İmanın Şer´î Mânâsı

İkincisi, imanın ilgilendiği şeyi bırakarak, kendi mahiyeti bakımından da şer´î imanın özelliği bahis konusu olmuştur. İmanın şer´î mânâsı, yalnız bir kalbin fiili midir Yalnız bir dilin fiili midir İkisi birden midir Yoksa bunlarla beraber uzuvların fiili midir Bu noktada bazı mezhep farklarına rastlıyoruz. Şöyle ki: 1. Hâricîler ve Mu´tezile mezhebine mensub olanlara göre şer´î iman, […]

Daha fazla oku
Hoca Ahmed Yesevî, Hüküm ve Hikmet”

o * Doç. Dr., Büyükelçi, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü –Ankara/Türkiye Öz Bu çalışmada maneviyat geleneğimizin en önemli temsilcilerinden olan Hoca Ahmed Yesevî’nin ölümsüz eseri Divan-ı Hikmet’ten ve tasavvuf geleneğimizden hareketle hikmet ve hüküm kavramları üzerinde durulmuştur. Yesevî’nin açtığı ilim ve irfan yolunun takipçileri medeniyet yürüyüşümüzün temel adımlarını teşkil etmişlerdir. Hakikat yolculuğunun ana hedefi olarak hükümlerin arkasındaki hikmetleri […]

Daha fazla oku
Adaletsiz takvâ mümkün müdür?

Din ile hayatı birbirinden ayrı düşünmenin sekülerlere mahsus bir tutum olduğu zannedilir. Halbuki, aynı şeyi yapan garip ve epeyce yaygın bir ‘dindarlık’ türü de mevcut. Bu garip dindarlık tasavvuru ‘ibadetler’e dönük bir vurguyla öne çıkarken, bu ibadetlerle gündelik hayat arasında bir tutarlığın izini sürmeyi ihmal eder, dolayısıyla gündelik hayatı sözümona kendi akışına bırakır. Namazını kıldığı […]

Daha fazla oku
İmanla Güzel Ahlak Toplum Ferdlerine Huzur Kazandırır

İman ve salih amelden semerelenen güzel ahlak dünyada huzuru ahirette de ebedî saadeti kazandırır. Çünkü imana dayanmayan güzel ahlak diye bir şey yoktur. Binaenaleyh iyal ve akraba ferdlerinin hatta her toplum ferdinin manevi olgunluğunu ve olgunluğunun da görüntüsü olan ilim ve güzel ahlakı huzur ve mutlulukla tabir ederiz. Kur’an ve ha­diste buna “hayat-ı tayyibe” denilmektedir. […]

Daha fazla oku
Çağdaş Küreselleştirilen İngiliz-Yahudi Medeniyetinin Temel Dünya Tasavvuru

Maddecilik – Mekanisism I. Esâs: Akılcılık-Deneycilik Yeniçağ Avrupasında örnek bilim orununa yükselip oraya yerleşen ‘mekanik nedensellik’ esâsına dayanarak çalışan ‘fiziğ’in yöntemi, Onyedinci yüzyılın ikinci yarısıyla birlikte hayatın bütün vechelerini sarıp sarmalayan ‘dünyatasavvuru’ olmağa yüz tutmuştur. Sözünü ettiğimiz ‘klasik fizik’ uyarınca, evrendeki süreçler ile 85 etkileşimler,‘makine’yi andırır, ‘makinevârî’ yürürler. Makinevârî yürüyen bir işleyişin, ‘uzman’ kişiçin gizli […]

Daha fazla oku
İman bir nurdur, insanı ışıklandırıyor

Bismillahirrahmanirrahim   İKİNCİ NOKTA   İman nasıl ki bir nurdur; insanı ışıklandırıyor, üstünde yazılan bütün mektubât-ı Samedâniyeyi okutturuyor. Öyle de, kâinatı dahi ışıklandırıyor. Zaman-ı mazi ve müstakbeli, zulümattan kurtarıyor. Şu sırrı, bir vakıada اَللهُ وَلِىُّ الَّذِينَ اٰمَنوُا يُخْرِجُهُمْ مِنَ الظُّلُمَاتِ اِلَى النُّورِ  âyet-i kerimesinin bir sırrına dair gördüğüm bir temsille beyan ederiz. Şöyle ki:     […]

Daha fazla oku
İnsan,iman ile âlâ-yı illiyyîne çıkar,küfür ile de esfel-i sâfilîne düşer

Bismillahirrahmanirrahim Yirmi Üçüncü Söz Şu Sözün iki Mebhası vardır. بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ لَقَدْ خَلَقْناَ اْلاِنْسَانَ فِىۤ اَحْسَنِ تَقْوِيمٍ – ثُمَّ رَدَدْنَاهُ اَسْفَلَ سَافِلِينَ – اِلاَّ الَّذِينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ Birinci Mebhas İmanın binler mehâsininden yalnız beşini, Beş Nokta içinde beyan ederiz. BİRİNCİ NOKTA İnsan, nur-u iman ile âlâ-yı illiyyîne çıkar, Cennete lâyık bir kıymet […]

Daha fazla oku
İnsanın vazife-i asliyesi İmân ve duâdır

Bismillahirrahmanirrahim İmân, insanı insan eder; belki, insanı sultan eder. Öyle ise, insanın vazife-i asliyesi İmân ve duâdır. Küfür, insanı gayet âciz bir canavar hayvan eder. Şu meselenin binler delillerinden yalnız hayvan ve insanın dünyaya gelmelerindeki farkları, o meseleye vâzıh bir delildir ve bir bürhan-ı kâtidir. Evet, insaniyet İmân ile insaniyet olduğunu, insan ile hayvanın dünyaya […]

Daha fazla oku
Cesaretin kaynağı imandır

Bismillahirrahmanirrahim Çünkü, âbid, namazında der: (Şehâdet ederim ki, Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur.) Yani, “Hâlık ve Rezzâk, Ondan başka yoktur. Zarar ve menfaat, Onun elindedir. O hem Hakîmdir, abes iş yapmaz. Hem Rahîmdir, ihsanı, merhameti çoktur” diye itikad ettiğinden, her şeyde bir hazîne-i rahmet kapısını bulur. Duâ ile çalar. Hem herşeyi kendi Rabbinin emrine musahhar […]

Daha fazla oku
Marifetin Aslı

Şerîatın ilk makamı, iman getirmektir. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “… Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve ahiret gününe iman etmenizdir.”   Her kim ki imanın ten üzre olduğunu söylerse hatadır. Eğer can üzredir derse yine hatadır. O halde şöyle bilmek gerekir ki, arifler katında iman akıl üzredir. Ancak marifet gönül üzredir ve Allah’a gönülden şehâdet edip inanmazsa […]

Daha fazla oku