bir şehirdir.Noksan sıfatlardan uzak olan Yüce Allah, (yerden) arşa değin neyi yarattı ise o şehirde vardır ve o şehre sığar. Hem o büyük şehirde iki sultan vardır. Birisi Rahmânî, birisi Şeytanîdir. Rahmânî sultanın adı akıl, vekili îmândır, komutanı miskinliktir. Kalbin sağ tarafında yedi kale vardır. Her kalede Yüce Allah bir […]
Kıyameti sonuç yahut ferdî mesûliyetimizin uzandığı en ‘son uç’ olarak düşünürsek, mademki kıyâmette cümle peygamberler ve ümmetleri dahi Hz. Muhammed ümmetinde cem olup hepsi orada buluşacaklar, o halde bu âlemin başlangıç sebebi olarak Efendimiz’in nurunu kabul etmekte ne gibi bir tuhaflık var? Rahman, en önce Kur’ân’ı öğretti. Kime öğretti? İşte o tâlim ilk yaratılıştaki, taayyündeki […]
Kıyâmet gününde âsî olan insanın eli: “Sen benimle şarap kadehini tutmadın mı ve şarap testisini çekmedin mi? Senin olmayan mala el uzatmadın mı, senin helâlin olmayan nâmahrem’in (yabancı)elini tutmadın mı ve ona hâinlik (güveni kötüye kullanan) etmedin mi, mazluma vurmadın mı, yetime tokat atmadın mı? Günahsıza kılıç çekmedin mi?” diye o âsîye şâhidlik eder. Dil […]
0 Yorumlar