Raşit Keskin – Kalbin Leylak Saati -Notlarım

  Dünyayı, insanı ağaçla ilişkilendiren kadim kültür, insanın içinde de bir ağaç olduğunu hayal etmiş. İçimizde bir gönül ağacı var diyor Mevlânâ. Dünyada esen yel gibi içimizde de yel eser. O yel, gönül ağacının dallarına dokundukça dostlarımızı hatırlarız. Ah mine’l-aşk… Eski evleri ve kahveleri süsleyen “ah mine’l-aşk” levhaları, İbnü’l Arabi tarafından kalbe düşen aşk ateşiyle […]

Daha fazla oku
Ebû Zeyd el-Belhî’nin Beden ve Ruh Sağlığı İsimli Eserininin -Ruh Sağlığı- Bölümü

  ESER VE MÜELLİFİ HAKKINDA Kitabın içeriğinde zaman zaman kendisinden nakiller yaptığımız ve 9 – 1 0 . Yüzyıllarda yaşayan filozof- tabip Ebu Zeyd el-Belhi’nin Türkçe’ye Beden ve Ruh Sağlığı olarak tercüme edilen eserinin Ruh Sağlığına ayrılan ikinci bö­lümünü buraya alıntılıyoruz. Zira kitapta şu ana kadar nakledilen ve verilen bilgiler genellikle beden sağlığı ile ilgiliydi. […]

Daha fazla oku
Kemal Sayar – Bir Kalbi Kırılmaktan Koruyabilsem -Alıntılar

Söz kalpten kalbe gitsin daima. Başka yere hiç uğramasın. “Irmak kenarında otur, ömrün geçişini seyret/ Gelip geçen dünyadan bu işaret yeter bize“ diyor Şirazlı Hâfız. Bir ırmağın akıp gitmesi gibi ebediyete akıyor ömürlerimiz. —————————————————– Bir şeyin hakikati, yıkılırken ortaya çıkar. Düşerken, yıkılırken, kaybederken ne isek; aslında oyuz. İnsan düş kırıklığından da öğrenir. Kayıp ve ayrılıklar […]

Daha fazla oku
Samiha Ayverdi – Dile Gelen Taş -Notlarım

Bâzen üşenip de yazmak istemediğim zamanlar, avucuma noktalar koyarım. İnkişâf etmemiş” tohumlar gibi, elimin harâretiyle, o küçücük zeminde, filizlenip boy atacak bir çekirdekten hâsıl olan” dallı budaklı ağaç gibi, sanki cihâna kol atacak gibi gelir. ———————————————- Ben derim ki: Ağlayan da haklı, gülen de. Veren de haklı, alan da. Şu garip kadını seven de haklı, […]

Daha fazla oku
İskender Pala – Kalp ”Alıntılar”

Yine de kalp bu.. Seviyor ama okşamak için elleri yok. Tıbben ağrıması mümkün değil ama bir şekilde ağrıyor işte. Beyne musallat olan migrenden daha şiddetli bir ağrısı var. Hafızası da beyin hafızasından daha kuvvetli. Ayaklarımızın veya beyin hücrelerimizin bizi götüremediği yerlere kadar götürdüğü biliniyor ama asla ne kendisi bir taşıma aracı ne de bizden taşıma […]

Daha fazla oku
Kemal Sayar – Başı Sınuklar İçin Kılavuz ”Notlar” -1

Hüzün size bir şeyler sunmak ister, o bağışa gönlünüzü açmazsanız, sizi terk eder. Kelebekler çiçek tozlarını getirmiyorsa odanıza, belki de pencereleri açmayı unutmuşsunuzdur. İçine gömüldüğümüz evreni mutlak zannediyoruz. Rahatlık alanımızdan dışarı çıkmak gerek, üzerimizde unvanlarımızdan ve şanlı zaferlerimizden bir hale taşımaksızın insan yüzlerini dolaşmak, pişmekte olan bir yemeğin kokusunu içimize çekmek, kalabalığın içinde bir fani […]

Daha fazla oku
Vedat Akıllı – Sözü Yola Koymak

Okumak en soylu eylemidir insanın, okumak fikir sahibi olmanın yoludur. Bilgiye araçtır, zihne ilaçtır, zekâya harçtır okumak. Düşünceye yoldur, karanlıktan çıkabilmek için ışıktır okumak. Huzurdur, sükünettir ve en asil eğlencedir okumak. Okumak hayatı keşif çabasıdır, var olmanın anlamını aramaktır, bilgi ile d/olmaktır’, bilince ulaşabilmektir, hayatın merkezine kitabı koymaktır okumak Bazen kaçıştır, bazen arayış, bazen yangındır, […]

Daha fazla oku
Hâl Tesellisi

Sufıler, mutlulukta takılı kalmayı eksiklik saymışlar, mutluluğu yaşamın temel gayesi olarak ele almayı anlamsız bulmuşlardır. Onlara göre mutluluk hallerden ancak bir haldir.O bütün hallerin gelip dayandığı en iyi ve nihai hal değildir. Ondan da geçmek, daha farklı hallere ve makamlara ulaşmak icap eder ki manevi yolculuk devam edebilsin. Günümüzde bütün insanlık mutluluğun peşinden koşmaktayken, Kurân-ı […]

Daha fazla oku
Akıl Kayıp, Vicdan Metruk, Gönül Mahzun

Konya… Oğuzlar’ın ilk hakikî sükûnete kavuştuğu şehir. Bursa’ya varan menzil, İstanbul’a akan ırmak. Davud-i Kayserî’nin su içtiği pınar, Molla Fenarî’nin feyz aldığı kaynak, Şeyh Galip’in mirî malı, Dede Efendi’nin nağmelerini devşirdiği hayali. Uluğ Keykubad’ın karargâhı; akıl ve adaletin nizam-ı âleme dönüştüğü, bilgi ve eylemin buluştuğu ilk yer [—idi]. Oğuzlar ‘bağdaş kurup’ Konya’yı kurdular; çünkü “şehir […]

Daha fazla oku
Milleti Millet Kılan Hüznüdür

İnsanoğlunun kullandığı hemen hemen her nesne, örnek olarak bir araba, tarihî bir geçmişe sahiptir. Bir arabayı oluşruran tekerlek, cam ve diğer unsurlar hem maddî hem de kavramsal olarak insanlık tarihinin bütünlüğüne işaret ederler. Öyle ki, arabayı mümkün kılan her bir unsurun tarihi tespit edilip dışarıda bırakılsa ne maddî ne de kavramsal olarak araba varlığa gelebilir; […]

Daha fazla oku