Türkiye’de Tek-Parti Dönemi Totaliterlik Deneyimi

1 Tek-Parti Diktatörlükleri Avrupa’da iki dünya savaşı arasındaki dönemde birçok otoriter rejim kurulmuştu. Öyle ki 1918-45 arasındaki yıllara “diktatörlükler çağı” demek yanlış olmaz. İtalya’da Faşistler 1922’nin Ekim ayında Roma Yürüyüşü ile iktidara geldi; Almanya’da Naziler 1933’te Hit- ler’in Şansölye ilan edilmesiyle büyük bir zafer kazandılar; İspanya 1923’ten 1930’a kadar General Primo de Rivera’nın askeri diktatör […]

Daha fazla oku
Müsbet ve Menfî Milliyetçilik

Beşer tarihinde görülen pek çok hadiselerin mühim bir kısmının temelinde ırkçılık taassubu ve tarafgirliği bulunduğundan bu menfi ırkçılığın sebeb olduğu çok zararlı mücadele ve zulümlerin önlenmesi için tedbirlerin alınması lâzımdır.   Nitekim, Bediüzzaman Hazretleri bu mühim mes’elenin de üzerinde durmuş, ikaz ve irşadlarda bulunmuştur. Bir nümune olarak eserlerinden mevzu ile alâkalı bazı kısımları aynen alıyoruz:   ﺑِﺴْﻢِ […]

Daha fazla oku
Irkçılık, Unsurculuk Millî Beraberliği Bozar

“Ey sarhoş hamiyet-füruşlar! Bir asır evvel milliyet asrı olabilirdi. Şu asır unsuriyet asrı değil! Bolşevizm, sosyalizm mes’eleleri istila ediyor; unsuriyet fikrini kırıyor, unsuriyet asrı geçiyor. Ebedî ve daimî olan İslâmiyet milliyeti; muvakkat, dağdağalı unsuriyetle bağlanmaz ve aşılanmaz. Ve aşılamak olsa da; İslâm milliyetini ifsad ettiği gibi, unsuriyet milliyetini dahi ıslah edemez, ibka edemez. Evet muvakkat […]

Daha fazla oku
İslamda Kavmiyetçilik Yoktur

Her kim, sözle asabiyet (kavmiyetçilik) izhar eder, ona çağırır ve bu işi iyice benimserse bu uğurda bizzat savaşmasa bile- bu kimsenin şehâdeti merduddur (mahkemede şahitlik yapamaz). Zira haram olduğu hususunda İslâm âlimlerinin hiçbir ihtilafı bulunmayan bir günaha bulaşmıştır… “Bilirsin ki, insanların hepsi Cenab-ı Hakk’ın kullandır. Hiç kimse O’nun kulluğundan dışarı çıkamaz. Bu kullar arasında sevgiye […]

Daha fazla oku
Adalet

İnsan etik, politik, estetik, psikolojik ve sosyolojik yanlarıyla bir­likte, her şeyden öte kâinata ve Allaha açık bir varlık olarak, kendisini ifade etmek ve gerçekleştirmekle yükümlü bir varlıktır, işte adalet, insanın tüm bu veçhelerinin birlikte ve bir bütün olarak değerlen­dirilmesi anlamına gelmektedir. Yoksa amaç, salt biçimsel anlamda bir matematiksel eşitliğin sağlanması değildir. İslam, elbette liyakate önem […]

Daha fazla oku
Irkçılığı ilk dâvâ eden kimdir ve bu davranış, kimin özelliğidir?

Irkçılık, zaten bir dâvâ olmaktan çok uzak. Şu veya bu ırktan olmamız nasıl irademiz dışında ise, ırk değiştirmekten mahrum olduğumuz da bir gerçek… O halde, insan ırk dâvâsı güttüğü ve onun reklâmını yaptığı zaman ne demek istiyor?.. Bir adam ortaya atılıp, “benim gibi boylu var mı” diye bir dâvâ gütse maskara olmaz mı?.. Herkes ona […]

Daha fazla oku