İslamı Sadece İbadet Mükellefiyetlerin Toplamı Olarak Görmek Hakkında

İslâm’ı, sadece ibâdet gibi mükellefiyetlerin toplamı olarak algılıyoruz, O’nun nasıl bir gönül ve insan kurduğunu gözden kaçırıyoruz. Böylece, bir yaşama dini olan dinimizi, tapınma dini hâline indirgiyoruz. Bu tehlikeli gidişatın sonu dinimizi yalnızca bir duâ dini hâline indirgememiz ihtimalidir. İslam, evde seccade üzerine, dışarıda cami duvarları arasına hapsedilecek bir kurum değildir. Kusura bakmasınlar, hocalarımızın kabahati […]

Daha fazla oku
Ebu Hanife – Fıkhu-l Ekber Tercümesi

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla Tevhidin aslı, buna îman etmenin en doğru yolu şudur: Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, öldükten sonra dirilmeye, kadere, hayrın ve şerrin Allah’tan olduğuna, hesap, mizan, cennet ve cehenneme inandım, bunların hepsi de haktır, demek gerekir. Yüce Allah, sayı yönüyle değil, ortağı olmaması yönüyle birdir. O, doğurmamış ve doğurulmamıştır. O’na hiçbir […]

Daha fazla oku
İbadetlerde Dil-Hareket Münasebetleri

  İslâm’ın beş esasının da temelinde inancın var olduğu âşikârdır. Yalnız temelde aynı olan bu beş esas ifa edilip yerine getirilirken, birbirlerine hiç benzemeyen çok büyük farklar gösterirler. Şöyle ki: Namazda, namaza başlama ânından itibaren bütün vücudumuzun iştirakiyle yaptığımız hareketler, bu ibadet esnasında lisanımızla yaptığımız okumalar (Tesbih, Kur’an-ı Kerîm, Dua) ile aynı ehemmiyet ve ciddiyetle […]

Daha fazla oku
İman İle Küfr

Modern yaşama biçimi küfr ile iman arasına çizgi çekmeyi bilen hiçbir Müslümanı yozlaştıramaz. Yozlaşanlar modern yaşama biçimiyle karşılaşmadan önce de böyle bir çizgiyi hayatlarında önemli saymamış olanlardır. Bazı değerleri korumak insanların ihtimamını ister, bazı değerler ise insana ihtimam gösterirler. Birincisini insanlar korur, İkinciler insanı korur. Kaynak: İsmet Özel-Taşları Yemek Yasak

Daha fazla oku
İtikad-i Bağlar İnsanları Birbirine Yaklaştırır

Müslümanlar olarak hayatımızın düzenlenmesinden dünyayı değerlendirme tutumlarımıza kadar her alanda bugüne kadar “itikada mı” yoksa “imana mı” daha çok imkân tanıdığımızı sormamız gerekir. Bu sorunun cevabı bizim bir ölçüde “kalitemizi” de ortaya koyacaktır. Kuşku yok ki itikadı bağlar biz insanları birbirine yaklaştırır. Birbirimizi anlamanın, yardımlaşmanın ve müşterek bir yol tutturmanın yolu itikad birliğinden geçer. Ama yapıp […]

Daha fazla oku