Bilimlerin Gaye ve Sırları

 el-Gazzâlî Ey din kardeşim! Benden, dinde ilimlerin gaye ve sırları ile mezheplerin gaye ve incelikleri hakkında bilgi vermemi istedin. Şimdi sana, çeşitli meslek ve yolların farklılığı ile fırkaların çekişmeleri arasından hakkı bulup ortaya çıkarmada karşılaştığım sıkıntıları, taklid çukurundan tahkik mertebesine cesaretle nasıl yükseldiğimi, bu arada Kelam İlmi’nden nasıl istifade ettiğimi, sonra hakkı idrak için imamı […]

Daha fazla oku
İnsanın Dünyada Bulunuşunun Sebebi

  Dünya, din yolunun duraklarından biri; yolcuları Allah’ın huzuruna götüren bir yol ve çölde yolcuların azıklarını aldıkları bir çarşıdır. Dünya ve ahiret iki halden ibarettir: ölümden öncesine –bu sana daha yakındır– “dünya” denir, ölümden sonrasına da “ahret” denir. Dünyanın amacı ahiret azığıdır. Zira insan ilkin yalın ve eksik yaratılmıştır; fakat kemale ermek, Allah’a layık olmak, […]

Daha fazla oku
İmam Gazali ve Emile Boutroux

Son günlerde tartışmalar İmam-ı Gazali ve İslâm dünyası filozofları çevresinde devam ediyor. Bu tartışmaya şahsi bir katkıda bulunabilirim. * Şimdi ben Bergson, Blondel gibi filozofların hocası olarak bilinen Emile Boutroux’yu okuyorum da şöyle diyor: * “Reform hareketi hristiyanlığın yıkılması demek değildir; hristiyanlığın Aristo felsefesiyle temellendirilişinin yani skolastiğin yıkılması demektir.” * “Bundan müesses hristiyanlık zarar görmüş […]

Daha fazla oku
İmam el-Gazzâlî – Kanunu’t-Tevil

Çeviren:Bilal Aybakan Esirgeyen ve bağışlayan Allah’ın adıyla Hamd âlemlerin rabbı olan Allah’a mahsustur. Alem­lere rahmet olarak gönderilmiş efendimiz Hz.Muhammed’e, ailesine ve bütün ashabına salât selâm olsun. Zâhid imam Ebû Hâmid Muhammed b. Muhammed el-Gazzâlî et-Tûsî’ye. Hz. Peygamber’in “Şeytan, kanın akarak dolaştığı gibi her birinizde dolaşır’ hadisinden maksadın ne olduğu soruldu; bundan maksat, acaba suyun suyla […]

Daha fazla oku
Resulullah’tan (a.s) Tevatür Yoluyla Geldiği Bilinen Şer’i İlkelerden Birini İnkar Eden Kimseler Hakkında

Beşinci mertebede, açıkça yalanlamayı bırakan ancak Resûlullah’tan (s.a.s.) tevâtür yoluyla geldiği bilinen şer’î ilkelerden birini inkâr eden kimseler bulunur. Bu kişi, “Beş vakit namaz vâcip değildir” diyen kişi gibi, “Bu ilkelerin Resûlullah’tan geldiğini bilmiyorum” diyebi­lir. Bu kimseye Kur’ân âyetleri ve hadisler okunduğunda da “Ben bunla­rın Resûlullah’tan geldiğini bilmiyorum, belki bunlar yanlıştır ve değişti­rilmiştir” diye cevap […]

Daha fazla oku
Ehl-i sünnetin Sahâbe ve Hulefâ-i Râşidin Hakkındaki İnancını Açıklama

Üçüncü nokta, Ehl-i sünnetin sahâbe ve hulefâ-i râşidin hakkındaki inancını açıklama hususundadır. Bil ki; insanlar, sahâbe ve hulefâ-i râşidin konusunda bazı açılardan ileri gitmişlerdir. Bazıları onları aşırı överek imamların günahsızlığını (ismet) iddia etmiş, bazıları da sahabeyi kötüleme konusunda dilini serbest bırakıp eleştiriye kalkışmıştır. Sen asla bu iki gruptan olma ve itikadda orta yolu takip edenlerin […]

Daha fazla oku
Kabir Azabı ve Münker-Nekir Meleklerinin Suali

Kabir azabına gelince; şer’î hükümler onun vatlığına delâlet etmektedir. Zira Resûlullah’ın (s.a.s.) ve sahâbenin (a.s.) dualarında bun­dan sakınmaları, tevâtür derecesine ulaşmıştır. Peygamberin (s.a.s.) iki kabrin yanından geçerken içinde yatanların azap gördüğüne dair sözü de meşhurdur.(Buhârî, “Vudu”, 55;) Yüce Allah’ın “Firavun ailesini ise şiddetli bir azap kuşatıp yok etti. Bu azap, onların sabah akşam sokulacakları ateştir” […]

Daha fazla oku
Yüce Allahın Arşın Üstüne ‘İstiva’ Nitelenmekten Münez­zehtir

Yüce Allahın arşın üstüne kurulmakla (istivai) nitelenmekten münez­zeh olduğunu iddia ediyoruz. Çünkü, cisim üzerine yerleşen ve oraya kurulan her varlık, zorunlu olarak belirli bir ölçü ile belirlenmiştir. Bu durumda, bu varlık [üzerine yerleştiği ve kurulduğu] bu cisimden ya küçüktür ya büyüktür ya da ona eşittir. Bunların hepsi bir ölçü ile belir­lenmeyi (takdir) gerektirir. Şayet O’nun […]

Daha fazla oku
Dualarda Ellerin ve Yüzlerin Ğöğe Çevrilmesinin Sebebi Nedir? ve Cariye Hadisi

Şöyle denirse: Allah üst yönde değilse, şeriatın ve (insan) tabiatı­nın bir gereği olarak, dualarda ellerin ve yüzlerin göğe çevrilmesinin sebebi nedir? Ayrıca Peygamberin (s.a.s.) özgürlüğüne kavuşturmak iste­diği ve mü’min olduğunu kesin olarak bilmek istediği bir câriyeye “Allah nerede?” diye sormasının anlamı nedir? Bu soru üzerine cariye göğü işa­ret etmiş, Peygamberimiz de onun mü’min olduğunu söylemiştir.(Ebu […]

Daha fazla oku
Yüce Allah’ın Kelamı

Deriz ki: Yüce Allah’ın kelâmı mushaflarda yazılmış, kalplerde korunmuş ve diller ile okunmuştur. Kağıt, mürekkep, yazı, sesler ve harf­lere gelince, bunların hepsi hâdistir. Çünkü bunlar cisimlerden ve cisim­lerde bulunan arazlarlardan ibaret olup, hepsi hâdistir. Biz kelâmın mushaflarda yazılı olduğunu söylediğimizde, her şeyden yüce olan Allah’ın kadîm sıfatını kastediyoruz. Dolayısıyla bu ifadeden dolayı kadîm olanın da […]

Daha fazla oku