Gazzâlî’nin Niyet Anlayışı

Muhammed Muhdi Gündüz Giriş Arapça kökenli olan niyet sözlükte genel olarak yönelmek (kastet­mek) ve sevk eden anlamlarına gelir. Yönelmek ileride olan bir ey­leme ilişkin olduğunda azim olarak adlandırılırken; eylemle beraber olduğunda ise kasd olarak isimlendirilir. Buna göre niyetin; azim, kasd ve sevk eden olmak üzere üç anlamı ön plana çıkmaktadır. Bu çalışmada niyetin bu anlamlarını […]

Daha fazla oku
İslam Düşüncesinde Niyet Kavramı: İrâde, Gaye, İhlâs ve Burhân

Ömer Türker Giriş: İslam düşünce geleneklerinde niyet meselesi çeşitli yönleriyle in­celenmiş ve bir eyleme karar verme sürecindeki yeri belirlenmeye çalışılmıştır. “Ameller niyetlere göredir” hadisinde bir eylemin dinî değerinin oluşmasında niyetin belirleyici olduğunun ifade edilmesi, bilhassa dinî ilimler geleneğinde bu terim etrafında yoğun bir ede­biyatın oluşmasını sağlamıştır.[1] Bu bağlamda fakihler, sûfîler ve ke- lamcıların yaptığı tahlillerde […]

Daha fazla oku
Ariflerin Lügatçesi

Ebu Said Harraz(ö.899) (Kitâbü ’l-hakâik)  Ebû Saîd (rh) şöyle demiştir: Kalpleri minnet bahçelerine dönüştürülmüş, kerem ağaçlarının gölgesinde hoşça vakit geçiren, nimet semere­leri arasında cemâl ile nimetlendirilmiş kişinin övgüsüyle Allah’a hamd olsun. O’nun dostları (evliya), nimetinin serbest bırakılmayan tut­sakları, seçkin kulları (asfiya) cömertliğinin ay­rılmaz rehinleri, sevdikleri (ehibbâ) ise kudreti tahtında nimetlerden azat olmayan köleleridir. Kulluk edenler […]

Daha fazla oku
Jules Payot – İrade Terbiyesi ”Alıntılar”

Araplar büyük bir imparatorluk kurdular ama korumayı başaramadılar. Çünkü ülke yönetimi için gerekli olan düzeni, yolları, okulları ve sanayii kuramadılar. Aynı şekilde, tüm tembel öğrenciler, sınavların yaklaşmasıyla kırbaçlanmış gibi çalışırlar. Oysa eksik olan aylarca ve yillarca az ama düzenli çalışmadır. Gerçek ve verimli çalışma enerjisi az ama düzenli olan eforla mümkündür. Böyle değilse muhtemelen tembel […]

Daha fazla oku
Allah’ın İradesi

İradî eylemler, istem (irâde), bilgi (ilim), güç (kudret), yöneliş (kast) ve yapma (icâd) ile gerçekleşir. Buradaki ilmin ne olduğu bellidir. Zira bilmeden bir işe yönelmek mümkün değildir. İrade ise, yapmak istemeyle gerçekleşir. İrade, düşünen insanların rahatlıkla bilebileceği bir durumdur. Herhangi bir insan, bir eylemi gerçekleştirmeden veya terk etmeden önce kendisinde iki durumdan birisini tercihe yönelik […]

Daha fazla oku
Mükemmellik İrade Terbiyesine Bağlıdır

Bir insanın başkaları üzerine tercih olunması, ancak işi iledir. Nasıl ki Peygamber Efendimiz (s.a.v) de: “Bir kimsenin diğer biri üzerine fazileti ve üstünlüğü ancak fiilleri ve amelleri iledir.” buyurmuşlardır. Binaenaleyh insanın ölçüsü işidir. İş denilen şey, iradeye tâbîdir, irade ile olur. İrade sayesindedir ki, insan daima kendisine sahip, nefsine o nispette hâkim olur, insana bir […]

Daha fazla oku
Ilahi Sifatlarin Taalluklari

Allah’ın yüce sıfatlarından irade, kudret, ilim, sem’, basar, tekvin sıfatlarının kendilerine ait özel taallukları vardır. AÇIKLAMA Allah’ın yüce sıfatlarının münasebetinden (izafe edilmesinden) kasıt, Cenâb-ı Hakk’ın bu sıfatlardan biriyle bir şeyi bir şekle tahsis etmesi; bir şeyi yaratmak ile terkedebilmesi; bir şeyi bilfiil var etmesi veya yok etmesi; bir işin ortaya çıkmasını sağlaması veya başkalarının anlamalarını […]

Daha fazla oku
Allah’ın Ilminden Hiçbir Şey Gizli Kalmaz

284- Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ındır. Siz içinizdekileri açığa vursanız da gizli tutsanız da Allah onunla sizi hesaba çeker. Sonra dilediğini bağışlar, dilediğine de azab eder. Allah her şeye kadirdir. 284-KIRÂET: Nâfi, İbnü Kesir, Ebu Amr, Hamze, Kisaî ve Halefi Âşir kırâetlerinde nın cezmiyle ; İbnü Âmir, Âsım, Ebu Cafer ve Yakup’dan […]

Daha fazla oku
Dinin Tarifi

Bilinen manaya gelince: Din, akıl sahiplerini kendi güzel arzuları ile bizzat iyilikleri yapmaya sevk eden ilahi bir nizamdır. Burada biraz duralım. Bu tanımlama, herşeyden önce hak dinin bir tanımlamasıdır. Çünkü bizzat iyiliğe gerçekten sevk etmek ancak hak dindedir. Batıl dinlerde ise bu sevk, hayali olur. Onlar, bizzat iyilik olmayan şeylere, olsa olsa iyilik adına bazı […]

Daha fazla oku
Zorunluluklara koşulmuş Beşer – Hür olan İnsan

  Kaskatı zorunlulukların boyunduruğundan kurtulamamış beşer, hür varlık olan insanın hâlini anlayamaz. Buna karşılık, hür olan insan, zorunluluklara koşulmuş beşerin durumundan haberlidir. (1)Kültürlerden kimisinin medeniyetleşmek sûretiyle tarih sahnesinde boy göstermesi öncelikle Asyada vukû bulmuştur. Bahsi geçen kültürlerin gelişimine bakıldığında, kesîf toplayıcılık evresinden sürek avcılığı ile ehlîleştirme(42) safha­sına onların, yaklaşık M.Ö. Yirmi ile On iki binler […]

Daha fazla oku